(Övgü'nün ağzından)
''Bu kadar saçma bir ödev olmaz ama ya! İnsaf biraz!'' dedi Eray.
Senenin ilk ödevi olan, biyoloji öğetmenimizin verdiği ''pek mantıklı ödev'' yüzünden Gaye'nin evinde toplanmış, yuvarlak masanın çevresine oturmuş, bir ödeve bir birbirimize bakıyorduk. Eray, toplandığımızdan beri homurdanıp duruyordu.
'' Benim el becerim yok ki! Bu ödevi anca Güzel Sanatlar Lisesi'nde okuyan öğrenciye verilir. Ben ne anlarım ya hücre zarı modeli yapmaktan falan!'' dedi elini kaldırarak Eray. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
''Ay yeter artık Eray! Homurdanıp durma! Sen istesen de istemesen de bu ödev yapılacak!'' dedi sinirlenerek Eylül.
''Bence iş bölümü yapalım.'' dedi Berkin, muzipçe sırıtarak. ''Kızlar maketi yapsın. Biz de yazı ödevini aramızda paylaşırız.'' dedi çok bilmiş bir şekilde. Kızlardan onaylamayan naralar yükselmeye başladı hemen.
''Çok mantıklı. Bencede. Kızlar, görsel konularda erkeklerden daha başarılıdırlar zaten.'' dedi Okan, Berkin'in tarafına geçerek.
''Yok gülüm, senin anan güzel mi? Hep birlikte yapacağız bu ödevi! Şimdi, malzemeler zaten tamam. Eylül ve Eray hücre zarı için gerekli şekli oluşturup hamurla etrafını sarsın.'' diyerek görev paylaşımı yapmaya başladı Gaye.
''Bir şey soracağım Gaye, bak önceden söylüyorum; bu ödevden sıfır alacağız. Oyun hamuruyla nasıl şeklin etrafını kaplayalım? Tutmaz ki!'' dedi Eray hayıflanarak.
''Tutar, Eray! Ben internetten videosunu izledim. Öğrenciler yapmış, oluyor demek ki!'' dedi sinirlenerek Gaye.
Eray 'ın derin bir of çekmesiyle Eylül dik dik Eray'a baktı.
''Neyse, ben Okan ile birlikte içindeki sıvı görünümünü uhu ile elde edip maketin içine yerleştireceğiz. Övgü ve Berkin de içindeki organelleri yaparlar. Berat, Alya ve Akın da yazı ödevini yaparlar. Size yemin ederim, iki günde bitecek bir ödev. Amma da uzattınız!'' dedi Gaye ortama morel vermeye çalışarak.
''Doğru, az laf çok iş!'' dedi Berat ve herkes işinin başına döndü.
''Övgü, sana bir şey soracağım ama benle dalga geçmeyeceksin.'' dedi Berkin garip bir ciddiyetle. Elindeki ders kitabının görseline son kez baktı ve kaşlarını çattı.
''Tabiiki geçmem. Neden geçeyim? Sorabilirsin.'' dedim onun tepkisini inceleyerek.
''Organel ne demek?'' diye sordu. Yahu bir aydır hangi konuyu işliyoruz biz Biyoloji dersinde? İnsan bu kadar mı derslere yabancı olur? Aklı nerede bu çocuğun?
Önce gülmemek için kendimi tutmayı denedim fakat sonra dayanamayarak kahkaha atınca herkes dönüp bana baktı.
''Ne oldu Övgü?'' diye sordu merakla Eylül.
''Bir şey olduğu yok! Boş boş gülüyor işte! Herkes önüne baksın!'' dedi asabiyetle Berkin ve bana dönüp '' Bir konu hakkında bilgim olmaması ya da bir konu hakkındaki eksikliğimin, seni bu kadar eğlendireceğini bilmiyordum Övgü. Teşekkür ederim. Çok sağol!'' diyerek yan odaya gitti.
İlk olarak yaptığını saçma ve çocukça bulduğum için umursamayarak işe başladım. Oyun hamurunu elime alıp endoplazmik retikulumun fotoğrafına bakarak şekil vermeye çalıştım fakat sonra içim rahat etmediğinden yan odaya, onun yanına gidip oturdum.
''Ne bu yani şimdi Berkin? Böyle basit bir mesele yüzünden küs mü duracağız?'' diye sordum.
'' Konu sana göre basit olabilir ama bana göre değil. Yaptığın çok yersiz bir hareket.'' dedi yüzüme bakmadan Berkin. Kesinlikle yaptığı çocukluktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı 2- Farklı Yönler
RomanceAşk, hayal kırıklığı, ihanet... BU HİKAYE GERÇEK, YAŞANMIŞ BİR HİKAYEDEN İLHAM ALINARAK KURGULANMIŞTIR. KARAKTER İSİMLERİ HAYAL ÜRÜNÜ OLUP, KARAKTERLERİ GERÇEKTİR. Saplantı kitabının ikinci kitabıdır.