Herkese merhaba. Bu bölümü, sevdiğiniz bir parça ile okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar!
~Pinhan'ın Bakış Açısından ~
Ne birisini çağırabiliyordum, ne de avazım çıktığı kadar bağırabiliyordum...
Yukarıdaki silah sesini duyunca, ağlamam daha da artmıştı. Kalbimin atış sesini, kulaklarımda duyuyordum. Çıldırmak üzereydim, iki duvar arasında ezilmiş gibi hissediyordum. Lütfen kimseye bir şey olmasın... Bulut'um senin için endişeleniyorum. Lütfen...
Allah'ım! Ben artık çok yoruldum. Yorulmanın da ötesi hatta. Başka bir dünyada yaşamak istiyorum. Acı çekmek, endişelenmek istemiyorum...Ayağa kalkmaya çalıştım ve bunu başaramadım. Bağırmaya çalıştıkça, sadece nefesimi hissedebiliyordum.
"Pinhan!"deyip,yanıma koştu Bulut. Allah'ım, şükürler olsun! Yaşıyor. Hiçbir şeyi yok.
"Dur, yorma kendini. Çözeceğim..." deyip, ağzımdaki bantı yavaşça çekti. Bende ona ağlayarak bakıyordum.
"Ateş sesi duydum. Yukarıda ne oldu Bulut? Vurdun mu onu?" dedim, titreyen sesimle.
"Bak,şu an iyi değilsin. Sonra konuşalım, olur mu?" deyince, sinirden bir çığlık attım.
"Bulut! Yeter! Ne olduğunu bilmiyorum. Benimle bu kadar normal konuşmana dayanamıyorum. Yeter, yeter! Beni hiç anlamıyorsun ya. Hiç! Her şeyi bir kenara itiyorsun. Az önce ne kadar endişelendim ben! Sen beni anlayamıyorsun gerçekten..."
"Seni çözdükten sonra bu evden çıkacaksın ve ben seni çağırana kadar gelmeyeceksin." deyince, ağlamaya devam ettim. Kafayı yemek istemiyorum.
Ellerimi ve ayaklarımı çözdü hızlıca. Ona baktığımda, çok sakin birini görüyordum.
"Öldürdün mü onu?" dedim, ellerim titreyerek.
"Ben öldürmedim. O intihar etti." dedi, elimi tutarak.
Elimi hızlıca geri çektim ve titrememe aldırmadım.
"Sana inanmıyorum."
"Bana inan. Çünkü ben gerçekten bir şey yapmadım." deyince, gözyaşlarımı sildim.
"Neden izin verdin?"
"Ölmek isteyen oydu. Buna nasıl tepki vermemi isterdin?" dedi, kaşlarını çatarak.
"Hiçbir şey olmadı, değil mi senin için? Ne olacak yani karşında biri öldüyse... Alışkınsın sen sonuçta. Kim bilir kaç tane görmüşsündür öyle. Bu ne ki?" dedim, sesimi yükselterek.
"Adam beni öldürmeye gelmişti ve sen onu mu savunuyorsun?" dedi, bağırarak.
"Ben kimseyi savunmuyorum. Sadece..." dedim, gülümseyerek.
"Seni artık tanıyamıyorum." dedim, sözümü bitirerek.
"Peki, sinirlerin bozuk. Anlıyorum seni..." deyince, göğsüne dokundum ve gözlerimi kapattım.
"Bulamıyorum... Bulut Sayar'ı kaybettim. Her neredeyse, artık çıkıp gelmesini istiyorum."
"Öyle mi?" dedi, elimi göğsünden indirerek. Sonra da bana iyice yaklaştı.
"Sana ne kadar aşık olduğumu bilmiyorsun." dedi, kaşlarını iyice çatarak.
"Bilmiyorum evet. Bilemiyorum çünkü! Kim olduğunu bile bilmiyorum artık." dedim, bağırarak.
"Bu kadar çok bağırma, yeter."dedi,gözlerini kapatarak.
"Bulut,gidip Uraz'ı hallet! Bir şey yokmuş gibi davranma lütfen. Kendine gel artık." dedim, tekrar ağlayarak. O ise hiçbir şey söylemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...