Keyifli Okumalar.
Yorum yapmayı unutmayın, yb atmak için tutunacak tek dalım valla🍷🍷🍷
Sakin ol Hei, sakin ol.
Derin nefeslerim eşliğinde kapıdan içeri girdim, Jimin koluma girdiği için biraz destek bulsam da yetmiyordu. O da en az benim kadar geriliyor gibiydi.
"İstediğin an eve gidebiliriz, kendini kasma."
Kafamı aşağı yukarı salladım ve bizim içeri girmemizle dönen bakışları umursamamaya çalıştım. İnsanlar benim ne yaptığımı bilmiyordu, sadece Hyeri'nin tarafında olmayı tercih etmişlerdi.
Benim canım kardeşim insanları tercihe sürüklemişti. Ne aptalca ama.
"Ee, herkes çok ciddi burada. Ben baya oynarız falan diye düşünmüştüm?" Jungkook kulağıma eğilip sorunca gülümsedim. "O yüzden uzun bir elbise tercih ettim, bu parti insanların kendini gösterdiği cinsten. Gece boyunca ayakta dikileceğiz ve evimize döneceğiz, herkes kılık kıyafet gösterme peşinde."
Jungkook hayalleri yıkılmış bir şekilde bana bakıyordu, etrafı incelemesi için koluna vurdum. "Kızlar senden hoşlandı bence, şansını denemek istersen sağ taraftan başla derim."
Kafamla işaret ettiğim yere baktı ve elimi tutarak dudaklarına götürdü. "Bana ayarlayabileceğim kızlar bulduğun için teşekkürler Hei-ssi. Bu iyiliğini unutmayacağım, seni seviyorum."
Dudaklarını elime bastırdı ve göz kırparak yanımızdan kayboldu. Her şey yolunda gibiydi, sadece Jimin'in gerizekalı gibi bana bakıyor olmasını saymazsak.
"Bir sorun mu var?"
"Ona yüz verdiğin kadar bana vermiyorsun, farkındasındır umarım?" Jungkook'u kıskandığını söylemeye çalışıyorsa baya bir gülmem gerekecekti.
"Fakında değildim, hatırlatma için sağ ol."
Kolumdaki parmaklarını oynatarak hafifçe tenimi okşadı, ürpermiştim. Bu tarz hareketlerine hazırlıksız yakalanıyordum ve benim için hiç kolay olmuyordu.
"Etkilendin demek?" Gülerek konuştuğunda kolumu ondan çektim ve kaşlarımı çattım. "Hayır canım, ne alakası var?"
Tekrar koluna girmemi sağladı ve kendinden emin bir şekilde konuştu. "Yürümeyi kesip, salonun ortasında yüzüme bakakaldın. Oradan ufak bir çıkarım yapmış olabilirim. Mesela bana baksan da hala yürümeye başlamadın."
Gerizekalıydım çünkü. Tam bir maldım, hatta daha fazlasıydım.
Ona cevap vermeden yürümeye başladım ve ayakta dikilebileceğimiz masalardan birine geçtim. Çocukluğumdan beri böyle ortamları sevmiyordum, sadece yemeklerden hoşlanırdım ama onda da oturmam gerekiyordu.
"Arkadaşların seni özlemiş anlaşılan?"
Jimin etrafta gözlerini uzun bir süre gezdirdi, bunu benim yerime yaptığı için teşekkürü borç biliyordum. Kimseyle göz göze gelmeye ihtiyacım yoktu.
"Şu karşıdaki kızlar seni öldürecek gibi bakıyor, soldaki erkekler de gel bizi öldür Jimin, der gibi."
Masadaki içkilerden birini dudaklarına götürüp, tamamen bitirdiğinde şokla ona bakakaldım. Tüm keyfi kaçmış gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loveless | PJM ✓
Fanfiction"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm. Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.