"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm.
Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.
Keyifli Okumalar Sadece yorumları biraz arttıralım istiyorum, çok mu şey istiyorum :(
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍷🍷🍷
Yine aynı manzara.
Saat beşi gösteriyordu ve Jimin koltukta uyukluyordu.
Saat beş derken geceyi kastetmiyordum.
Üç gündür geceleri evin içinde dolaşıp, sabahları uyumayı tercih ediyordu. Neden böyle yaptığı hakkında bir fikrim yoktu ama onu sürekli yorgun görüyordum.
Ayrıca okula da gitmemişti ve kafedeki gündüz olan çalışma saatlerini benimle değişerek, geceyi orada geçiriyordu.
Anahtarımı cebime koyarak sıkıntıyla nefes verdim. Sabah okula gitmiş ve Nayeon'la karşılaşmıştım. Boynuma atlayana kadar her şey güzeldi fakat gereksiz samimiyeti hakkında ne yapmam gerektiğini hala çözememiştim.
Yorgunluğumu bir kenara bırakıp yemek mi yapmalıydım, yoksa Jimin'i uyandırmayı göze almadan uyumalı mı?
Karnım çok aç olmadığı için sessizliği tercih ettim ve odama geçtim. Hava kararmaya başladığında uyanıyordu, o zamana kadar sessiz olmam gerektiğini biliyordum.
Bu eve tıkılı kalmıştım, mesajlar gelmeye devam ediyordu ve kendimi asla rahat hissetmiyordum.
***
Islık sesi?
Gözlerimi hızla açarak, örtüyü üstüme çektim. Hava karardığı için odada zifiri karanlık hakimdi, yine de ıslığın pornocuolanarkadaşından gelmediğini görmek rahatlatmıştı.
Bu olay bende travma gibiydi ve aşamıyordum.
Islık sesinin Jimin'den geldiğini umarak yerimden kalktım. Aşırı acıkmıştım ve ölmeme beş kala beni ıslığıyla uyandırmıştı.
Minnettardım.
"Uyuyor muydun?"
Gözümü ovuşturarak kafamı salladım. Ev o kadar küçüktü ki odadan çıkar çıkmaz Jimin görüş açıma giriyordu.
"Geldiğimde uyuyordun, ses yapmamak için odama geçmiştim ama uyuyakalmışım."
Jimin gülümseyerek doldurduğu kahvesini içmeye başladı. Akşamları neden uyumadığını bilmiyordum, değişik bir uyku düzeni anlayışı vardı ve daha önce böylesini hiç görmemiştim.
"Saçların yakışmış."
Gözleriyle beni süzerken, ellerimi birbirine kenetledim. Rahatsız edici bakmıyordu ama böyle iltifatlar duyduğumda ne demem gerektiğini bilemiyordum. Alt tarafı örgü bir saç yapmıştım ve böyle bir iltifat duymak garipti.
