Değişim

999 58 19
                                    


(Çağan'ın ağzından)


Bir Pazartesiyi daha geride bırakmanın verdiği mutlulukla okuldan çıktım. Okul bahçesinde Kerim'i ve sevgilisini duvar kenarında bir şeyler konuşurlarken gördüm. Kerim, halinden oldukça mutlu görünüyordu. Şara'yı duvar ile kendi bedeni arasına almıştı. Bir elini duvara, bir elini sevgilisinin omzuna koymuştu. Şara, hevesle bir şeylerden bahsederken eliyle Kerim'in yanağını seviyordu.

Spor salonunda başlayan arkadaşlık ne ara bu kadar büyüyüp bunca soruna yol açmıştı, anlayamıyordum. Hiç bitmez dediğimiz bir ilişki bitmişti. Üstelik ardından bir iz bile bırakmadan. O kızla sevgili olmaya karar verdikleri gün, Kerim'in Övgü'den yana tüm ümidini kaybettiği gün olmuştu. Artık aralarındaki her şeyin bittiğini, büyünü bozulduğu belliydi.

Ne yaptıysa aralarını düzeltemeyince, aşk için kapısında bekleyen kızın elini tutmak onun için en mantıklısıydı.

Sevmediği halde bir ilişkiye başlamıştı ve hepimizi hayatından çıkararak varı yoğu o kız olmuştu. Çünkü yalnız kalmıştı ve tutunacak tek dalıydı o kız. Böylece çocukluk dostunu da çocukluk aşkını da kendinden uzaklaştırarak acısını hafifletiyor, ona geçmişi hatırlatacak her şeyden uzaklaşarak bu kıza odaklanabiliyordu.

Onun için mantıklı olabilirdi ama en azından benden de vazgeçmesi, arkadaşlığı bitirmesi çok yanlıştı. Üstelik sonradan gelen ve en ufak bir şey hissetmediğin bir kız istedi diye yapmak oldukça saçmaydı. Madem artık arkadaş değildik, o halde geride kalanların arasında olanlar, onu ilgilendirmezdi. Hiçbir şey için kimseyi suçlayamaz, kızamazdı. Buna hakkı kalmamıştı.

Şara, ona yakın olmak adına okulunu bile değiştirmişti. Kerim'e daha yakın olmak için yada onu daha yakından takip edebilmek için.

İkisinin de önemi yoktu. O kız, Kerim'in geçmişinden çok korkuyor, geçmişi tekrardan sevgilisini ellerinden alacak diye endişeleniyordu.

Ben bu düşüncelerle ikiliyi incelerken, Kerim dönüp bana doğru baktı ve yüzündeki gülümseme yavaş yavaş yok oldu. Kerim'in yüz ifadesinin değiştiğini gören Şara da dönüp bana baktı. Şara'nın da Kerim'den farklı olmayan bir yüz ifadesi vardı yüzünde.

Kerim sinirlenerek bana doğru yürümeye başladı. Arkasından Şara'nın da geldiğini görünce ona durmasını işaret etti. Tek başına benim karşımda dikiliyordu şimdi.

''Ne var, ne diye inceliyosun sen bizi?'' dedi.

''Ne kadar güzel anlaşıyorsunuz, imrendim size doğrusu.'' dedim alayla.

'' Nedir bu bakışlar, hareketler? Alaylı alaylı. Gören de eski sevgilim sensin sanacak.'' dedi.

Söylediklerine karşılık kahkaha attım. Kerim, daha da sinirleniyordu.

''Lan!'' dedi gömleğimin yakasından tutarak. '' Ne söyleyeceksen, söyle! Sıktın artık!'' dedi.

Ters ters bana bakıyordu.

''Hiiç. Hiçbir şey. Dedim ya, çok güzel bir ilişkiniz var, özendim.'' dedim sırıtarak.

Kerim yakamı çekiştirmeyi bıraktı.

''Benim ilişkim hakkında dalga geçme. Alayla da bakma!'' dedi parmağını bana doğru sallayarak.

'' Mutlu musun?'' dedim.

Sorduğum soruya şaşırmıştı. Beklemediği bir soru olduğu belliydi. Bir süre gözlerimin içine delici bir şekilde baktı.

'' Evet, neden olmayayım? Beni çok seven bir sevgilim var. Hem en iyi arkadaşım hem de...'' dedi ve duraksadı.

Saplantı 2- Farklı YönlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin