Bölüm 2

29.6K 3K 2.1K
                                    

Keyifli Okumalar :)

Yemekhane hakkında sevmediğim iki durum var. Birincisi yemeklerinin kötüden de öte olması, ikincisi ise yüzlerce kişinin içinde, tek oturacağım bir yerin olmaması.

"Adını bilmiyorum ama sol taraftaki yemekten koyabilir misiniz?"

Yemekleri servis eden kadın bana aşağılayıcı bir şekilde bakarken, isteğimi söyleyebilmek kolay olmamıştı ama umursamadım.

"Hangi insan kimbapı bilmez ki?"

Kadın elimde tuttuğum, tepsi şeklindeki dört bölmeli tabağa kimbapı yerleştirirken alayla güldüm. Tabağımdaki gerçekten kimbapsa travma yaşayacağım kesindi. Buradaki insanlar nasıl yemek yiyebiliyorlardı?

"Teşekkürler."

İnsanlarla polemiğe girmemem gerektiğini biliyordum. Huzurlu olmak istiyorsam cevap vermemeyi öğrenmeliydim.

Yüzlerce kız ve erkek öğrencenin bulunduğu yemekhanede kendime ücra bir köşe aradım. Geç uyandığım için her yer dolu görünüyordu ve bu oldukça sinir bozucuydu.

Odalarda kız ve erkek beraber değildik, sadece bazı alanlarımız ortaktı. Bu diğer kızlar için zor olmalıydı çünkü hepsinin makyajla aşağıya inmesinin kolay olduğunu düşünmüyordum.

Biraz daha gözlerimle oturacak yerleri taradım ve sol köşeyi uygun gördüm. En azından metrekareye düşen insan sayısı az gibiydi.

"Hei! Selam."

Sadece beş dakika huzur istemiştim. Sadece beş dakikacık.

"Merhaba Nayeon."

Oda arkadaşım olmasının yanısıra oldukça tatlı bir kızdı. Onu herhangi bir yerde görsem de tatlı olduğunu anında kabullenirdim. Fakat şu durumda arkadaş istemediğimi anlaması gerekiyordu.

"Otursana beraber yiyelim. Yemekler baya leziz görünüyor."

Arkadaşlıklar sahtedir. Herkes sahtedir, sakın kendini kaptırma.

Elimdeki tabağı masaya yavaşça koydum ve beklemeden Nayeon'un karşısındaki yerimi aldım. Yanaklarını dolduracak kadar hızlı yemeği nasıl başarmıştı bilmiyorum ama yine şirin görünüyordu.

"Soğutma da ye. Muhteşemler."

Onunla göz teması kurmadan önümdeki yemeklere odaklandım. Muhteşem olan tam olarak neydi? Asla nankörlük yapmıyordum, fakat bir ay öncesine kadar muhteşem olan yemeğin ne olduğunu iyi bilen biriydim. Zorlanıyordum sadece.

Ağzıma attığım kimbapı uzun bir süre çiğnedim, yutamayacağımı anladığımda ise yardımıma su yetişmişti.

"Beğenmedin mi? Bu şimdiye kadar çıkan en iyi kimbaptı."

Arkadaşlar sahtedir.

Ağzımdaki son lokmayı da suyla yutarak oturduğum yerden kalktım. Nayeon dolu yanaklarıyla şaşkın şaşkın bana bakmakla meşguldü.

"Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Biraz dinlensem iyi olacak, afiyet olsun."

Olabilecek en ciddi tonda konuşarak yemekhaneden hızlıca uzaklaştım. Sadece yalnız kalmak istiyordum, bir kez daha aynı şeyleri yaşamak istemiyordum.

Yaşamayacaktım da.

***

Çalıştığım kafenin önünde beş dakikadır dikiliyordum. Dün yaşadıklarımı aklıma getirmemek için bolca yoğurt yiyerek uykumu getirmiştim. Beş dakika içinde uykuya dalmış olmak utancımı az da olsa azaltmıştı.

Loveless | PJM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin