Kudretlilerin Lordu

30- Yeryüzündeki Cennet

"Hadi kalk, seni bir yere götüreceğim." dedi Hei Long, üst vücudu sargılarla kaplı Bai Che'ye. Aradan 2 gün geçse de Bai Che çoktan ayağa kalkacak kadar iyileşmişti. Ancak doktor kalkmasına izin vermiyor, yatması gerektiğini söylüyordu.

"Bay Hei, daha değil. İzin verin dinlensin, vücudunun buna ihtiyacı var." dedi içeriden gelen orta yaşlı, ak bıyıklı doktor.

"Bu bana yeter." dedi Bai Che hızla doğrularak.

Hei Long, doktorun itirazına devam edeceğini anlayınca "Vücudunu zorlamasına izin vermem, zaten gideceğimiz yer oldukça güvenli." dedi.

"Peki, ama bizzat sizin ona bakmanızı istiyorum. Ciddi bir yara olmasa da iyileşme sürecinin aksamasını istemeyiz." dedi Doktor çaresizce.

Hei Long, Bai Che'nin kalkmasına yardım ederken doktor da Hei Long'a durmadan bir şeyler söylüyor, Bai Che'nin yapmaması gereken şeyleri tek tek sayıyordu.

Hastane olan, fakat hastaneye benzemeyen binadan çıkınca Bai Che aksak aksak yürürken Hei Long'a sordu. "Nereye gideceğiz?"

"Gidince göreceksin, açıklamak zor olur şimdi." dedi bıyıklarını burarak. "İstersen evcillerinin dinlenmesi için burada bırak, yolculuğumuz fazla uzun sürmez." Bai Che ile Hei Long arasındaki bağ daha da sıkı olmuştu, gittikçe daha da samimi oluyorlardı kendi aralarında.

"Sadece ikimiz mi gideceğiz?" diye sordu Bai Che.

"Hei Tie de bizimle gelecek." dedi Hei Long. "Hatta senin emrindeki 10 kişiyi de yanımıza alalım. "

Hei Long, Kara Kartal'ını çağırdığında gelmesi sadece birkaç dakika sürmüştü, bu sırada Hei Tie, Bai Che'nin emrindeki 10 kişiyi de alıp gelmişti.

"Ben eski Lan Zue Taburunun Yardımcı Kaptanıyım." dedi 10 kişiden biri. Yetişimi Yeryüzü Kaynak Alemi 2. Seviyeydi. "Adım Leng Hen. Sadakatimi sunarım!" Ellerini birleştirip başını eğdi.

Hemen arkasından biri daha çıktı. "Ben eski Zhan Gei Taburunun Yardımcı Kaptanıyım." dedi Yetişimi önceki gibi Yeryüzü Kaynak Alemi 2. Seviye olan biri. "Adım Zhen Mo. Sadakatimi sunarım!" Ellerini birleştirip başını eğdi.

Diğer 8 kişi de kendilerini tanıtıp sadakatlerini sundular. Ellerini birleştirdiler ve başlarını eğdiler. Bu 8 kişinin yetişimi Ruh Kaynak Alemininin ortalarındaydı.

"Kaldırın kafanızı, kaldırın." dedi Bai Che elleriyle kalkmalarını işaret ederek. "Lütfen benim için, kendiniz için, güçlenmeye çalışın. Sizden tek isteyebileceğim bu."

"Hahahaha." diye güldü Hei Tie. "Bu kadar dramatik olmayın da atlayın şu kartalın üstüne."

Bai Che kartala baktığında Kartal hemen kafasını yere gömdü. Bai Che aksak aksak yürümeye devam etti ve Kartalın yanına ulaştı. Nazikçe kafasını okşadı.

"Kartal benim olmasına rağmen sana daha fazla saygı duyuyor." dedi Hei Long Kartalın üstüne çıkıp eyere otururken. "Yoksa saygıdan çok korku mu bu?"

Bai Che kıkırdamakla yetindi ve Kartalın üstüne çıkmaya çalıştı. Arkasındaki 10 kişi hızla koşup yardım ettiler.

Hei Tie ve 10 kişi de eyere oturduğunda Kartal havalandı. Ancak bu sefer dehşetli bir hızla gitmiyor, sakin sakin kanatlarını çırpıyor veya sonuna kadar açıp süzülüyordu.

Bai Che yüzüne çarpan tatlı meltem karşısında istemsizce gözlerini kapatıp kendini rüzgara bıraktı. Ayağa kalktı hala gözleri kapalıyken. Yavaş adımlarla boynuna ulaştı Kartalın. Ayağındaki aksaklık geçmiş gibiydi, vücudu kendi kendine gidiyordu sanki. 2 elini yana açıp yürüyüşüne devam etti. Kartalın tam 2 gözünün ortasına, burnunun üstüne gelince durdu. Yavaşça yere çöktü, ayaklarını uzattı ve kapalı olan gözlerini açıp olduğu yere yattı. Bulutları izlemeye başladı, o kadar savaştan sonra bunu hak etmişti.