Bölüm 38

21.5K 2.2K 3.5K
                                    

Keyifli Okumalar
Son bölümlere yaklaştığımız için yorumları +500 üzeri görmek istiyorum :)

Sabahtan beri oturduğum yerden Jungkook'a gelişmeleri anlatıyordum. Aslında bu tarz konulardan bahsetmeyi sevmezdim ama beni ölümüne rahatsız etmişti. Bir ara kulak mememi çekiştirmeye başlamıştı ve en sonunda dayanamamıştım.

"Demek bizim oğlanı öptün?"

Kafamı hızla aşağı yukarı salladım, o da beni kolunun altına çekerek yanıma oturdu. "Sen de az değilmişsin yalnız, ummadık taş baş yarar derler."

Söylediği manasız sözle kaşlarımı çattım ve kolundan kurtuldum. Bazen beni sinir etme konusunda üstüne düşeni fazlasıyla yapıyordu.

"Saçma sapan konuşma, zaten başlamadan bitirdim o işi ben."

Alayla güldü ve kafasını iki yana salladı. "Tabi canım, kesin öyledir." Göz devirdim ve çıkması için kafamla kapıyı işaret ettim. "Tamam hadi çık dışarı."

"Kahvaltıda sensiz boğazımdan tek lokma geçmez, ölürüm." Elimden tuttu ve ben daha ne olduğunu anlayamadan sürükleyerek odadan dışarı çıkardı. "Biz küsüz gerizekalı, yemeyeceğim ben."

"Kızım saçmalama. Çocuğa gidip dört tane sevgilim oldu, düştüm kalktım demişsin. Yani tamam bu sorun değil ama alakasız bir şekilde söylemen senin suçun, sonuçta sana gönül bağı olarak sormuş."

E tabi, Jungkook benim değil Jimin'in arkadaşıydı, neden şaşırıyordum ki. "Sana var ya yazıklar olsun, ben de seni adam sanmıştım."

Omuzlarıma elini yerleştirerek beni mutfağa yönlendirdi ve görmemem gereken şahsı tam karşımda görmeme sebep oldu. Masaya oturmuş ve bizsiz yemek zıkkımlanıyordu.

Boğazında kalır da ölürdü umarım.

"Sen şöyle geç bakalım." Jungkook beni zorla Jimin'in karşısına oturttuğunda, benim için sorun yokmuş gibi davranmıştım. Ama bu Jungkook'u akşam uyurken boğmayacağım anlamına asla gelmiyordu.

"Günaydın diyin bakalım birbirinize."

Jimin bana sadece ters bir bakış attı ve reçel sürdüğü ekmeğini yemeye devam etti. Hayır, burada suçu olan ben değildim ki amına koyayım!

Of, iç sesim bile bunlara benzemişti.

"Aa, ama olmaz böyle. Siz cicim aylarındasınız, seks falan yapıyor olmanız gerekirdi."

İçtiğim kahve boğazımda kalırken, kafamı yavaşça kaldırdım ve Jimin'le göz göze geldim. Yüzünden bir gülümseme geçtiğini görür gibi olsam da toparlamış ve kenardaki tuzluğu Jungkook'un kafasına fırlatmıştı.

Neyse ki tuzluk plastikti ve Jungkook'un kafasına gelmeyip yere düşen tuzluk kırılmamıştı.

"Saçma sapan konuşup sinirlerimi bozma benim sabah sabah." Gerçekten ona hak verdiğim sınırlı sayıdaki konulardan biri olabilirdi bu. "Dün gece kavga etmeseydiniz oynaşıyor olacaktınız, bunu dile getirince ben mi suçlu oldum şimdi."

Kendi kendine güldü ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Pardon, siz zaten dün gece yeterince oynaşmıştınız. Unutmuşum."

Gözlerimi kapattım ve kızarmaya başlayan suratımı masaya gömmek istedim. Cidden hiç yardımcı olmuyordu!

"Jungkook, seninle uğraşamayacağım kardeşim."

Jimin benim aksime oldukça tepkisiz kaldı ve gözlerini üstümde gezdirdi. Ben ona bakmıyordum ama bana baktığını hissedebiliyordum.

Loveless | PJM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin