Buraya başladığınız tarihi bırakın arkadaşlar. İyi okumalar...
Sıcak bir temmuz sabahıydı. Güneş henüz yükselmiş, etkisini artırıyordu. Tüm gece yoğun çalışmış ve yorulmuştuk. Eğer bir ambulansta bir paramedikseniz ve nöbetteyseniz, nöbet sabahı gözlerinizden uyku akar ve şuanda tüm ekip aynı durumdaydık. Saatimi kontrol ettim. Nöbeti devretmemize daha bir saat vardı.
Ben bu düşünceler içindeyken telsizden gelen sesle irkildim. İstanbul Fatih'te genç bir kız araba kazası sonucu yaralanmıştı. Başında travma olma olasılığı yüksekti. Bu gece nöbette doktor olmadığından ekip yöneticisi bendim. Acilen ekibi organize ettim ve yola koyulduk. Kaza yeri bize on beş dakika mesafedeydi. Ancak yaralı şanslıysa oraya daha kısa sürede varabiliriz diye düşündüm. Kaza yerine on iki dakikada geldiğimizi fark ettim. Ambulans şoförü Hasan iyi iş çıkarmıştı.
Kazada yaralıya çarpan araç kaçmıştı. Etrafta müthiş bir kalabalık vardı. İnsanların gözlerinde korku ve acıma duygusu açıkça görünüyordu. Bizim olay yerine gelmemiz kalabalığı bir nebze de olsa dağıtmıştı. Şimdi yaralının yanına gidebilecek bir aralık bulmuştuk kendimize. Yerde hareketsiz yatan genç kızın yanına koştum. Nabzı vardı ve nefes alıyordu. Ancak çok fazla kan kaybetmişti.
Arabanın çarpması ile birlikte başını kaldırıma çarpmış olmalıydı. Vücudunda da kırıklar olabilirdi. Kan kaybından dolayı genç kızın yüzü beyaza dönmüş, dudakları rengini kaybetmişti. böylece bakıldığında insana ölmüş hissi veriyordu. Hal bu ki yaşıyordu. Teni sıcak, nefesi ılıktı. Saçlarından yeni duş aldığı belli olan yasemin kokuları yayılıyordu. Sarı uzun saçları etrafa dağılmış, bir kısmı kanla karışmış dehşet verici bir görüntü ortaya koyuyordu. Senelerdir hissetmediğim bir şey hissettim. Kalbimde ince bir sızı, bir kıpırtı belki de. Gariptir ki ilk defa bir yaralıya müdahale ederken bunları hissediyordum. Ben bir yandan işimi yapıp bir yandan bu hisler içindeyken, güzel kız bilinçsizce gözlerini araladı. Zümrüt yeşili gözleri solgundu. Gözlerine dolan korkuyu ve çaresizliği hissettim. Tekrar gözlerini yumdu ve bu sırada gözünden bir damla yaş süzüldü. Damlanın yere düşmesine izin vermeden sıcak gözyaşını sildim. Gözyaşının parmağımda yarattığı his tarifsizdi bu sıcaklığın tüm vücuduma yayılmasına izin verdim. Bir damla göz yaşının sıcaklığı buz tutmuş kalbimi ısıttı ve bir daha asla kimseye açmayacağıma söz verdiğim kapıları araladı. İşte o an anladım ki; bu meleği andıran güzellikteki kız benim kaderimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ÇIKMAZI
Подростковая литератураKIRIK BİR KALP, ÇAĞRI; HAYATI HEP ÇABALAMAKLA GEÇMİŞ GENÇ BİR PARAMEDİK... YALNIZ BİR KALP, BADE; ANNE VE BABASINI TRAFİK KAZASINDA KAYBETMİŞ, DOKUZ YAŞINDAN BERİ PORFİRİA HASTALIĞI İLE BAŞ ETMEYE ÇALIŞAN GENÇ VE GÜZEL İÇ MİMAR... PEKİ TALİHSİZ BİR...