MULTİMEDİA: Karaca YILMAZ
ŞARKI: adamlar - rüyalarda buruşmuşum
24.Bölüm/"Mübarek kedi Doğay."
🌈
Bugün uğradığım ikinci büyük şok ise içeriye girmek için adım atan Bartu'nun bir anda dengesini kaybederek üzerime yığılmasıydı.
Yerle sert bir şekilde buluşan popomdan dolayı kemiklerim sızlarken belim arkaya doğru gitmiş, kollarım Bartu'nun beline dolanmıştı.
Bartu'nun sıcak nefesinin varlığını boynumda hissederken koskoca bedeni iki bacağımın arasına yığılmıştı.Nefes alış verişlerim düzensiz bir yola saparken önüne çıkan kavşakları dönmekte güçlük çekiyordu. Dengesini şaşırmıştı. Toparlamak için gerekli olan altın, gümüş işlemeli anahtarı bulamıyordu.
"Hımm," diye mırıldandı Bartu başını tamamiyle omzuma yaslayıp ileri geri oynatırken.
Gözleri mi kırpıştırdım. Kalbimin sallandığı salıncağın ipleri kopmuş, ayaklarına batan dikenlerin acısıyla sessiz bir çığlık koyvermişti.
Gümbür gümbürdü.
Başını boynum boyunca yeniden kaydırdığında sakalları açıkta kalan derimi gıdıklamıştı.
Kendi mi tutamadım, sessizce kıkırdadım.
Ağırlığını biraz daha üzerime verdiğinde belimin yerle olan mesafe biraz daha azalmıştı.
Boynumu yakıp kavuran düzenli nefes alış verişlerinden anladığım kadarıyla omzumda uyuyakalmıştı.
"Bartu," diye mırıldandım ellerimi belinden çekip parmağımla omzunu dürtüklerken.
Ses, seda yoktu.
Leş gibi alkol kokuyordu. İçip içip buraya gelmişti belli ki.
Ağzımı buruşturup başımı onun olduğu tarafa çevirdim ve dibine kadar girdim. Parmağımla dokunarak başını yan tarafa ittirdim. Gözleri sımsıkı birbirine kenetlenmişti.
"Ay anam, bu cidden uyuyakalmış," diye mırıldandım feryat edercesine. Tek eksiğim dizlerimi dövüp sağa sola sallanmamamdı.
"Kalk," diye bağırdım.
Boğazını temizledi, bir şey diyecek gibi oldu, bir şeyler mırıldandı. Ama sonradan diyeceği şeyden vazgeçip belime sarıldı ve başını diğer tarafa çevirdi.
"Lan kalk," diye bağırdım bu sefer de. Sinirlenmeye başlamıştım.
Öğleni, ikindisi ayrı gerilmiştim, gecesi ayrı geriliyordum. Neydi benim bu gerilmelerden çektiğim?
Sana da aşk olsun kalbim! Biraz daha yavaş atabilirsin yani değil mi? Ben de mantıklı düşünebilirim böylelikle.
"Bartu, kalk."
Sabrımın son demlerini yaşıyordum artık. Heyecandan şuracıkta can verebilirdim.
Son nefesimi bu karayolları gibi uzun holde vermek istemiyordum. Beni buradan dışarıya taşıyana kadar kefenim sararır, duam yapılmadan kemiklerim çürürdü.
Derin bir nefes çektim içeriye. İhtiyacım vardı buna. Ellerimle kendime yelpaze yaptıktan sonra aldığım derin nefesi iadesiyle geri vermiştim.
"Kalk lan, kalk," diye bağırdım içimde volkan gibi patlayan güçle omuzlarından tutup sarsarken Bartu'yu.
"N'oluyor ya?"
![](https://img.wattpad.com/cover/124951225-288-k706209.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OLSUN
Humor- Bir lise hikayesidir - Birbirlerini deniz kenarında dinazor kovalar gibi kovalayan düşünceler, ilginç fikirler. Okul zaten toptan deli. Müdürümüz türk filmlerine merak sarmış, tüm gün boyunca çay ve susamlı kurabiye yiyerek film izlemeye bayılıy...