36-KISKANÇLIK(ÇAĞRI)

17 0 0
                                    

Kapıda Gizem'in bakışları ile karşılaşınca içimden ne kadar küfür varsa savurdum. Annem nasıl böyle düşüncesizce davranabilirdi. Tamam Gizem'i sevdiğini biliyordum ama neden Bade varken onu çağırmıştı ki?

Bade kaskatı kesilmişti ve ben ona durumu nasıl izah edeceğimi bilmiyordum. Gözlerimi kapıdan çekip Bade'ninkiler ile birleştirdim. İfadesizdi. Donup kalmıştı öylece. Ben Bade'nin gözlerinden ayrılana kadar annem Gizemi çoktan içeri buyur etmişti bile.

Gizem selam vererek içeri girince Bade sanki irkilerek kendine geldi.
"Kusura bakmayın, acilen çıkmam gerekiyor" dedi. Kimsenin yüzüne bakmadan soluğu kapıda aldı. Ben de hemen arkasındaydım. Ayakkabılarımızı giyip apartmandan tek bir kelime dahi etmeden ayrıldık.

Yürümeye başladığımızda Bade'nin gözünden yaşlar süzüldüğünü fark ettim.
"Çok üzgünüm canım. Geleceğini bilseydim engel olurdum. Sanırım önceden haberleşmişler. Annemin böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. Onun adına çok özür dilerim" dedim elimi eline yaklaştırırken. Tam tutarken elini geri çekerek;
"Çağrı biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Lütfen beni rahat bırakır mısın?"
"Bade lütfen bunu yapma. Böyle gitmene izin veremem."
"Çağrı kalbini kırmak istemiyorum. Çok sinirliyim ve sakinleşmeye ihtiyacım var. Şimdi gidiyorum ve sen peşimden gelmiyorsun.
Ne diyebilirdim ki? "Peki" dedim. Gidiyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum. Ayaklarım yürümeyi unutmuş gibiydiler, değil hareket etmek kımıldamıyorlardı bile.

Ardına bile bakmadan beyaz elbisesini savurarak uzaklaşan kadın köşeyi dönerek gözden kaybolmuştu bile. Şimdi yokluğunun izlerini arıyordum her yerde.

En değerli iki varlığımın tanışma anını hiç böyle hayal etmemiştim. Hiç bir şey hayal ettiğim gibi gitmiyordu. Şimdi yukarı çıkıp tüm öfkemi kussam ne yaparlardı acaba diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Kesinlikle sakin olmalıydım. Eve gitmem gerekirken rotamı aksi tarafa çevirdim. Adımlarımı hızlandırırken etraftan haberdar değildim. Zaman ve mekan önemini yitirmişti. Nereye ve ne hızla gidiyorum bilmiyordum. Kandırılmıştım. Oyuna getirilmiştim. Hemde annem ve eski sevgilim tarafından. Ben bu duygular içerisindeysem, Bade ne halde düşünmek dahi istemiyordum.

Şu an yanında olmak, kokusunu içime çekmek, teninde kaybolmak, dokunuşları ile sarsılmak istiyordum. Oysa koca boşluğu sarıyordu kollarım. Özlemi içimi dağlıyor paramparça ediyordu.

Neden sonra nerede olduğumu farkettim. Hava kararmıştı, deniz kenarında bir bankta öylece ne kadar oturduğumu bilmiyordum. Bade'nin evi buraya çok yakındı. Eve dönerken en azından dışarıdan evde mi diye bakabilirdim. Aklım onda kalmıştı. Ağır hareketlerle ayaklandım. Yürümeyi yeni öğrenen bir bebek gibi acemiydi adımlarım. Bir enkazı andıran görüntüm sevdiğim kadının evinin önünde durdu.

Işığı yanmıyordu. Demek ki evde değildi. Nerede olabilirdi acaba? Lale ablada olma ihtimali var diye düşündüm ve dediğimde haklı çıkmıştım. Biraz sonra sokağın başında Lale abla ve Bade göründü. Fakat yanlarında genç bir delikanlı daha vardı. Uzun, esmer ve yapılıydı. Yoğun bir muhabbettin içindeydiler. Birbiri ardına yükselen kahkahaları sinirlerimi bozmuştu. Badeyi hiçte böyle bırakmamıştım. Evet onu daha iyi bulmayı istiyordum. Ama bu halde, yani genç bir adamla kahkaha atarken değil.

