2 haftalık yolculuktan sonra Yao Tarikatının topraklarına girdiler. Artık gördükleri dağ, yayla, göl... her bölge Yao Tarikatına aitti.
Reis, Kargayı bir bölgede indirdi. "Siz üçünüz burada bir süre gezin. Sınav yarın olacak. Benim biraz işim var." dedi Reis, Bai Che ve diğerleri Karganın üstünden aşağı atlarken.
Bulundukları yer işlek bir meydandı, bir sürü de satıcı vardı. Lin Se etrafa göz gezdirirken direkt bir takıcı buldu ve oraya girdi. Yin He, Reis'ten duyduğu ünlü bir demirci dükkanına girdi. Bai Che direkt olarak kalacak bir yer bulmak için gezmeye başladı. Sonunda bir han buldu, bu hanın ismini ve konumunu zihinsel mesaj olarak Yin He ve Lin Se'ye gönderdi.
Hanın içine girdiğinde içerisinin ayyaş kaynadığını gördü. Herkes içiyor ve gülüyordu. Hanın ilk katı içmek, eğlenmek ve yemek yemek içindi. 2.katında odalar yer alıyordu.
Bai Che, Hei Long'dan aldığı bir miktar parayla kendisine bir kaynak birası istedi. Kaynak birasının içinde kaynak enerjisi bulunurdu, bu enerji kişinin yetişimine fayda sağlardı. Ancak bu handaki biranın kalitesi çok düşük olduğundan faydası da çok düşüktü. Evcilleri için de et getirmelerini söyledi.
Bai Che birasını içip Beyaz'ın tüylü bedenini okşadığı sırada yaşlı bir adam yanına geldi ve "Oturabilir miyim?" diye sordu. Ancak cevabını beklemeden oturdu. Yüzünde rahatsız edici bir gülümseme vardı. "Buralı değilsin, değil mi?"
Bai Che sakince cevapladı. "Hayır."
"Buraya ne için geldin?" diye sordu ve elini kaldırıp hemen yanındaki Kızıl'ın kafasına koydu, nazikçe kaşıdı.
Bai Che bu yaşlı adamdan herhangi bir kaynak enerjisi sezemiyordu, ama derin bir havası vardı. Bai Che bunu garip buldu. "Sınavlar için geldim." diye yanıtladı yaşlı adamın sorusunu.
Bunu duyunca yaşlı adamın yüzünde bir gülümseme belirdi. "Güçlü evcillerin var." dedi hala Kızıl'ın kafasını yavaşça kaşırken. Kızıl da herhangi bir tehdit havasına bürünmemişti, aksine oldukça rahattı. Bu Beyaz için de geçerliydi. "Bunu sadece bakarak bile söyleyebilirim." diye ekledi.
"Bu yaşlı adama bira getir." dedi Bai Che barmene, sonra da yaşlı adama geri döndü. "Sen ne iş yapıyorsun?"
"Ben mi? ben... serbest meslekle uğraşıyorum." diye saçma bir cevap verdi.
"Yetişimci olmadığına emin misin?"
"Yetişim konusunda birkaç bilgim var diyelim."
"Neymiş o bilgiler?" diye sordu Bai Che gülümseyerek.
"Mesela yetişimci olmak savaşmak demek değildir. Yetişime başladığında doğayı anlarsın, insanı ve varlıkları anlarsın. Evrenin enerjsini hisseder ve evrenle bir olursun..." diye devam ederken Yaşlı adam, 2.biralar geldi, ardından 3. ve 4. Yemekler söylendi, masa donatıldı. Bai Che ve yaşlı adam yaşamanın anlamından başlayıp dünya tarihine kadar her konuda konuştular.
Kapı açılıp içeri Lin Se ve Yin He girdiğinde yaşlı adam ayağa kalktı ve "Saat geç oldu, genç adam." dedi. "Benim gitmem gerek."
"Görüşürüz yaşlı adam, ha bu arada adın ne?" diye soracaktı ki yaşlı adam hızla uzaklaşmıştı.
Yin He de yaşlı adamın Bai Che'nin yanından kalktığını gördü ve "Kimdi o?" diye sordu.
"Sadece yaşlı bir adam," diye yanıt verdi Bai Che gülerek. "Sadece yaşlı bir adam."
Lin Se, Yin He'nin arkasından gelirken bardaki adamların hepsi Lin Se'nin güzel vücudunu inceliyordu. Pis bakışlı, sakallı adamın teki ayağa kalktı ve Lin Se'nin kolunu tuttu, elini uzatırken de sırıtarak "Bekaretini almama izin ver." diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kudretlilerin Lordu
Fantasi"Kudretlilerim, Bizler kurtarıcı değiliz, Bizler katiliz, yok ediciyiz. Bizler avcıyız, 'Onları' avlayacak olanlarız. 'Onlar' birçok isimle bilinirler. Yaratıcı, Tanrı, Yöneten, Kutsayan Ve Ölümsüzler. İsimlerini sınamamızın vakti geldi. Tanrılar av...