25. Bölüm

20.4K 1K 230
                                    

Sarhoş mavi ve ben... Evliliğimizin ikinci yılında kahvehane işleterek geçiniyorduk. Buralarda en karlı iş buydu. Neden mi? Zenci mahallesinde bardakta dudak payı bırakarak çok büyük kar elde ediliyordu da ondan. Eşim diye demiyorum, adam çok uyanık.

Şaka be, şaka. Şu anda sarhoş maviden duyduğumu hayal ettiğim sözleri unutmak için size takılıyordum ama pek bir faydası olmadı doğrusu.

"Derin?" Kolumda hissettiğim elle kafamda kurduğum onca hayal, okyanusun ortasında mahsur kalma temalı gerilim filmlerindeki şişme köpekbalığı gibi patlayıp yavaşça sönerken dikkatimi sarhoş maviye vermeye çalışıyordum. Sahi, az önce bana ne dedi o?

"Ne?! Ben... Ben anlamadım." Bence konuşmamız gereken bir konu var demişti ve benim fesat bilinçaltım olayları yanlış yorumlamıştı. Evet evet. Yani diğer türlüsü... Sizce de biraz saçma değil mi?

"Diyorum ki evlenmemiz gereken bir konu var." Yok artık. Yine mi yanlış duydum? Tamam Derin. Sakin olabilirsin, bunda bu kadar büyütülecek ne var ki? Sanki evlenme teklif etti, abartma. Lanet! Tabi ki evlenme teklif etti. Mantıklı sorular sor Derin. Mesela 'Düğünde dokuz katlı pasta istiyorum.' gibi bir cümle kurmayayım, lütfen Allah'ım...

"Onu anladım sarhoş mavi. Ama neden? Yani..."

"Çünkü evlenmemiz gereken bir kon-"

"Şunu tekrarlayıp durmayı keser misin lütfen?" Sesimin bu kadar yüksek çıkması beni de şaşırtmıştı. Heyecan adama neler yaptırıyor ya... Yani bana resmen üçüncü kez evlenme teklif ediyordu ve kalbim bir sefer daha onun ağzından evlenme teklifi duymaya hazır değildi. Bir dakika, bu bir teklif değil ki? Evlenmemiz gereken bir konu var diyordu, bana fikrimi sormuyordu. Pislik sarhoş mavi!

Ah, ne kadar hayatımda duyduğum en bodozlama teklif -teklif olduğundan hala emin değildim.- olsa da üzerimde küresel ısınmanın kutuplardaki etkisinin bir benzerini bırakmaya yetmişti. Sakin ol Derin, alt tarafı bir teklif -Tekrar söylüyorum, kesinlikle soru sorar gibi değildi. Daha çok emir veriyordu  ama ben buna, amaçsızca teklif demeye devam ediyordum. Puff.-

"Peki. Ne söylememi istiyorsun?" Ne?! Cidden bana önce evlenmemiz gerektiğini söylüyordu ve sonra da sanki açıklanacak bir şey yokmuş gibi bu soruyu mu soruyordu? Ah be sarhoş mavi! Benim seni anlamaya çalışırken çektiklerimi, Yağmur adlı sevgilisine akrostij şiir yazarken üçüncü mısrada can veren çocuk bile çekmemiştir.

Matematik derslerindeki x,y ve z 'çözülememezlik' konusunda önünde eğiliyor. Hatta ÖSYM bir sonraki yıl, seninle ilgili birkaç soru soracak olsa öğrencilerin en çok soru kaçırdığı konu olurdun. Ah, bir an herkesin sana küfredeceğini düşününce keyfim yerine geldi bak.

"Mesela neden evlenmemiz gerektiğini söyleyerek başlayabilirsin." Aha, sanki evlenmek kelimesini ilk kez cümle içinde kullanıyormuşum da 'Ben ve Sarhoş Mavi'yle birlikte kullandığım için yanlış olmuş gibi hissediyordum. Kesin yanlış cümle bu ya. İnanamayacaksınız ama sanırım deliriyorum.

Gözlerim onda yakalayacağı en ufak bir kıpırtı için hiç kapanmadan onun yüzünde gezinirken sarhoş mavi, kaslı kollarından birini saçlarının arasına daldırdı ve koca bir nefes verdi. Ah, ne zamandır içinde tutuyordu onu? Tabi ya; o oksijenler de buldu yakışıklı çocuğu, hiç şikayet etmiyorlar içeride kalmaktan... Hepinizi içime çekerim bak, efendi olun.

"Bak, Kumru öyle diyince... Yani bir yıl dah-"

"Bir dakika, bir dakika! Siz evleniyor musunuz?" Evet, evet, evet! Binlerce kez evet! Sarhoş mavinin ayağına da basayım mı?

Tebrikler Kumru Hanım, on puanlık bir nikah memuru sorusu sorarak bizden çeyiz seti kazandınız. Artık darısı sizin başınıza. Ayrıca en son baltalanacak muhabbeti baltalamakla kalmayıp normalden yüksek çıkan sesinizle ortamdaki bütün demiri üstünde toplayan mıknatıs işlevi görerek tüm dikkatleri de üstümüze çektiniz. Eklemeden geçemeyeceğim, tam dayaklısınız.

Mavi Huydur Bende -Ara Verildi.-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin