☁1.Bölüm

3.8K 805 131
                                    


Evimde oturmuş, gazete incelemeleri yapıyordum. Üniversite sondayız ikimiz de. Tabi Bulut'un üniversitesi biraz daha uzun sürecek. Tıp okuduğundan dolayı...

Benim son projelerim vardı yapacağım... Sonra da sene sonuna doğru diplomamı alacağım. Dördüncü yılım bitecek. Bulut'un ise daha üç yılı var. Şu an tam tamına yirmi iki yaşındayız. Kocaman olduk! Bunu söyleyince, gülümsememe engel olamıyorum.

"Ah be güzelim! Hadi soğutma şunları..." deyince, Bulut'a dalgın dalgın baktım. Bana yine yemek yapmıştı.

"Tamam, biraz daha işim var geleceğim." dedim, gülümseyerek.

"Ne işi bu?" dedi ve yanıma doğru yürüdü. Hızla sarıldı bana. Sonra da, saçlarımdan öptü.

"Gördüğün gibi. Eski gazete incelemeleri." dedim ve burun kıvırdım. O da elleriyle, yüzüme dokundu.

"Halledersin bunları sen." deyince, yanağından öptüm hızlıca. O da bayılma taklidi yaparak, dizime gömüldü. Onun bu haline gülerken, birden durdum. Elindeki bıçak izi gözüme takıldı. Çok kötü duruyordu ve daha yeni görüyordum.

"Bulut?" dedim, korkuyla. O da, hemen kalktı ve gülümsedi.

"Ne oldu güzelim?"

"Eline ne oldu?"

"Ha! O mu? O şey ya..." dedi, elini kapatarak.

"Evet şey?" dedim, kaşlarımı kaldırarak.

"İki üç gün önce kestim yanlışlıkla. Ama geçti sayılır."

"Haberim yok." dedim, sinirli bir ses tonuyla.

"Üzgünüm... Ama senin ödevlerin vardı, onları bırakıp bana kafa yormanı istemedim."

"Bundan sonra ne olursa olsun söyle. Tamam mı?"

"Tamam." deyip, tekrar dizime uzandı. Ben de saçlarını okşadım. Aklımda bir yıl önce yaşadığım olay vardı, sürekli...

Bulut, çok kötü bir şey yapmıştı. Uraz'ı öldürdü, bunu biliyordum. Fakat unutamadığım tek bir şey var. Aklımdan hiç gitmeyen o görüntü. Bulut'un annesinin mezarında, ağlaması. Ve yanına aldığı tabancayla, kafasına tutup ölmek istiyorum demesi...

Unutamadığım sahne bu. Beni bir yıl içinde çok korkutmuştu. Hep onunla ilgilenmiştim. Bazen çok ağladım, bazen de depresyona girdim. Onun haberi yoktu ama. Sadece iyi görünmeye çalıştım.

"Hadi Pinhan! Gel artık..." deyince, düşüncelerimden sıyrıldım ve ona gülümsedim.

"Tamam, kalkalım." dedim ve kalktım yavaşça. O da benimle birlikte mutfağa doğru yürüdü.

Birkaç ay önce kendi evimizi tutmuştuk. Artık boğaza yakın bir evde oturuyoruz. İstanbul 'a geleceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi. Şimdi ise Bulut'la Sarıyer' de Boğaz'a koru manzaralı bir evde oturuyorduk. Çok ama çok güzel bir evdi.

"Sana ellerimle portakal suyu sıktım." deyince, tekrar gülümsedim.

"Ellerine sağlık sevdiğim."

"Sevdiğini yesinler!" deyip, dudağıma bir öpücük kondurdu. Beraber yemeğimizi bitirdik. Yine çok lezzetli yapmıştı.

"Aşkım ben çıkacağım." dedi ve ağzını mendille sildi.

"Nereye?"

"Sınavım var. Onu yapıp, hocalardan çalışma kağıdı alacağım."

"Tamam." dedim ve başka yere baktım.

Sert Koruyucu Kız 2-KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin