Kitaba olan ilginiz beni çok mutlu ediyor, daha şimdiden 20K olduk ve ben çok mutluyum.
Hepinize teşekkürler ♥️🍷🍷🍷
Bir pazar sabahıydı.
Güne güzel başladığımı düşünmüştüm. İş yok, okul yok, sınav yok ve yalnızım.
Yani yalnızdım, Nayeon beni yemekhaneye sürükleyene kadar.
Şimdiye kadar ondan kaçmıştım fakat bu sefer işler istediğim gibi gitmemiş ve radarına yakalanmıştım. Enerjisinden hoşlanıyordum, sevimli bir kızdı fakat ona güvenemezdim.
Arkadaşlar sahteydi. Özellikle kız arkadaşlar.
"Hei, bir çocuk sana bakarak buraya doğru yürüyor."
Nayeon'un bacağıma vurduğunu hissederek acıyla inledim. Ben onu zararsız sanıyordum ama hiç de öyle bir kız olmadığını, bana kanıtlamak üzereydi.
"Merhaba." Ayağımı ovuşturarak, selam veren Lucas'a kafamı salladım. Ne zaman bu kadar samimi olmuştuk bilmiyorum, şu an tam yanıma oturmuş ve yemeğinden ilk lokmasını tatmıştı bile.
"Kediyi ne yaptın?"
Gerçekten konuşmayı unutmuştum, önceliğim nasılsın demek falan olmalıydı öyle değil mi? "Bu bir sırdı."
Lucas göz ucuyla Nayeon'u gösterdiğinde gülümsedim. Hayatımda Nayeon'un hiçbir yeri yoktu fakat böyle bir durumda sessiz kalacağını düşünüyordum.
"Ah, sizi tanıştırmayı unuttum. Bu oda arkadaşım Nayeon, bu da yemekhane arkadaşım Lucas."
Nayeon çekingen bir şekilde Lucas'ın uzatmış olduğu eli tutunca şaşırmıştım. Normalde baya neşeli ve asla susmayan bir tipti, şimdi kendini bile tanıtmıyordu.
"Hei'yle beraber bir kedinin bakımını üstlendik. Bir nevi annesi ve babası sayılırız. Tek sorun annenin ben, babanın ise Hei olması."
Lucas hayatımı etkileyen, en önemli rolüm hakkında bilgi verirken kendimi tutamayarak gülmüştüm. Yemekhanedeki birkaç bakışın bize döndüğünü hissediyordum çünkü Lucas'ın kahkahası da oldukça kuvvetliydi.
"Sevgili misiniz? Ya da onun gibi bir şey?"
Nayeon beklemediğim bir şekilde soru sorunca yavaşça suratımdaki ifadeyi eski haline getirdim. Şu sıralar gülmeyi abartıyor muydum, bana mı öyle geliyordu?
"Bunları Hei de ilk defa duyacak ama anlatmak istiyorum. Bir haftadır aynı ailenin üyeleri sayılırız, aramızda gizli saklı yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loveless | PJM ✓
Fanfic"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm. Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.