Herkese merhaba tekrardan :) Biraz geç olsa da çok hoş bir bölümle geldim. Multimedyada, Pinhan ve Doruk var. Bölüm parçası olarak Blondie'den One Way Or Another'ı dinleyebilirsiniz. Keyifli okumalar...
Ablamı güzelce kandırarak,dışarı çıktım. Bir saattir yoldaydım. Sonunda en sevdiğim eve gelmiştim. Ama o pisliğin bu evde olması benim canımı sıkıyor.
Evin kapısını çaldım ve bekledim. Kapıyı sertçe açan, Doruk'a en sert halimle baktım ve içeri geçtim."Ne istiyorsun?!" dedim, bağırarak.
"Onu ne kadar tanıyorsun Pinhan?" deyince, kaşlarımı çattım ve elimdeki çantayı masanın üstüne koydum.
"Ne demek istiyorsun sen?"
"Gel şöyle otur..."deyince,oturdum ve korkuyla ona baktım.
"Pinhan, ben bu oyunu uzun tutmak istemiştim ama planladığım gibi olmayacak. Bu yüzden bu gece sana her şeyi anlatacağım." dedi, gözlerime ciddice bakarak.
"Sen onu nereden tanıyorsun, Doruk?"dedim, titreyen sesimle.
"Ben onu çok iyi tanıyorum. O çok kötü biri ve ben seni de ona kurban edemem." deyince, gözlerimden akan yaşları tutamadım. Ona inanmamalıydım. Ama neden ağlıyorum ki? Tutamıyorum kendimi...
"Ağlama Pinhan. Sadece beni dinle." deyince, burnumu çektim ve ona kızarmış gözlerimle baktım.
"Sen benim ağlamamı boşver! Devam et." dedim, ciddice.
"O katil. Sadece annesini öldürmedi veya Uraz'ı... O bir çok insanı öldürdü! Acımasızca."
"Nerden biliyorsun? Kanıt göster bana." dedim, bağırarak.
"Kanıt yok. İnanmak veya inanmamak senin elinde. Sen bilirsin. Mesela onun eski sevgilisini tanıyor musun? Anlattı mı sana hiç?" deyince, göz yaşlarımı sildim ve gözlerimi iyice kıstım.
"Eski sevgilisi mi? Saçmaladın iyice! Onun hiç sevgilisi olmadı."
"Ona ne kadar çok güveniyorsun öyle..."
"Evet, güveniyorum!"
"O halde neden benimle konuşuyorsun?" deyince, ayağa kalktım ve gözlerimi açtım.
"Tamam, bu kadar yeter! Seni yeterince dinledim. Kimsen, çık git artık hayatımdan!"
"Pes ettin yani?"
"Pes etmek değil, yalanlarını dinlemek istemiyorum bu kadar."
"Yalan olup, olmadığını bilemezsin. Sadece şu an korkuyorsun."deyince, kaşlarımı çattım.
"Git hadi!"
"Emin misin?" deyince, kafamı salladım.
"Sana git dedim!"
Yavaşça hareket ederek, odadan çıktı. Ben de onunla beraber yürüdüm. Kapıya geldiğimizde, ona sertçe baktım.
"Biraz acele!" dedim, kollarımı birleştirerek.
"Tamam asi kız." dedi ve üstünü düzeltti.
"Ha!Gitmeden sana muhteşem bir şey göstermek istiyorum." deyince, ona tuhafça baktım.
"Ne?!"
"Bak şuna." deyip, telefonunu gösterdi. Telefona baktığımda, Bulut'un hiç görmediğim fotoğraflarını gördüm.
"Ne var bunda?" dedim, gülerek.
"Bilmem,daha önce görmemişsindir diye düşündüm." deyince, gülmeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...