Saplantı 2- Farklı Yönler

Çift Toplantısı

(Eylül'ün ağzından)

Okul çıkışı, okul bahçesindeki banklardan birine üç kız arkadaş oturmuş, sohbet ediyorduk. Gaye, okuldan erken çıktığı için bize katılamamıştı. Asya, her zaman yaptığı gibi Akın'ın arkasından yaptığı çapkınlıkları anlatıp erkeklerle dalga geçiyordu. Anlattığı olaylara gülüyorduk.

''Bir gün yine Akın ile birlikte çarşıda geziyoruz. Akın tutturdu şans oyunu oynayacağım diye. Ben de onu dışarıda bekliyorum. Bir çocuk geçti önümden. Böyle çok tatlı, yakışıklı bir çocuk. Bana bakıyordu sürekli. Ben de ona bakıyorum tabiiki. Çocuk önündeki simitçiyi görmedi. Bana bakarken ayağı simit arabasının tekerleğine takıl, sen gel kenara düş!'' dedi gülerek Asya.

''Tüm karizması gitti çocuğun. Yazık!''dedim.

''Rezil oldu. Görmeniz lazım. Yüzüme bile bakmadan aceleyle ayağa kalktı. Hızlı hızlı terk etti orayı.'' dedi Asya.

'' Şu Akın'ın çektiği nedir senden? Daha çok çektireceksin değil mi zavallı çocuğa?'' dedi Övgü.

''Az bile yapıyorum. Daha fazlasını  hak ediyor. '' dedi Asya.

''Kızım, çocuk pişman işte! Ne olacak yani, biraz yelkenleri suya indirsen? İzin ver, çocuk kendini sana affettirsin.'' dedim.

'' Ne diyorsunuz kızım siz? Kafanız güzel herhalde. Ya, her şeyi biliyorsun Övgü ve hala çok masummuş gibi onu koruyorsun bana.'' dedi Asya.

'' Korumuyoruz. Evet, suçlu. Ne desen haklısın ama bence artık kendini değiştiriyor. Sana karşı olan tüm hatalarını düzeltmeye çalışıyor. En azından çocuğu aldatma.'' dedi Övgü.

''Yok, yok! Artık bağlanmak yok! İyi böyle. Kendimi ona bağlamayacağım. Yaptıklarını unutmadım ve hala ona öfkeliyim. Beni aptal yerine koyup kullandı.'' dedi Asya.

''Geçmişte ne olduğunu ben tam olarak bilmiyorum. Anlatsana bana da.'' dedim.

'' Zamanla anlatırım ya. Şimdi hatırlayıp daha çok sinirimi bozmak istemiyorum.'' dedi Asya.

Karşıdan bize doğru gelen Eray'ı görünce istemsizce sırıtmaya başladım.

''O kadar gülme, çok fazla gülüyorsun.'' dedi gülerek Asya.

Saçlarımı düzeltip kızlara '' Saçım düzgün mü? Nasılım, güzel miyim? Güzel görünüyor muyum?'' diye sordum aceleyle.

Övgü gülerek '' Güzelsin, güzelsin!'' dedi.

Eray, yanımıza gelip gülerek '' Selam, kızlar!'' dedi kızlara dönerek. Sonra bana dönerek ''Selam sevgilim!'' dedi ve yanağımı öptü.

Hepimiz bir ağızdan ''Selam!'' dedik.

'' Kızlar, bu gece toplanalım hepimiz bizim mekanda diyoruz. Akşam için uygun musunuz? '' dedi Eray.

'' Hepimiz davetli miyiz Eray? Yoksa lafın sadece Asya ve Eylül'e mi? '' diye sordu Övgü.

Eray, gülümseyerek ve saçını düzelterek '' Sen de artık gruptansın Övgü. Sen de davetlisin. Berkin, seni bu akşam mekanda görmek istiyor.'' dedi.

'' Eh, artık çift sayılırlar, değil mi? '' dedi Asya gülerek ve Övgü'nün boynundaki Berkin'in  Övgü'ye aldığı aldığı gümüş kolyeyi tutarak '' Kolye bile almış ona.'' dedi.

Övgü, ona sinirlendiğini belli eden bir bakış atarak '' Tamam, orada olacağız.'' dedi.

''Akşama görüşürüz, kızlar! '' dedi ve yanımızdan ayrıldı.