🍷🍷🍷Tamam, ne kadar zor olabilirdi ki?
Sadece Jungkook'u bu leş gibi kokan yerden çekip çıkarmam gerekiyordu, tabi bulabilirsem.
Sonra onu alacaktım ve üç gündür ölü gibi olan Jimin'in yanına götürecektim. Bana gelen sapık mesajlar neredeyse sıfıra indiği için kendime güvenerek Jimin uyurken evden kaçmıştım.
Evet, bildiğin kaçmıştım.
Zaten sütyen mevsuzunu hatırladıkça başıma ağrılar saplandığı için bir müddet onun yüzünü görmek istemiyordum.
"Yaşın tutuyor mu? Kimlik?"
Bar kapısında dikilen adam, 22 yaşında olmama rağmen bana çocuk muamelesi yapıyordu ve sakin olmaya çalışarak gülümsemek zorunda kalmıştım.
"Buyrun."
"İçeride dikkatli ol, çocuk gibi görünüyorsun." Uyarıyı alarak kafamı aşağı yukarı salladım ve sertçe yutkunarak merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.
Jimin bu yaptığımı duysa beni gerçekten öldürürdü, en iyi ihtimalle de evden atardı.
Kulaklarımı patlatacak derecedeki müziği geri plana atmaya çalışarak lavaboya yöneldim ve kırmızı rujumu sürdüm. Böyle bir yerde dikkat çekmemek için herkes gibi olmam gerekiyordu. Yolda kırmızı rujla yürüyemeyeceğimden yanımda getirmiştim.
Kabinlerden birine girerek, topuklu ayakkabılarımı da ayağıma geçirdim ve eteğimi çıkarttım. Altına bu mekana uygun olabilecek bir şort giydiğim için zor olmamıştı.
Topladığım saçlarımı açtım ve aşağıya eğdiğim saçlarımı salladım, tek amacım biraz hacim vermekti.
İçeride geçirdiğim yaklaşık bir saatin sonunda eteği çantama atarak dışarı çıktım ve aynada kendime baktım. Fena gözükmüyordu, umarım başıma bela gelmeden Jungkook'u alır ve sakince giderdim. Farklı olmamaya çalışırken içeride o kadar zaman havasızlıktan ölmediğim için minnettardım. Makyaj ne kadar çok zamanı mı almıştı böyle!
Hızla lavabodan çıktım ve koridorda sevişen insanları görmemek için bakışlarımı aşağıya çevirdim. Bu ne biçim bir mekandı böyle?!
Tamam Hei, sakin ol. Halledebilirsin.
Ürkek gibi görünmemeye çalışarak duruşumu dikleştirdim. Umarım sarhoş falan olmazdı, onu kucağımda taşıyamayacağım için muhtemelen ölürdüm.
Ya da beraber kötü yola düşerdik.
Jungkook beni gecelere hazırlarken ben de sessizce kıyafetlerimi seçiyor olurdum. Yani fantezi kıyafetlerimi.
Saçma düşüncelerden sıyrılarak dans eden bedenlerin arasına kendimi attım. İnsanlarla göz göze gelmemeye çalıyordum ama biraz zor oluyordu.
Birinin belimden tutmasıyla kafamı kaldırdım ve daha önce hiç görmediğim yüzüyle karşı karşıya geldim. Refleksle kim olduğuma bile bakmadan boynuma yönelmişti ve ben elinden kurtulmak için arkadaki adamın ayağına basmıştım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loveless | PJM ✓
Fanfiction"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm. Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.