4- Odaya Giriş

1.9K 176 1
                                    

Xuan Linxie yerden bir sopa alıp öne atıldı. “Onların kılına dokunamazsın.” Bunları söylemesine rağmen korku onu fethetmişti. Titriyordu. Ayakta bile zor duruyordu. Tek umudu ise çocukları canlı çıkarabilmekti. Çünkü biliyordu ki karşısındaki adamların şakası yoktu. Ve karşısındaki eli palalı orta yaşlı adamın ölüm saçan aurası çok korkutucuydu.

Tam o sırada yetimhaneye giren 3. kişi oraya geldi ve “Her şey taşındı, gidelim.” dedi. Bu gelen yakışıklı ve sakalsız suratındaki ciddiyetiyle bir gençti. Ama acemi olduğu her halinden belliydi.

“Eğlencemi bozma Lanet Velet!” dedi saçlarını gevşekçe bağlamış orta yaşlı adam.

“Merkez acele etmemizi istedi. Yani gidiyoruz…” demesine kalmadan orta yaşlı adam bir adım attı ve küçük bir savuruşla genç adamı ortadan ikiye böldü. Ortaya çıkan kan herkesin korkudan titremesine neden oldu.
“İşte yine oldu. Seninle işimiz var resmen.” Kollarını bağlamış duvara yaslanmakta olan bıyıklı kel adam konuştu. Elindeki kılıç ve kalkanı yere bırakmıştı. Belli ki burada tehdit hissetmiyordu.

Orta yaşlı adam da hafif bir sırıtmayla “Pardon abi. Söyledikleri gurur kırıcıydı. Sende duydun.” dedi.

“Adam sadece ‘gidiyoruz’ dedi. Öldürmen gerekmezdi.” dedi bıyıklı kel adam. Sonra da devam etti “9958”

Bunlar ikizlerin öldürdükleri insanlardı.

“Hehehehe. Abi, burada 42 kişi var. Görünüşe göre 10.000’e ulaştık.” dedi elindeki palayı yalayarak.

“Konuşmayı kes ve öldür onları. Ha birde dolaptakileri elleme, kaderlerine yaptıkları karar vericek.”

Bai Che içinden küfrediyordu. “Böyle bir şey imkansız. Dolapta olduğumu nasıl bilebildi? Öleceğim. Hayır ölmek istemiyorum. Hayır böyle bir şey olmamalı hayır…” Bai Che bir süre boyunca dehşete düşmüş bir şekilde içinden tekrarladı. Ama sakinliğini korudu ve öylece dolapta bekledi.

Saçlarını gevşekçe bağlamış orta yaşlı adam ise katliama başlamıştı. İlk öldürdüğü kişi ise Xuan Linxie idi. Kafası büyük bir hüzünle yere düştü. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Çünkü biliyordu ki kendisi öldükten sonra kurban olarak başkasını arayacaktı. Önündeki palalı adam, Xuan Linxie’nin kendi çocuklarıymış gibi baktığı o çocukların hepsini… tek tek öldürecekti!

Orta yaşlı adam durmadı. Elindeki palaları durmadan sallamaya devam etti. Tüm çocukları hunharca katletti. Bazılarının kafasını kesti. Bazılarının vücudunu ikiye ayırdı ve kanlarında sarhoş oldu.

Cang Yuyue buna dayanamadı ve ağlamaya başladı. Aslında bakarsan 6 yaşındaki bir kızın bu manzaraya karşı bu kadar dayanması bile takdire şayan bir irade örneğiydi.

Bai Che, Yuyue’yi sakinleştirmeye çalıştı.
“Sadece biraz daha dayan, her şey geçecek, biraz daha…” Ama Bai Che’nin gözleri hala dışarıdaydı. Orta yaşlı adam katliama devam ediyordu. Bıyıklı kel adam ise kapıya yaslanmış sakince sigarasını içiyordu.

Bai Che, orta yaşlı adama nefretle bakıyordu. Arkadaşları, onlara bakan ve korumaya çalışan Xuan Linxie; hepsi gözlerinin önünde ölüyordu. Bai Che bir daha arkadaşlarına zarar gelemeyeceği kadar çok güçleneceğine yemin etti. O kadar güçlü ki kimse karşında durmamalı. O kadar güçlü ki ailesinin kılına bile zarar gelmeyecek kadar.

Kudretlilerin LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin