Havaalanı

34.1K 470 11
                                    

Yeni bir kurgu yayınladım.Okuyup görüşlerinizi belirtirseniz çok sevinirim:) ismi: "Üç Kalp"

-

Rüya'dan yeni gelen dedikoduları dinlerken bi yandan telefonumu karıştırıyordum. Bana 'Kaan Kandemir'den yeni haberler getiriyordu.

"Sonrada Kaan Aysu'yu otele-" Telefonu yatağa bırakırken kaşlarımı çattım. Her zamanki şeyleri anlatmasına tahammül edemiyordum. "Tamam, pardon." Ellerini havaya kaldırırken omuz silktim. Ona aşık değildim ki, her kız gibi onu beğeniyordum sadece.

"Neyse, Rüya bunlar tam 1 haftalık konu olabilirdi. Ama biliyorsun Mayıs'ta Güçlükonak'a geri dönüyorum." Derin bi nefes aldığında omuz silktim ve hırkamı dolabıma astım. Boş hayaller kurup kendimi harap etmeyecektim. Buna kararlıyım. "Aman Rüya, ne surat asıyorsun. Bunu biliyordum, 4 yıldır bu anı beklemiyor muydum?" İç geçirdikten sonra titreyen telefonumu elime aldım. Babam.. "Efendim baba?"

"Kızım eşyaların hazır mı?" Gülmemek için dudaklarımı bastırırken yatağa oturdum. Allah aşkına daha 1 ay var be adam.

"Baba 1 ay sonra geleceğim, yarın değil." Rüya'nın el kol hareketleriyle babama beklemesini söyledim ve telefonun alt kısmını elimle kapattım. "Ne var Rüya babamla konuşuyorum!"

"Kızım, bu önemli bi haber. Kaan yarın memleketine dönüyormuş." Dişlerimi sıkarken derin bi nefes aldım. Unut onu. Hem, o kim ki? "Amerikaya yani? Ne yapabilirim Rüya, umrumda değil." Kafasını hızla iki yana sallayıp kıkırdadı. "Hayır Dolunaycığım, doğuya gidiyor!" Azğım şaşkınlıkla açılırken babamın söylentilerini duymuştum. Rüya'yı susturup telefonu yeniden kulağıma götürdüm. "Dolunay beni delirtme kızım, yarın geliyorsun ne bir ayı?" Dudaklarımı ısırıp dolabımı açtım. "Tamam, biletimi alırım Sabiha Gökçen'den." Telefonu kapatıp yatağa fırlattım ve valizimi çıkardım. Tüm kıyafetlerimi özensizce içine atarken göz yaşlarım akmaya başlamışlardı..

Duştan çıkıp Rüya'nın seçtiği kıyafetleri yatağıma koydum. Bunları mı giyeceğim şimdi?

"Rüya Allah aşkına ne bu?" Makyaj malzemelerini kıyafetlerimin yanına dökerken kaşlarını çatmıştı.

"Dolunay onları giyeceksin. Kaan ile aynı uçakta olabilirsin. Kesinlikle bu sefer seni fark edecektir." Bu sefer benim kaşlarım çatılmıştı.

"Kaan umrumda değil demiştim sana." Dolabımın kapağının ardında iç çamaşırlarımı giydim ve yanına gittim. "Ben evleniyorum Rüya, unuttun mu?"

"Dolunay hala hiçbir şey bitmiş değil. Kapa çeneni." Verdiği abartı şeyleri üzerime geçirip saçlarımo yapması için sandalyeye oturdum.

"Bak bu şort kısa ve gömlek içimi belli ediyor. Güçlükonak'ta bu.. Nasıl karşılanır bilemiyorum." Omzumu cimciklediğinde inledim. Canımı acıtmıştı.

"Bak şimdi Dolunay, baban sana bir şey diyemez. Aklını kullan. Sana en son 'Üniversiteye kocan kültürlü biri olduğu için gönderiyorum.' demedi mi? Kültürlü olmak bunu gerektirir." Kıkırdarken kafamı onaylarcasına salladım. Hafif makyajımıda hallettiğinde ayağa kalkıp parfümümü sıktım. Rüya'da peşimden gelirken yurt müdiresinden belgelerimi alıp çantama tıkıştırdım. Kapıya geldiğimizde Rüya'nın çağırdığı taksiye valizimi yerleştirdim. Ona sıkıca sarılırken taksici kornaya yüklenmişti bile.

"Seni özleyeceğim."

"Düğünüme geleceksin." Dudaklarını büzerken taksiye bindim. Adresi verip geriye yaslandım ve telefonumda bulunan Kaan'ın tüm fotoğraflarını sildim.

Bilet işimi hallettikten sonra bekleme salonuna geçtim. Elimdeki milkshake'i yudumlarken twitterda dolanmaya başladım. Her zamanki sıkıcı şeyler... Anasayfayı yenilerken biten milkshakei çöpe attım.

'Kaan Kandemir at Sabiha Gökçen Havaalanı'

Kalp atışlarım olmaması gerekenden fazla hızlı attığında kafamı kaldırıp etrafa bakındım. Ordaydı.. Nefesim hızlandığında arkama baktım. Tek boş yer, yanımdı. Kafamı telefonuma gömüp boğazımı temizledim. Yerde gördüğüm ve bana yaklaşan ayakkabılar Kaan'ın yanıma oturacağına işaretti. Terleyen ellerimi çaktırmadan üzerime silerken ateşim artmıştı. Telefonum çaldığında hafifçe sıçramıştım.

"Efendim baba?"

"Kızım nerdesin?"

"Havaalanındayım."

"Ne zaman burda olursun?"

"Öğlen 1 gibi."

"Tamam bekliyoruz." suratıma kapanan telefonla kaşlarımı çattım. Göz ucuyla yan tarafa baktığımda boş olduğunu gördüm. Hızla etrafa bakınırken, oldukça 'seksi' güvenlik görevlisiyle konuştuğunu gördüm. Burda bile boş kalmamıştı. Bravo Kaan. Bravo.

Saçlarımı son kez düzeltip lavabodan çıktım. Neyseki valizler önceden alınmıştı yoksa onu sürüklemek istemiyorum peşimden.

'10.15 Şırnak Şerafettin Elçi Havaalanına giden uçak uçuşa hazır.'

Lanetler savurarak hızla çıkış kapısına gittim. Kimliğimi ve biletimi kadına uzattıktan sonra onayı aldım ve koşarak merdivene çıktım. Nefes nefese kaldığımda son yolcunun ben olduğunu fark ettim. Rezillik. Bileti hosta uzatırken boydan boya süzdüm. Kaan kadar olmasada çekiciydi. Hostlar hep çekicidirler zaten.

"4A grubu A koltuğu." Hosta gülümserken biletimi aldım ve koridorda ilerledim. Cam kenarına denk gelmiştim. Nihayet kendi koltuk yerime vardığımda yanımdakilere göz attım. Siktir, Kaan? Boğazımı temizleyerek önünden geçtim. Yer geçmem için genişti, ama yinede terlemiştim. Kemerimi takarken geriye yasladım. Derin derin nefesler alırken yanımda oturanın Kaan olduğuna alışmaya çalışıyordum. Şırnak'ta ne işi vardı onun? Cidden doğulu muydu?

"Güzel kalçalar." Nefesim bile boğazımda düğümlenirken kaşları havada olan Kaan'a baktım. Bana mı demişti? Evet. Allah kahretsin bana dedi. "Ben seni tanıyor muyum?" Kafamı hızla iki yana sallarken hostes o sıkıcı şeyleri anlatmıştı. Host açıklamayı yapsaydı, ezberlemiş olmama rağmen dinlerdim, ama host ortalıkta gözükmüyordu. "Seninle önceden karşılaşmış mıydık?" Kafamı yeniden iki yana sallarken uçak hareket etmeye başlamıştı. "Haa sen.. Rüya'nın arkadaşı." Sertçe yutkunurken başımı dışarıya çevirdim. Konuşmak istemiyordum. Banane Kaan'dan. Ben aklımda gelinlik tasarlamalıydım. Acaba kocam olacak kişi yakışıklı mı? Ya çok.. çirkinse? Yok canım, babam o kadar iltifat etti onlara karşı. Tipsizse yuh yani. "Bana bakar mısın? Sıkılıyorum." Kaşlarım çatılırken hızlı bi nefes verdim. Benimle uğraşmasını istemiyordum. "Daha yeni uçuşa geçtik. Kulaklarım patlamak üzere, uyumayı deneyebilirsin. Yada diğer tarafındakiyle konuş." Ellerimle koltuğun kenarını sıkarken her uçağa bindiğimde yaşadığım kulak acısı beynime saplandı. Allahım ya.. Lütfen bi an önce düz uçuşa geçelim.

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin