-İkiye katlama büyüsünün ne olduğunu bana kim söyleyebilir? -Dumbledore birkaç saniye bekledi. - Evet... Cevap yok mu?... Evet, Tom. İkiye katlama büyüsü nedir?
-Objelerin birebir aynısını kopyalamaktır, efendim.
Dumbledore başını salladı.
-Çok doğru, Tom. Slytherin'e on puan.
Penny, bunu duyunca ağzını buruşturdu.
-Alışsan iyi olur. Slytherin, okulun göz bebeği. -Dumbledore'u kafasıyla işaret etti. - Onun için bile öyle. Winky Crocket sayesinde zaten maçları senelerdir kazanıyorlar. Bari kaybederken bir gururumuz olsun.
Omuz silkti ve tekrar derse odaklandı. Dumbledore, bir kadehi masanın üstüne koymuştu. Olivia'nın anlamadığı birkaç şey söyledi ve asasını salladı.
Kadeh, sanki kendini eşlermişcesine ikiye ayrıldı.
-Vay canına, dedi fısıltıyla.
-Bu daha ne? Dumbledore, dünyanın en büyük büyücüsü. Sayamayacağım kadar dil, zihinbend, zihinefend...Adam gerçekten müthiş. Duyduğuma göre Grindelwald'la da çok yakın arkadaşmış. Ama o karanlık tarafı seçtiğinden beri görüşmüyorlarmış. Bu zaten Londra hariç tüm sihir dünyasını kasıp kavurmasını açıklıyor. Kesinlikle ondan korkuyor.
-Öhöö... Bayanlar, lütfen.
Penny, çenesini kapattığında Dumbledore tekrar konuşmaya başladı.
-Şimdi sıra sizde. Masalarınızın üstünde duran kadehleri benim yaptığım gibi katlayın.
Penny, eline asasını alırken Olivia onu izliyordu. Yaptıklarının aynısını yapmaya çalışıyordu. Ama boşa kürek çekiyor gibi hissediyordu. Büyü hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Sadece bir asa sallamıştı.
Penny birkaç denemeden sonra büyüyü yapmayı başarmış ve kadehi eşlemişti. Ama o hala asasını sallıyordu. Etrafına göz attı. Onun gibi birkaç öğrenci de hala büyüyü yapmayı başaramamıştı. Tam tekrar önüne dönecekken ona bakan yeşil gözleri gördü.
Her zamanki küçümseyici bakışları şuan daha da derindi. Dudağının bir kenarı 'Olivia'nın başarısız olmasından memnunmuş gibi' kıvrılmıştı. Onun önündeki kadehe baktı. Çoktan büyüyü uygulamıştı.
Sinirle tekrar kadehe döndü Olivia. Ancak kadehin yanında duran kağıt parçasında bir cümle belirdi.
'Daha aptal bir katlama büyüsünü yapamıyorsun. Neredeyse senin için üzülmeye başlayacağım. '
Olivia, gözlerini kıstı. 'sensin aptal, dedi içinden. ' Tekrar kadehe döndü. Bunu yapabilirdi. Derin bir nefes aldı.
'Gemino Curse'
Yanında duran Penny elini çırptı.
-Bak, işte sende yaptın.
Kadeh ikiye ayrılmıştı. Kadehin eşi masadan düşerek yuvarlandı. Tam Dumbledore'un ayağının dibine çarptı.
-Evet, bir şanslı dostumuz daha başardı.
Olivia gülümseyerek çaprazında oturan Tom'a bir bakış attı.
-Ders bitmiştir, hadi çıkın sınıfımdan, Oliva, sen kal.
Penny elini 'hoşçakal' dercesine salladı. Sınıftan öğrenciler çıktı ve kapı kapandı.
Dumbledore öğretmen masasına oturdu. Elini 'gel' dercesine salladı.
Öğretmen masasının tam önüne bir sandalye belirdi.-Otur, lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan (Tom Riddle Fanfic)
FanfictionDerler ki, burada bir kelebek kanat çırpsa Atlantik'te bir fırtınaya neden olabilir. Tüm Dünya'nın seyrini değiştirebilir. İşte o da bir kelebek misali tüm Dünya'nın kaderini yeniden çizdi. 1937 yılında her genç büyücünün eline bir mektup ulaşmıştı...