( Eray'ın ağzından)
Eylül ile mekan'a yakın bir noktada buluştuk. Beraber mekana doğru yürümeye başladık. Eylül'ün okul çıkışındaki neşeli halinden eser yoktu. Çok solgun ve dalgın görünüyordu. Sebebini merak etsem de sormamaya karar verdim. Kendisini hazır hissettiğinde nasılsa anlatacaktı.
'' Size özel mekanı süsledik. Siz kızlar süslü yerlere bayılırsınız.'' dedim.
Eylül cevap vermeden sadece yürüyordu.
'' Mum falan getirdik evden. Masanın üstüne yerleştirdik.'' dedim.
''...''
'' Yiyecek içecek bir şeyler de aldık. Laptobumu da getirdim. Güzel müzikler yükledim bilgisayara. İçinde beraber dinlediğimiz müzikler var. Bu akşam dünyanın en güzel kızı Eylül Hanım, benimle dans eder herhalde.'' dedim gülümseyerek.
''...''
''Eylül, ne bu halin? Niye söylediğim hiçbir şeye cevap vermiyorsun?'' dedim kızarak ve yürümeyi bıraktım.
Benim durduğumu görünce o da yürümeyi bıraktı ve şaşkınlıkla bana baktı.
'' Özür dilerim. Kafam başka yerdeydi. Seni dinlemiyordum. Ne söylüyordun?'' dedi.
''Soruma cevap ver!'' dedim.
'' Hiç. Önemsiz.'' dedi.
'' Eylül, artık birbirimizden bir şeyler saklar mı olduk?'' dedim.
'' Eray, lütfen. Bu konuyu kapatsak, konuşmasak, olmaz mı? Bir şey olduğu yok zaten. Gidelim artık. Herkes bizi bekliyor.'' dedi.
Sinirle iç geçirdikten sonra yürümeye başladım. O da arkamdan gelmeye başladı. Yürürken aramızda absürt bir mesafe vardı. Neden benden sakladığına bir anlam veremiyordum. Biz, hiçbir zaman birbirimizden bir şey saklamazdık. Nasıl böyle bir çift olmuştuk, hem de bir günde?
Sinirle daha hızlı yürümeye başladım. Aramızdaki mesafe daha çok artıyordu. Çok geride kalmıştı Eylül.
En sonunda mekanı görünce hızlıca mekana doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdim. Az sonra Eylül de içeri girdi.
İçeri girdiğimde Berkin ve Övgü bir koltukta yan yana oturup muhabbet ediyorlardı. Yan koltukta Asya ve Akın oturuyorlardı. Akın, Asya'ya telefondan bir şey gösteriyor, ikisi ona gülüyorlardı.
Sinirle Övgü ve Berkin'in tam karşısındaki koltuğa oturdum. Eylül de yanıma oturdu.
'' Selam millet!'' dedim.
Herkes '' Selam!'' dedi.
'' Eylül, hasta mısın?'' diye sordu Övgü.
'' Hayır, değilim. İyiyim.'' dedi Eylül.
'' Çok solgun görünüyorsun.'' dedi Asya.
'' Yok, gerçekten iyiyim. Bir şeyim yok.'' dedi Eylül.
'' Neden yüzün düşük Eray senin? Bir şey mi oldu?'' diye sordu Berkin.
'' Hayır, bir şey olmadı.'' dedim.
''Kavga ettiniz kesin.'' dedi Akın.
'' Etmedik Akın. Bir şey yok dedim ya!'' dedim sinirlenerek.
Akın sırıttı ve omzunu silkti.
'' Berat'lar nerede kaldı?'' diye sordu Berkin.
'' Onlar da mı gelecek?'' dedi memnuniyetsizce Asya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı 2- Farklı Yönler
RomanceAşk, hayal kırıklığı, ihanet... BU HİKAYE GERÇEK, YAŞANMIŞ BİR HİKAYEDEN İLHAM ALINARAK KURGULANMIŞTIR. KARAKTER İSİMLERİ HAYAL ÜRÜNÜ OLUP, KARAKTERLERİ GERÇEKTİR. Saplantı kitabının ikinci kitabıdır.