18- 3.Sınav

1.4K 138 1
                                    

Bai Che kalktığında kendini bir ağacın yanında buldu. Beyaz da uyanmaya çalışıyordu. Bai Che, Beyaz’a baktığında yetişiminin başlangıç kaynak alemi 3. Seviyeye yükseldiğini gördü. Kendi yetişimi de başlangıç 4. Seviye olduğunu gördü. Yetişimleri yükselmişti.

Aniden Fate konuşmaya başladı. “Gelen canavar dalgalarını karşıla. 5 gün boyunca hayatta kal.” Bai Che, Beyaz’a baktı ve gülümsedi.
Ama aniden bir yılan Beyaz’a doğru fırladı. Bai Che bunu görünce neneden aldığı hançeri çıkarttı ve yılana atıldı. Ufak bir hareketle yılanı ikiye ayırdı. Ama eline baktığında, elinde bir ısırık izi olduğunu gördü. Ve ısırık izinin üstünden zehir damlıyordu.

“O zehir 5 gün boyunca hareket etmediğin takdirde etkisiz hale gelecek. Hareket ettiğin takdirde ölmen saniyeler alır.”

Bunu duyan Bai Che afalladı ve hemen bağdaş kurdu. Beyaz’a baktı ve “Sanırım beni koruman gerekecek.” dedi üzgün bir ifadeyle.

Kadim ses tekrar yükseldi. “Sınavın 3. Bölümü başlasın.”

Aniden etrafta başlangıç kaynak alemi 1. Seviye iskeletler ortaya çıktı. Bazısının elinde kılıç vardı. Bazısının elinde gürz, bazısının elinde mızrak…

İskeletler ağaca doğru gelmeye başladı. Beyaz, Bai Che’ye son bir bakış attı ve iskeletlere doğru koştu.
Hiddetli bir savaştan sonra Beyaz 100 iskeleti yok etti. Yorgun bir şekilde Bai Che’nin yanına uzandı. Bai Che endişeli gözlerle Beyaz’ı izliyordu.
Sabah oldu ve 2. Dalga geldi. Bu sefer gelen iskeletler başlangıç kaynak alemi 2. Seviyeydi ve 100 tanelerdi.
Beyaz kalktı ve iskeletlere doğru koştu.

Bu seferki savaş daha uzun sürdü. Beyaz yorgun adımlarla Bai Che’ye doğru yürüdü. Elini yaladı ve Bai Che’nin yanına uzandı. Bai Che, Beyaz’a baktığında üstünde biraz kan gördü. Beyaz yaralanmıştı!

Bai Che endişeyle Beyaz’a baktı. Çünkü tek yapabileceği bakmaktı.

Sabah oldu ve 3. Dalga geldi. Bu seferki dalga da başlangıç kaynak alemi 2. Seviye 100 tane iskelet ve başlangıç kaynak alemi 3. Seviye 50 iskelet vardı.

Bai Che, Beyaz’ın gidişini endişeli gözlerle izledi.

Bu seferki savaş çok yorucuydu. Beyaz’ın ağaca ulaşması onun için çok zordu. Her tarafı yara ve yaralardan akan kanlarla doluydu. Beyaz yorgun bir şekilde Bai Che’nin yanına uzandı. Biriken yorgunluk yüzünden hemen uyudu.

Bai Che hafifçe “Beyaz…” dedi. Yüzünde büyük bir endişe vardı.
Bir gece daha geçti ve 4. Dalga geldi. 4. Dalgada 150 tane başlangıç kaynak alemi 3. Seviye iskelet vardı. Beyaz yavaşça yerinden kalktı. Hala acı çekiyordu. Bai Che’ye bakamadı. Direk saldırıya geçti.

Beyaz bu dalgayı da temizlemişti. Ama verdiği zayiat oldukça büyüktü. Sol arka bacağı kırılmıştı. Üstündeki yaralar çok ağırdı. Kan yüzünden her yeri kıpkırmızı olmuştu.

Bai Che’nin yanına gelmeye çalıştı. Ama yapamadı. Aralarında 3 metre mesafe varken bayıldı.
Bai Che yerinden kımıldamıyordu. Çünkü zehrin yavaş yavaş vücudundan atıldığını o da biliyordu.

Sabah olduğunda Bai Che’nin gözleri hala Beyaz’ın üzerindeydi.

Son dalga geldi. Bu dalgada 150 tane başlangıç kaynak alemi 3.seviye iskelet vardı.

Beyaz yerinden kalktı ve Bai Che’nin 3 metre ötesinde durdu. Sanki geçilmez bir duvarmış gibi gelen her iskeleti parçaladı. Her yeri yaralarla kaplıydı. Ölmeyi isteyecek kadar çok acı çekiyordu. Ama yılmadı ve saldırmaya devam etti. Son iskeletin üstüne atladı ve kafasını ağzıyla kopardı.

“Bitti mi?” dedi Bai Che büyük bir umutla.

Ama bitmemişti. 50 tane daha iskelet ortaya çıktı. Bunlar başlangıç kaynak alemi 4. Seviye iskeletlerdi. Öncekilerden çok daha güçlülerdi.
Beyaz darbe almaya devam etti. Tekmelendi, kılıç darbesi yedi ama dimdik durdu. 10 tane iskeleti parçalamıştı ama çok yorgundu ve acı çekiyordu.

Tam bir iskeletin daha üstüne atlayacaktı ki yandan bir gürz darbesi yedi ve 2 metre savruldu.
Yediği darbenin sarsıntısıyla yerde öylece yattı. Her hücresini hareket ettirmeye çalıştı ama biri bile hareket etmedi. 1 santim bile hareket edemedi. Bütün çabaları nafileydi. Bütün vücudu çökmüştü.

Gürzlü iskelet Beyaz’a doğru yürüdü. Gürzünü Beyaz’a savurdu ve tam vuracağı sırada Bai Che oturduğu yerden hışımla kalktı ve öfkeli bir sesle “Beyaz’a dokunacak cüreti kendinde nasıl gördün Lanet İskelet!” diye bağırdı.

Bai Che yerinden kalktığı anda sırtından vücuduna doğru yayılan mor dövmeler belirdi. Bu dövmeler bütün vücuduna acı veriyordu. Ama acı onu durduramazdı. Elinde gürz olan iskelete doğru koştu ve karnına bir tekme attı. Bai Che o kadar öfkeliydi ki 4 metre savrulan iskeletin üstüne atladı ve kafasını ayağıyla ezip parçaladı.

Bai Che’nin üstündeki mor dövmeler neredeyse vücudunun her yerine yayılmıştı. Dövmeler hızlandıkça Bai Che’nin hissettiği acı giderek artıyordu.

Bai Che, Beyaz’a doğru koştu ve onu kucağına aldı. Beyaz güçsüz bir şekilde inledi. Özür dilercesine Bai Che’ye baktı. Bai Che hissettiği acıyı umursamıyordu. Beyaz’a bakıp gülümsedi. Ve biranda köprüye doğru koştu ama o kadar acı çekiyordu ki her adımı öncekine göre daha yavaştı. Mor dövmeler kalbine yaklaşıyordu. Dövme yaklaştıkça Bai Che ölüme o kadar yaklaşıyordu. “2 adım…” diye düşündü Bai Che ve bir adım daha attı.

“1 adım daha” dedi içinden ama başaramadı. Mor dövmeler kalbine ulaşmıştı. Dümdüz yere yığıldı. Kucağındaki Beyaz’ın kafasını okşadı ve “Üzgünüm dostum.” dedi.

O artık ölüyordu!

Kudretlilerin LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin