9- Av

1.6K 149 0
                                    

Bai Che çuvalı ağacın kovuğuna koydu. Mızrağı aldı ve alandan çıktı. Gördüğü ilk canavar başlangıç 1. Seviye bir yılandı. Bu yılan 2 metre boyundaydı ve kırmızı çizgileri yılana dehşet saçan bir aura veriyordu.
Bai Che çalıların arasında sakince duran yılanı gözüne kestirdi. Ve koşarak mızrağını yılanın kafasına doğru savurdu ama yılan 1. Seviye de olsa bir kaynak canavarıydı. Yılan hafifçe sola kaçtı. Tehditkar bir şekilde Bai Che’ye baktı. Bai Che’nin kalbi heyecanla atıyordu. Sanki kalbi dışarıya fırlayacaktı. Bu onun ilk savaşıydı.

Yılan, Bai Che’nin bacağına atıldı. Bai Che zıpladı ve saldırıdan kurtuldu. Ardından mızrağını yılanın vücuduna batırdı ve mızrağı bırakıp birkaç metre geri çekildi. Yılan acıyla çığırdı mızraktan kurtulmaya çalıştı. Bu sırada Bai Che cebinden çıkardığı keskin taşları yılana fırlatmaya başladı. Sonunda biri kafasına denk geldi ve ağır bir yara bıraktı. Bunu gören yılan kaçmaya çalıştı ama çok yaralıydı. Fazla uzağa kaçamadan kanama yüzünden öldü. Bai Che cesedin üstündeki mızrağı sırtına astı ve yılanı çuvala koydu. Yılan çok ağırdı. Çuvalı sürükleyerek ağacının altına yöneldi.

Bai Che ağacın altına geldi ve yılanı ağacın yanına bıraktı. Yüzünde gülümsemeyle avına baktı. Bu onun ilk avıydı. Biraz düşündükten sonra aklına bir fikir geldi. “Hmm? Galiba sen benim için oldukça kullanışlı olacaksın.” dedi ve kavuktaki çuvaldan deri bir torba buldu. Kemerine astı. Cebindeki keskin taşları çıkardı ve yılanın yanına yaklaşıp dişlerindeki zehri kesik taşların üstüne bulaştırdı. Zehri taşların her yerine bulaştırmamaya dikkat etti. Tutmak için yer bıraktı. Ardından hepsini deri torbanın içine yerleştirdi.

Yazar Notu: Zehrin felç etkisi var.

Yılanı orda bırakıp yeni bir av bulmak için yola çıktı. Etrafta dolaşmaya başladı. Ve gördüğü tek canavar başlangıç 3. Seviye bir kara kartaldı. Bai Che kartalı gördüğü gibi uzaklaştı ve kendine başka bir av aradı.

Diğer gördüğü canavar ise başlangıç 3. Seviye bir siyah dikenli kirpiydi. Bai Che kirpiye gözünü dikti. İlk önce mızrağına yılan zehrinden biraz sürdü. Ardından bir çalının arasına girip kirpinin yaklaşmasını bekledi. Kirpi yaklaştığında ise Bai Che çalıdan fırladı ve mızrağı kirpinin kafasına saplayıp çıkardı. Geri çekildi ve zehrin etki etmesini bekledi. 15 dakika sonra zehir etkisini gösterdi. Kirpinin hareketleri büyük miktarda yavaşlamıştı. Bai Che gitti ve kirpiyi hızlıca öldürdü. Ardından bütün dikenleri yolup 2. Deri torbasına doldurdu. Kirpinin kalanını çuvala koydu ve ağacın yanına gitti. Kirpiyi yılanın yanına koydu. Deri torbadaki dikenlerin uçlarına yılanın zehrinden bulaştırdı ve torbaya geri dizdi.
Yakındaki bir nehrin yanına gitti ve kendine bir kamış kesti, içini temizledi. “Sanırım bu işimi görür.” diye düşündü Bai Che ve bir tane diken çıkardı. Kamışa yerleştirdi ve üfürdü. Diken düz bir hat üzerinde fırladı. “Hehehe. Gerçekten de güzel bir tüftüf.” dedi içinden ve biraz atış talimi yaptıktan sonra ağacın yanına gitti. Sabaha kadar meditasyon yaptı ve enerjisini topladı.

Yazar Notu: Yetişimciler yemek yemeye yada uyumaya ihtiyaç duymazlar. Enerjilerini meditasyon yaparak evrenden alırlar.

Sabah meditasyondan kalktı ve ava çıktı. Yaptığı tüftüf kesinlikle avı daha verimli hale getiriyordu. Günün sonunda başlangıç 2. Seviye bir kartal, başlangıç 3. Seviye bir piton ve başlangıç 3. Seviye bir fare avlamıştı. Bu fare 4 metre boyundaydı ve bu güne kadarki en zor avıydı.

Bir mağara keşfetmişti ama içeri girmeye korkmuştu. Mağaraya girme işlemini sonraya bırakmaya karar verdi. Ağacın yanına gitti ve 4 saatlik bir meditasyon sonunda başlangıç 3. Seviyeye ulaştı. Kendini yenilenmiş hissediyordu. Mızrağıyla biraz antrenman yaptıktan sonra tekrar meditasyona oturdu.

Sabah oldu ve meditasyondan kalktı. Mızrağını sırtına astı ve ava çıktı. Bugün mağaraya girecekti. Mağara yolunda bir 3. Seviye fare buldu ve öldürdü. Bu savaş dünküne göre daha kolaydı. Tam fareyi çuvala koyuyordu ki başlangıç 4. Seviyenin zirvesinde bir beyaz kürklü kaplan gördü. Bu kaplan normal bir kaplanın 3 katı boyundaydı.

Bai Che heyecanına yenik düştü ve kaplana saldırmaya hazırlandı. Bu sefer tüm gücüyle savaşacaktı. Üstündeki basınç zırhlarını çıkardı ve kaplana karşı konumlandı. Tüftüfünü çekti ve kaplanın sağ tarafına bir diken üfürdü. Kaplan hemen Bai Che’yi keşfetti ve saldırmaya hazırlandı. Bai Che mızrağını çekti ve kaplanın pençe hamlesine karşılık verdi.

Hamle yüzünden birkaç saniye eli uyuştu. Kaplan çok güçlüydü. Bai Che deri çantasından bir tane taş çıkardı ve kaplanın kafasına fırlattı. Kaplan hızla bloklasa da Bai Che hemen geri çekildi ve kaçmaya çalıştı. Ama kaplan Bai Che’den daha hızlıydı. Arkasından koştu ve üstüne atladı. Bai Che de mızrağıyla bir saplama hareketi yaptı ve mızrağı kaplanın gözüne soktu. Bai Che kaplandan 2 pençe darbesi yemişti. Göğsünden kanlar akıyordu.

2 tarafta kayıplar vermişti. Bai Che geri çekilmek istiyordu ama kaplan gitmesine izin vermiyordu. Savaşmalıydı!
Ama kazansa da bu sadece Pirus Zaferi olarak adlandırılabilirdi.

Yazar Notu: Pirus Zaferi büyük fedakarlıklarla, zorlukla kazanılmış savaş.

Bai Che tam bir taş çıkarıp atacağı sırada arkadan yavru bir kaplan sesi duydu. Kaplanın arka ayaklarının yanında küçük, beyaz tüylü ve tatlı bir silüet belirdi. Bai Che yavru kaplana baktı ve “Demek yavrunu koruyordun.” dedi ifadesiz bir şekilde. Anne kaplanla biraz bakıştılar. Ardından Bai Che  “Üzgünüm” dedi ve sırtındaki fareyi kaplanın önüne attı.

Vahşi doğada canavarlar güçlenmek için diğer canavarları yerler, ve özümserler. Ancak bu şekilde güçlenebilirler.

Bai Che mızrağı sırtına astı ve “Umarım tekrar görüşürüz.” dedi. Ardından ağacının yanına gitti ve yaralarını iyileştirmeye başladı.

Kudretlilerin LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin