Alya'nın ağzından
Yine arıyordu. Her aradığında telefonu parçalamak istiyordum. Ama ona ihtiyacım da vardı. Beni hoşlandığım çocuğa ulaştıracak bir köprüydü o.
İstemeyerek telefonu açtım.
''Efendim Berat?'' dedim.
''Nasılsın sevgilim?''
''İyiyim sen nasılsın?''
''Bende iyiyim. Aynı sınıf içersinde olduğumuza rağmen bile görüşemiyoruz, konuşamıyoruz seninle. Seni çok özlüyorum. İstersen, dışarıda bir şeyler yiyelim. Olur mu?'' dedi. Ses tonundan, cevabını bildiği halde bunu sorduğunu anlıyordum. Olumsuz cevaba hazırdı.
''Bu akşam olmaz. Yarınki edebiyat sınavına çalışmam gerek.'' dedim. Bir taraftan da Berat'a çok üzülüyordum. Ne yazık ki kalbimde ona yer yoktu. Hem de hiç!
''Ben, bu akşam bir şeyler yaparız diye, bizim çocuklarla buluşmamıştım bile.'' dedi üzgün bir sesle.
''Bizim çocuklar'' bu iki kelimeyi duyduğumda heyecanlandığımı hissettim. Acaba içlerinde Berkin de var mıydı?
''Kim kimdiniz ki bu akşam?'' diye sordum renk vermeden.
''Her zamanki çocuklar işte.'' dedi sıkılgan bir tavırla.
''Ama kimler var ?'' dedim üstüne giderek. Bir yandan da kuşkulanacak diye korkuyordum.
''Akın, Okan, Eray ve Berkin işte.'' dedi.
''Düşündüm de, bu aralar sana fazla vakit ayıramıyorum. Hem arkadaş buluşması olsun bu gece hem de biz de görüşmüş oluruz.''
''Çocuklarla buluşacağımız mekana seni de mi götüreyim, bunu mu teklif ediyorsun?'' dedi sinirlenerek.
Sakin olmaya ve anlamamış gibi davranmaya çalışarak '''Ne var ki bunda? Yabancı yok nasılsa. Senin arkadaşların, benim arkadaşlarım!''dedim.
''Ben, baş başa takılırız diye düşünmüştüm. Niye ısrar ettiğini anlayamıyorum?! Hem erkek muhabbetleri işte, sen sıkılırsın!'' dedi daha da sinirlenerek.
''Aaa ben erkeklerle takılmayı daha çok seviyorum. Yaaanii... erkeklerle daha iyi arkadaş olabiliyorum! Benim için sıkıntı değil.''
''Benim için sıkıntı! Benimle buluşmamak için sürekli bahane uyduruyorsun. Ama başkalarının da yanımızda olduğunu öğrendiğinde bir anda fikrin değişiyor! Ben anlamıyorum, benden mi utanıyorsun?''
Ondan utandığımı düşünüyordu. Komik!
''Ben, senin için demiştim. Buluşmak istediğin için yani. Bu kadar tepkiyi buluşmak için ortam yarattığımdan mı aldım?'' dedim masum bir sesle.
''Sen buluşmak için ortam yaratmıyorsun ki! Sen yalnız kalmayalım diye uğraşıyorsun!'' dedi. Sonra sıkıntıyla iç çekip ''Pekala, o zaman birazdan sana atacağım konuma gel. Orada buluşuruz.'' diye ekledi.
''Peki.'' deyip telefonu kapattım.
Bir şeylerden kuşkulanıp kuşkulanmadığını merak ettim. Kalbim hızla atıyordu. Sıkıntıyla iç çekip odamda turladım. Tuana'nın dediği gibi rezil olmak, istediğim en son şey bile olamazdı! Ben, bu işten burnum kanamadan çıkmak istiyordum.
Her şeyin sonu için uygun bir zamanda, uygun bir dille kendi istediğim gibi sonlansın istiyordum. Berat'ın da ilk kez bu yüzünü görmüştüm. Ne yapacağımı bilemeyerek gelecek mesajı beklerken, telefonun ışığı yandı. Ekrana baktığımda, konumun atıldığını gördüm. Konumu görünce ,gamzelerimin çıkana kadar güldüğüme eminim.
İlk defa onların takıldığı mekana gidecektim ve ilk defa hoşlandığım çocuğu sınıf dışında bir yerlerde görecektim. Heyecanlanarak dolabımın kapağını açıp kıyafetlerime baktım. Bu gece çok güzel olmalıydım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı 2- Farklı Yönler
RomanceAşk, hayal kırıklığı, ihanet... BU HİKAYE GERÇEK, YAŞANMIŞ BİR HİKAYEDEN İLHAM ALINARAK KURGULANMIŞTIR. KARAKTER İSİMLERİ HAYAL ÜRÜNÜ OLUP, KARAKTERLERİ GERÇEKTİR. Saplantı kitabının ikinci kitabıdır.