Bölüm hakkındaki tahminlerinizi yorumda belirtebilirsiniz.
Bölüm parçası olarak, "Low-Lullaby" dinleyebilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.Doruk'un Bakış Açısından
Pinhan, sayıklaya sayıklaya uyudu. Yolculuğumuz da bitmişti zaten. Aylardır hazırladığım eve gelmiştik. Bizi bekleyen önemli biri vardı. Her şeyin başlangıcı olan kişi...
Pinhan'ı uyandırdım ve arabadan inmesini sağladım. Biraz yavaş olsa da benimle beraber yürüdü."Neresi burası?" dedi, sessizce. Ben ise kapıyı açtım sadece. Hiçbir şey söylemedim.
"Geç içeri." dedim, sertçe. O da geçti. Artık nerenin içinde olduğunu öğrenme vakti. Nasıl bir yolda olduğunu bilme vakti...
"Ne yapacağım burada?" deyince, karşıdaki koltuğu gösterdim. O da oturdu ve etrafa baktı. Şaşırmış gibiydi.
"Ne o? Şaşırmış gibisin." dedim, gülümseyerek. O ise kuruyan dudaklarıyla bana sertçe baktı.
"Şaşkın değilim, tedirginim." dedi, kollarını birleştirerek.
"Buranın neresi olduğunu merak etmiyor musun?"
"Hayır." dedi, sertçe.
"Sen yıllardır takiptesin." dedim, gözlerine bakarak. O ise şaşkınca bana bakıyordu.
"Hayat sandığın kadar basit değil. Burası bir oyun dünyası. İyi oynayan kazanır. Her şey planlanmış ve tuzaklarla doludur." dediğimde, kafasını salladı ve kaşlarını çattı alay edermişçesine.
"Yani?"
"Demek istediğim, ince bir ipliğin üzerinde yürüyorsun. Her an düşebilirsin. Hayatında kaç kez hata yaptın?" dedim, ellerimi birleştirerek.
"Bir çok kez." dedi, sakince. Onun bu haline gülümsedim.
"En büyük olanı hangisiydi?"
"Hatırlamıyorum." dedi, başka bir yere bakarak.
"Bulut senin için bir hata değil yani?" dedim, gözümü kısarak.
"Bulmaca çözmeye mi geldim buraya?" dedi, sinirle.
"Hayır. Buraya getirdim seni. Çünkü seninle tanışmak isteyen biri var. Daha doğrusu seni ve Bulut'u yıllardır izleyen biri."dedim,ayağa kalkarak. O ise beni izliyordu.
Diğer odaya doğru yürüdüm ve manevi annemi çağırdım. Yavaşça kalktı ve yanıma geldi. Koluma girdi ve beraber yürüdük. Odaya geldiğimizde, Pinhan ikimize bakıyordu. Ben gülümsedim ve annemin elini tuttum." Bu benim manevi annem Fulya." dedim. Pinhan ise anlamsızca bakıyordu bize. Annem, ona yaklaşarak iyice baktı.
"Bu Pinhan. Yakından daha güzel." dedi, yorgun sesiyle.
"Evet annem." dedim, onu da oturtarak.
"Neler oluyor? Annenle niye tanıştım?!" dedi, sesini yükselterek Pinhan. Ben ise gülümsedim.
"Manevi annem." dedim, tekrar annemin elini tutarak. O ise ayağa kalktı ve bana sertçe baktı.
"Ne oyunlar dönüyor burada?! Neden buradayım? Manevi annen neden yıllardır bizi takip ediyor? Kimim ben veya o kim? Bilmediğim bir şey var anladım. Ama ne?!" deyip, koltuğa düştü aniden. Yanına koştum ve endişe ile kendisine getirmeye çalıştım. Bayılmıştı...
"Pinhan?"
Cevap vermeyince, kucağıma aldım ve yukarı çıkardım. Ayakkabılarını ve ceketini çıkardım. Üstüne bir örtü getirdim. Kolonya ile burnuna temas ettirdim. Biraz kendine geldi ama sadece sayıklıyordu. Bulut'un ismini sayıklayıp duruyor sürekli. Kapının açıldığını duyunca, arkamı döndüm ve gelenin annem olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...