Kıskançlık tohumları bedenimin her tarafına saçılmış ve birazdan ilk filizlerini vermek için hazırlanıyordu.

Bana yaklaştıkça Bade'nin yüzündeki tebessüm soldu. Gözlerimizin buluşmasıyla havadaki hafif nem yerini ayaza bırakmıştı. Gözlerimdeki öfkeyi dışarıdaki her hangi birinin farketmesi oldukça kolaydı. Zira öfkeden alev almış olabilirlerdi.

"Merhaba Çağrı" dedi soğuk bir sesle.
"Merhaba" dedim öfkemi bastırarak.
"Tanıştırayım. Lale ablayı tanıyorsun zaten. Bu da onun üvey kardeşi Ali."
Lale ablaya elimi uzatarak başımla selamladım. Çaresiz adının Ali olduğunu öğrendiğim gence de elimi uzattım. "Merhaba" diyerek. İmalı bir şekilde "tanıştığımıza memnun oldum" dedim. Bade'ye doğru bir adım atarak yanaklarına birer öpücük bıraktım.
"Seni merak ettim."
"İyiyim" dedi sessizce. "Bize katılmak ister misin? Lale abla ve kardeşine kahve ikram etmek için eve geçiyorduk bizde."
"Yok canım. Siz geçin. Geç oldu benim eve gitmem gerekiyor. Malum annem evde olduğu için merak etmesin."
"Peki, sen bilirsin"
Aslında bir tarafım ısrar etmesini istiyordu. Ama o hemen kabullenmişti.
"Tekrar tanıştığımıza memnun oldum. Size afiyet olsun. Hoşçakalın" dedim.
Ayrılmadan önce Bade'nin alnına bir öpücük daha bıraktım. Aslında onun benim olduğu mesajını veriyordum Ali'ye.

Ardıma bakmadan hızlı adımlarla köşeyi döndüm. İyi mi yaptım kötü mü bilmiyordum ama orada kalsaydım bu hiç birimiz için iyi olmayacaktı. Yeni yeni tanıştığım, içime peyda olan kıskançlık denen duygudan nefret ettim. Ben daha önce birini bu kadar kıskandığımı hatırlamıyordum. Of Bade ne yaptın bana böyle???

Yaklaşık bir saat süren yolun ardından evin kapısına vardım. Kapıyı anahtarla açtığımda evde sessizlik hakimdi. Saat 21.00 civarı olmalıydı. Annem bu saatte uyuyor olamazdı herhalde. Kapıdan girince hemen sağda bulunan düğmeye bastım. Giriş aydınlandı. Kamaşan gözlerimi etrafta gezdirdim. Balkon kapısının yanındaki tekli koltukta oturan annemi görmem uzun sürmemişti. Yaramazlık yapmış kız çocuk gibi suçlu suçlu bir köşeye sinmişti.

Yanına yaklaşıp sakinliğimi koruyarak sordum.
"Anne neden? Neden yaptın böyle bir şeyi? Biz bunu hakedecek ne yaptık?"
Ardı ardına sıraladığım sorunların devamı gelebilirdi. Ama bu sorulardan sonra susup cevap beklemeyi tercih ettim.
Bekledim.
Bekledim.
Bekledim. Fakat hala annemin ağzını bıçak açmıyordu. "NEDEN?" diye bağırınca yerinde zıpladı. Gözleri doldu ve bir damla yanağından süzüldü. İçim parçalandı o an. Ancak geri adım atmayacaktım. Yaptığı hatayı telafi etmesi gerekiyordu. Ayağa kalkarak yatak odama girip kapayı ardımdan çarparak kapattım.

Mutsuzdum.
Hayal kırıklığı yaşıyordum.
Kıskançlık denen duyguyla baş etmeye çalışıyordum.
Vicdanım annemi üzdüğüm için hiç rahat değildi.

Gözlerimi boşluğa dikmiş garip duygularla cebelleşirken neden sonra uyuyakalmışım. Gün doğmadan neler doğardı. Yaşayıp görecektik...

KADER ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin