AO 37.Bölüm "Evet arkadaşlar, dönemin gavatı Bartu Demir kürsüde."

1.5K 99 93
                                    

MULTİMEDİA: Tayfa katliamda diyebiliriz, kafadan kırıklarda bxkskndkw

ŞARKI: Canbay & Wolker - Elbet Bir Gün

37.Bölüm/ "Evet arkadaşlar, dönemin gavatı Bartu Demir kürsüde."

🌈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌈

O gün gelip çatmıştı.

Günler mapushane kaçkınlarından hallice ilerlerken enerji içeceği içen yelkovan rotayı uzaya çıkarmış, bizlere bugünü armağan etmişti.

Bu kara gün kapımıza baltayla dayanmış, sevinciğimizi kursağımızın ta böbreğinde bırakarak akşama olacak boks maçlarına zemin hazırlamıştı.

Bu gün, o gündü. Bu gün iki ucu boklu değnek tabirinin eyleme dökülmüş haliydi. Bu gün karne günüydü! Mutlu mu olsak, yoksa akşamı düşündükçe kederlensek mi, bilemiyorduk.

Başını omzuma yaslayan Baran olduğu yerde huzursuzca kıpırdanarak dana gibi bacaklarını karşısında ki sıraya uzattığında, sonunda kendine oturacak yer bulan Akasya apar topar poposunu mavi gözün bacaklarına yerleştirmiş, Çağan ile aramızda bir köprü oluşturmuştu.

Sallanıp giden bir köprü, gözümüzün önünde süzülen bir salıncak bahşetmişti bize. Hani parklarda olurdu ya böyle kavanoz gibi bir şey, demirleri sarı olurdu hatta. Otururdu bir sürü insan sonra iki kişi ayakta durar salıncağı sallardı.

Çocukluğumun eğlence, vakit öldürme aracıydı. Ta ki o güne, öküz teyzemle ikimizin salıncağı kırmasına kadar. Onu nasıl becerdik inanın ben de hiç bilmiyor, bilip nasıl bir insan olduğumu hatırlamak da istemiyorum. Fazla becerikli beceriksiz denklem sahibi insanlardık vel hasıl. Her türlü halt çıkıyordu toynak gibi tırnaklarımızın kirinden.

"Fırsatçı mısın kızım sen?" Baran homurdanmaları eşliğinde ayaklarını kırbaç sallar gibi oynatmaya başladığında titreşim moduna alınmıştı galiba. Sesi çıkmıyor fakat ipini koparan dana gibi hareket ediyordu. Hızını alamayıp duramamasından, sonra da bir yerleri yıkmasından aşırı derece de korkuyordum.

Malum bizim zincirleme kazalarımız, kendi kendimizi rezil etme çabalarımız en meşhur eylemlerimizden, hobilerimizden birisi, kopamıyoruz canım birbirimizden. Aşıkız aşık.

Sarı böcük yüzsüzlüğünü konuşturup mavi gözün bacaklarına biraz daha yayıldığında elleriyle derisini daha sıkı kavramış ve "Az daha hızlı olsana," diye mırıldanmıştı.

Eğleniyordu. Bu yüzüne yayılan kocaman gülümsemesinden aşırı derece de belli oluyordu. Sarı saçları hafiften sallanırken başını yere eğmiş, ayaklarını dizlerinden bükmüştü. Etrafına gülücükler yayıyor, Baran'ı salıncak olarak kullanıyordu.

Bir kaç saniye sonra bu Baran'ın da hoşuna kaçmış olacak ki yüzünde ki sinirli ifade yok olmuş, yerini tebessüm almıştı. Sarı böcük ile oyuna çevirmişlerdi bu durumu. Biri diğerini düşürmeye çalışıyor, diğeri düşmemek için çeşitli şekillere giriyordu. İzlemesi bile eğlenceliydi.

AŞK OLSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin