"Hatırlamazsın diye diyorum ben Jimin, kalçalarımı ve beni unutma olur mu?" Göz kırparak bana el sallamasının üzerine koşmaya başladığını görmüştüm.
Söylemesine gerek bile yoktu, bugünü istesem de unutabileceğimi sanmıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍷🍷🍷
Birkaç gün önce gelmiş olduğum binadan içeri tekrar girmek üzereydim. Bu teklifi kabul etmek zorunda kalmış olduğuma hala inanamıyordum.
Cebimde duran telefonum sürekli olarak titriyordu ve önümden yürüyen Jimin'e yetişmeye çalışıyordum.
Çevresindeki binalara göre daha eski gözüken, dokunsan yıkılacak olan apartmandan içeri girdiğimizde yüzümü buruşturmuştum. O kadar kötü kokuyordu ki, bir fare olsam bile yaşam alanım için burayı tercih etmezdim.
Merdivenlerden çıkarak kapının önüne geldiğimiz an, zihnime dolmasını engelleyemediğim görüntüleri geri plana itmeye çalıştım.
En son bir erkeği evde seks yaparken görmüştüm ve tamamen çıplaklardı! Tamamen!
Jimin'in kapıyı açarak bana doğru döndüğünü hissediyordum, buna rağmen içeri girip girmeme konusunda şüphelerim vardı.
"Evde kimse yok, geçen sefer yaşadığımız olay için kusura bakma. Jungkook gibi bir arkadaşım olduğunu unutabiliyorum bazen."
Kafamı kaldırarak Jimin'le göz göze geldim ve samimi olduğunu hissettiğim için yürümeye başladım. İçeri girmemle daha da kötü bir koku burnuma dolmuştu ve bu evin tam olarak neresinde uyuyabileceğimi düşündürtmüştü.
"Yemek yemek ister misin?" Aslında açtım ama katlanamayacağım bir boyutta değildi. Jimin uyuduktan sonra dolabı karıştırabilirdim, yemek yemeye düşkün olan bir yapım vardı.
"Aç değilim, sağ ol." Üstümdeki hırkayı çıkartarak, oturduğum koltuğun yanına bıraktım. Mavi çiçekli elbisemi giymek için mükemmel bir gün seçmiştim. Ne harika ama.
"Ev biraz dağınık, tek başıma yaşıyorum ama asla tek kalamıyorum."
Kızlar?
Erkekler?
Seks?
Üçlü?
Beşli?
İğrenç.
Hayalgücü çok sağlam olan biriydim, az önce saydıklarım zihnimde canlanıyordu ve ben buna engel olamıyordum.
"Sorun değil, sadece birkaç gün kalacağım için idare edebilirim." Karşımdaki koltuğa oturmuş, ellerini kenetleyerek bana bakıyordu. Kurmuş olduğu göz teması çok kuvvetliydi ve rahatsız olmayı bir kenara bırakamıyordum.
"Joon'la konuşmayı deneyeceğim, söylediklerime inanır mı bilmiyorum ama seni bu sıkıntıdan kurtarmamız gerekiyor."
Gözlerim tekli koltuktaki sütyene kayarken, Jimin'in bu kadar insaflı olmasına şaşırıyordum. Seksle bu kadar iç içe olan bir erkeğin, telefonuma gelen çıplak resimlerden rahatsız olması oldukça ilginçti.
