"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm.
Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.
Gözlerim lense küsmüş ve arada ağrı yapıyor :( Yazmak yorucu oluyor ama kurgu beni eğlendirdiği için kendimi zorluyorum. Yorumlarınız için de ayrıca çok teşekkürler. Hatalarım varsa affola
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍷🍷🍷
Yatağın üstündeki kıyafetlerime hüzünle baktım.
Jimin bizi o halde gördükten sonra odasına girmiş saatlerdir çıkmamıştı. Jungkook da bu fırsatı değerlendirerek tüm kıyafetlerimi yatağın üstüne dökmüş ve hayretle incelemeye koyulmuştu.
"Benim baba tarafı terzi, bunu biliyor muydun?"
Eline aldığı makasla korkutucu görünse de sakinliğimi korumaya çalışıyordum. "Jungkook hiçbir kıyafetime dokunamayacağını biliyorsun değil mi?"
Zoraki bir şekilde gülümsediğimi yüzüme bakmadığı için görmemişti bile. Sabır sınavıydı ve en sevdiğim kot şortlarımı iyice kısaltıyordu. Özellikle bir tanesini resmen iç çamaşırı boyutuna getirmişti!
"Jungkook pardon da sen güzel göstermekle kötü yola düşürmek arasındaki farkı bilmiyor olabilir misin? Bu ne, gece Jimin'in odasında yatıya kalacağım herhalde?!"
Sesimi sert tutmuş ve bağırmamaya çalışmıştım, çıldıracaktım. Elindeki kestiği şortuma baktı ve gözlerini kıstı. "Ben kendime uygun kadın modeli yapıyordum herhalde, kusura bakma kaptırmışım."
"Kendini kaptırıyorsun diye benim kıyafetlerim mahvoluyor, aptal." Yatağa kendimi attım ve ağlama isteğimi bastırmaya çalıştım. Uzun süredir depresyonda gibi hissetmezken şimdi baya kendimi kaybetmiştim.
"Kalk da şunları giy."
Zaten kısa olan siyah şortu iyice kısaltmıştı ve üstüne dekoltesi olan bordo ip askılıyı bana gösteriyordu.
"Saçmalama, ben bunları giymem."
"Giyeceksin."
"Hayır."
"Evet."
"Hayır dedim sana, giymeyeceğim-" bir anda bana atılıp üstümü çıkarmaya yeltendiğinde kendimi yataktan attım ve popo üstü yere düştüm. Canım acımıştı!
"Giyecek misin?"
"Giyeceğim."
***
Jungkook özenle hazırlamış olduğu ve benim de yardım ettiğim sofraya gülümseyerek baktı. Tabaktaki otu ağzına alıp, bir taraftan çiğniyor diğer taraftan da eksikleri tamamlıyordu. Otu yemeye başlayınca kendi kendime gülmüştüm.
"Fareye benziyorsun."
Jungkook ağzındaki otu bir çırpıda yiyip bana sinirle baktığında gülmem artmıştı.
