Bölüm 33

12K 556 21
                                    

                          ⭐⭐⭐

"Oğlum,teyzenler geldi. Kübralar da onlarla birlikte. Aman tatsızlık çıkmasın dünürleri de gelmiş" Adar duyduğu şeyi yalanlamak istercesine öfkeden koyulaşmış kahveliklerini annesinin endişeli yüzünde gezdirdi.

"Anne! Ne yüzle gelirler?! Ve siz onlara nasıl izin verirsiniz!?"

Bejin korkulu gözlerle olanları izliyordu. Kübranın adını duymasıyla ellerini karnında birleştirmişti. Evladını kayb ede bilirdi. Olan olmuştu. Şimdi kendisini korkutan Adarın öfkesiydi. Düşman olsa da onlar misafirdi. Ona böyle öyretilmişti Bedirhan konağında.

"Oğlum? Lütfen,Eminim Kübra pişmandır. Hem dünürleri senin iyileştiğini duyup gelmek istemişler. Yalnız gelmek istemediklerinden teyzenler de eşlik etmiş."

"Bana ne!? Ya onlar bu evden gidecekler,ya da ben karımı da alıp geceyi başka yerde geçiririz." Gulroz hanım çaresizlikle oğlunu dinliyordu. Oğlunu anlıyordu,ama kardeşiyle de artık böyle olmak istemiyordu.

"Sesini yükseltme Adar! Şimdi duyacaklar. Oğlum,bırak bu düşmanlığı. Bak karın ve evladın sapasağlam yanında. Kübra da pişman . Lütfen? Hem Ferhatların olanlardan haberi yok."

Bejin daha fazla dayanamadı. Elini kocasının koluna dokundurdu ve kendisine bakmasını sağladı. Oldukça öfkeli gözüküyordu.

Adar karısının dokunuşuyla ona dönerek yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Merak etme delalamın. Onu görmemeni sağlayacağım. O size zarar veremez. Ben... Ben artık izin vermem! Şimdi git hazırlan gidelim. Daha fazla burada kalamayız!"

"Hayır Adar! Hiç bir yere gitmeyeceğiz!"

Gulroz hanım umutla gelinine baktı ve gurur duydu. Deli oğlunu bir tek o durdura bilirdi.

"Bu ne demek? O size zarar verdi!"

"Ben ondan korkmuyorum Adar. O artık bize zarar veremez! Sen izin vermezsin! Ben sana güveniyorum. Hem o misafir. Ne kadar bize zarar vermiş olsa da misafir ve misafirin başımız üste yeri var!"

Adar 'hayır' demek için ağzını açtığında karısının gözleriyle durdu. İçindeki öfkesine engel olamıyordu.

"Tamam! Ama kötü olduğunu hiss edersem, hiç kimseyi düşünmem!" Bejin Adarı ikna etmiş olmanın mutluluğuyla gülümsedi.

Gulroz hanım da mutlulukla gelinine bakarak gözlerini kapatıp açtı. Bununla teşekkürünü bildirmiş oluyordu.

Adar derin nefes aldı. İçeri girmek istemiyordu. Hatta karısını buradan götürüp kaçırmak istiyordu. Bir de Ferhatlar bilmiyormuş. Zaten bilse onunla evleneceğini sanmazdı.

Önden Gulroz hanım arkasınca da Adar ve Bejin girdi. Adar gözlerini salonda oturanlarda gezdirdi. İlk gözü Kübrayı gördü. Kocasının yanına oturmuş dikkatle kendilerine bakıyordu. Zayıflamış gibiydi. İçinde ona acıma duygusu bile yoktu. Ferhatı tanımasa ona eziyet ediyor diye düşüne bilirdi. Belki de vicdanının altında eziliyordur. Bu düşünceyle Adarın yüzünde soğuk gülümseme belirdi.

"Hoş geldiniz!" Sert erkeksi sesi bütün salonda yankılandı. Her kesle görüştükten sonra babasının yanına oturdu. Karısı da büyüklerin elini öpmüş Sıla'nın yanına oturmuştu. Başı eğikti. Bununla kaşlarını çattı Adar. Dik durmalıydı kadını.

Bejin kendisini garip hiss ediyordu. Şuan kendisine ve bebeğine zarar veren kadınla aynı ortamda oturmuştu. Gözlerinde görmüştü Kübranın pişmandı. Acaba hâlâ Adara aşık mıydı? Evlenmişti... Onu seve-seve acı mı çekiyordu yoksa? Kübrayla konuşmalıydı. Bu konu da Sıla kendisine yardımcı ola bilirdi.

Kalpten Gelen( Mardin serisi 1) ✔TAMAMLANDI✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin