Saplantı 2- Farklı Yönler

Hüma ve Anka

( Berkin'in ağzından)

Yağmur tüm şiddetiyle yağıyordu. Hava soğumuştu. Bahçe, tüm hızıyla koşarak otobüs duraklarına giden insanların karmaşası içerisindeydi. Elimdeki şemsiyeyle Övgü'yü bekliyordum kenarda.

Eray, okuldan çıkmış, elleri cebinde bahçe kapısına doğru ilerlerken, son anda beni fark ederek yanıma geldi.

'' Selam.'' dedi soğuk bir tavırla.

Gözlerimi kısarak ona baktım.

'' Nedir bu halin? Ne oluyor sana böyle? Sen, iyice içine kapandın. Son halin benim hiç hoşuma gitmiyor.'' dedim.

'' Kafamda iki tane soru var. Birincisi, Eylül'le ben ne olacağız? İkincisi, bizim grubun hali ne olacak?'' dedi.

'' Eğer, Okan'dan bahsediyorsan, sıkma canını. Salağın tekiydi zaten! O ezikten kurtulmamız iyi bile oldu. Eylül'e gelirsek, her şeyin düzeleceğine eminim.'' dedim.

'' Bilmediğin şeyler var. Sana anlatmaya fırsatım olmadı. Her şey o kadar basit değil.'' dedi.

'' Neyden bahsediyorsun?'' dedim. Telefonumdan mesaj sesi geldi. Mesaj, Övgü'dendi.

Mesajda ' Biraz gecikeceğim. Eylül okula gelmiş. Bize anlatacakları varmış.' yazıyordu.

'' Bence her şey bu kadar basit. En basitinden, Eylül'ü görebilme ihtimalin var şuan.'' dedim sırıtarak.

Eray, gözleri parlayarak bana baktı.

'' Şaka mı yapıyorsun?'' dedi.

Ona sırıtarak mesajı gösterdim. Mesajı görünce genişçe gülümsemeye başladı Eray.

'' Gidip onunla konuşmalıyım. Onu çok özledim. Görmem gerek onu.'' dedi.

Kolunu tutarak onu durdurdum.

''Saçmalama! Onlar, önce kız kıza konuşsunlar. Ne olup bittiğini elbet öğreneceğiz. Sabret! Eylül, eğer geldiyse seni görmeden gitmez.'' dedim.

'' Korkuyorum, Berkin. Okula gelmiyor da ne kadar sonra okul  çıkışına geliyor. Neler oluyor, anlamıyorum.'' dedi.

Ona destek olduğumu belirterek elimi omzuna attım.

'' Bence kötü bir şey olmayacak. Rahatla!'' dedim.

Eray, aklına bir şey gelmiş gibi aniden gözlerimin içine bakarak '' Sana söylemem gerekne önnemli şeyler var. Alya ve Asya'yla ilgili.'' dedi.

'' Sahi, bana sonra anlatacağını söyledin ama bugün kara kayıp olduğun için bir türlü seni görüp soramadım. Ne konuştun bugün onlarla?'' dedim.

'' Berkin, bu kızları gruptan uzaklaştırmamız şart. Bu kızlar tehlikeli. Arkadaşlığımıza zarar verecekler.'' dedi.

Kaşlarımı çattım. '' Ne demek bu? Neler oluyor? Ne öğrendin?'' dedim.

'' Berkin, öncelikle Alya, sana saplantılı bir şekilde aşık. Bunu bil. Berat'la, sana yakın olabilmek için çıkıyormuş meğer. Seni görebilmek için.'' dedi.

Ona dümdüz baktım.

'' Bir tepki vermeyecek misin? Şaşırmadın mı?'' diye sordu.

'' Ben zaten anlamıştım ki bunu Eray. Bir erkek, bir kızın ondan hoşlanıp hoşlanmadığını tek bir bakışından bile anlayabilir.'' dedim.

'' Pekala, o zaman buna kesin şaşıracaksın. Asya, Akın'dan intikam almak için onunla çıkıyor. Geçmişin intikamı...'' dedi.

'' Biliyorum. Dengesiz hareketleri gözümden kaçmadı değil. Zaten kızlar bir şeyin peşinde olduklarında tuhaf davranıyorlar. Dikkat edildiklerinde yakalanıyorlar. Ben, Asya'nın Akın'ı sevmediğini biliyorum. Hatta bana kalırsa, onu kullanıyor. Pahalı hediyeler aldırıp, liks lokantalarda yemek yemek istiyormuş hanımefendi. Bizim salak da ona prenses muamelesi yapıyor.'' dedim.