Herkese merhaba! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben yoğunluktan geldim ve iyiyim, teşekkür ederim. Medyamızda, Pinhan'ın şu anki hali var. Yani kendi tarzı dışında görünüyor değil mi? Ne de olsa, artık hem bir anne hem de bir iş kadını :) Bu bölümü güzel bir parça ile okuyalım o halde.
^Twenty One Pilots - Doubt^
~ Pinhan'ın Bakış Açısından ~
Ahmak! Seni geberteceğim. Seni mahvedeceğim. Sen beni resmen aldatırsın ha?! Gösteririm ama ben sana! Ne demek bu ya? Cidden mi? Resmen beni aldattı...
Hızla odanın ışığını kapatıp, Burak'ın odasına gittim. Bir süre sonra kapıyı açtı ve bana tuhaf tuhaf baktı.
"İyi görünmüyorsun. Neyin var?" dedi ve ona bir şey dememi beklemeden kenara çekildi.
Bir koltuğa oturdum ve tırnaklarımı yemeye başladım.
"Beni aldattı." dedim, sertçe. O ise karşıma oturdu ve bana ciddice baktı.
"Ciddi olamazsın,ben inanmam." deyince, sinirden güldüm.
"Neden,onu çok mu tanıyorsun?"
"Hayır, hissediyorum." dedi, gözlerime bakarak.
"Hisleri sevmemeye başladım. Sinirden ölmek üzereyim!"dedim, tırnaklarımı yemeye devam ederek.
"Bak,ne yapalım biliyor musun?" dedi ve yanıma yaklaştı. Tam sağımda oturdu.
"Onu görüntülü ara ve sadece üç saniye ver. Bu üç saniyede açarsa, seni aldatmamıştır. Ortada bir karışıklık var demektir. Eğer yirmi saniye veya on beş saniye açmazsa, sıkıntı var demektir." deyince, tuhafça baktım.
"Saçma."
"Değil."dedi,gülümseyerek.
"Kulaklarımla duydum." dedim, gözlerimi fal taşı gibi açarak.
"Gözlerinle görmedin." dedi, sakince.
Onu dinleyip, Bulut'u aradım. Çalmaya başladığı an, açtı. Fazla hızlıydı. Onu görüyordum... Yanında kimse yoktu.
"Pinhan'ım... Ben yanlış bir şey yapmadım,yemin ederim. Tolga kadın taklidi yaptı, salak salak!" deyince, sinirden patlamak üzere olduğumu anladım.
"Tolga nerede?" dedim, sinirle. Telefonu çevirdi ve Tolga'yı görünce şaşırmıştım. Onu gördüğüme değil, yüzünün haline. Resmen dayak yemişti.
"Yenge, hepsi benim hatam valla! Dayak da yedim. Bulut vurdu." deyince, bir süre sustum ve karşımda duran Burak'a baktım. O bana bakarak gülümsüyordu. Onları onaylamıştı. Biraz içim rahatlamıştı,ta ki bir şey fark edene kadar. Tolga ve Bulut'un bulunduğu oda aynı buraya benziyordu.
"Bulut,siz neredesiniz?" dedim, ciddice. O ise kafasını eğdi ve derin bir nefes aldı.
"Kapının orada bekle, geliyorum." dedi ve telefonu kapattı. O an şokla Burak'a baktım.
"Biliyordum. Bizi izlemişler bugün. O yanımıza gelen polis de Tolga'ymış. Bulut da buradaymış. Sen bence, her şey tamamen karışmadan odana koş." deyince, ayağa kalktım.
"Daha sonra konuşacağız bu konuyu, aklımda." dedim ve odadan çıktım. Kendi odama geldiğimde, saçlarımı düzelttim ve kendime baktım aynadan. Kapım çalınca, açtım ve onun kahverengi gözleriyle karşı karşıya kaldım.
Hemen içeriye geçti ve ışıkları kapattı. Onu göremiyordum ama hissediyordum. Kokusu burnuma doluyordu.
"Sakın bir şey söyleme ve lütfen sessiz ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...