Bu bölümü net bir şekilde şu parça ile okumanızı isterim.
Anathema-Lost Control~Doruk 'un Bakış Açısından~
Gözlerimi karanlık bir odada açtım. Güneş ışınları arka tarafa vuruyordu. Elimde bağlı serum vardı ve demir bir yatağın üstündeydim. Etrafta hiçbir şey yoktu. Neredeyim ben?
Bulut ve Tolga getirdi beni buraya, eminim. Öldürselerdi keşke! Onları görmek istemiyorum.
Bir kaç saat öylece bekledim. Kollarım ve bacaklarım çok kötü ağrıyordu. Birisi beni ameliyat etmiş... Sağ elimle bacağıma dokundum çünkü sol elim yatağa zincirliydi.
"Kimse yok mu burada?!" dedim, bağırarak.
Bekledim ve hiçbir ses alamadım. Buradan hemen çıkmak istiyorum.
Bir kaç dakika sonra zırha benzeyen kapı açılmaya başladı. Birisi geliyordu... Bulut ya da Tolga'ydı. Başka kimse olamaz.
"Naber?" deyince, Bulut'a ve üstündeki önlüğe baktım. Doktor önlüğü giyinmişti. Gelip, yanıma oturdu ve bana gülümsedi.
"İyi hissediyor musun Doruk'cum?"
O böyle söyleyince, hiçbir şey söylemedim. Çünkü savunmasızdım ve onun ne yapacağını bilmiyordum.
"Şimdi güzel şeyler yapacağız. Hiç korkma!" dedi, cebinden eldivenlerini çıkararak. Ona korkuyla bakıyordum.
"Korkma, çünkü elim hafiftir. Fazla can yakmam. Tabi uslu durursan..." dedi, maskesini takarak.
"Ne yapacaksın bana?"
"Hiçbir şey. Öğrendiklerimi üstünde uygulayacağım sadece."
"Öldür hemen! Uğraşma benimle." dedim, bağırarak. O ise oldukça rahattı.
"Normalde kurbağa veya farenin üzerinde uygularız öğrendiklerimizi. Veya ölü bedenlerin üstünde. Fakat bu sefer seni seçtim. Çünkü inan seninle daha zevkli olacak." dedi ve eline cebinden çıkardığı neşteri aldı.
"Hayvanları severim ve ölüleri de. Çünkü masumlar... Ama sen değilsin. Bu yüzden narkoza da gerek yok. Değil mi?"
"Bak! Kafama sık, anladın mı? Benimle oyun oynama."dedim, yatakta doğrularak.
"Hayır, hayır... Sakin ol." dedi, neşteri bacağıma yaklaştırarak.
"Dur, dur! Ne istersen yaparım. Bir saçmalık yapma lütfen." dedim, korkarak. Canımın acımasını ve öylece çaresiz kalmayı sevmiyorum. Güvensiz olmaktan korkuyorum. Kimsemin olmayışından korkuyorum.
"Çok acırsa söyle, pansuman yapacağım." deyip, neşteri bacağıma sapladı. Öyle çok acımıştı ki... Bir çığlık attım.
"Yapma ne olur, dur!" dedim, acı çekerek.
"Daha yeni başladık ama... Her şeyin bir bedeli vardır, unutma." deyince, dişlerimi acıdan sıktım.
"Ne istersen yaparım ama bana zarar verme daha fazla!"
"Annem senin yüzünden öldü ve biraz farklı sebeplerden dolayı saçma şeyler öğrendim. İçinde sen de vardın, bu saçmalıkların. Sen her şeyden daha berbatsın. Pis bir herifin yaşamaya ihtiyacı yok." deyince, yutkundum.
"Senin de yaşamaya ihtiyacın yok, Bulut! Bilmemezlikten gelme!" dedim, bağırarak. O ise gülümsedi.
"Benim zaten yaşamaya ihtiyacım yok. Ama ben Pinhan için yaşıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...