Bölüm parçasını alt kısma bırakıyorum, keyifli okumalar :) Asıl Klipli olarak koymuyorum. Çünkü Türkçesini anlamak isteyen olursa diye, daha kolay olur düşüncesindeyim.
~ Pinhan'ın Bakış Açısından ~
Bir şey söyleyemiyordum. Çünkü dünyam durmuştu adeta. Birileri kalbimi söküp, atmıştı. Ama ben nefes alabiliyordum.
Evet... Ona yalan söylüyorum. Çünkü buna mecburum. Çok mecburum. Doruk'un dediği şey... Onunla yattığımı söylemeseydim eğer, Bulut'a zarar verecekti. Bunu yapacaktı. Ona zarar gelirse, yaşayamam. Uzak kalsam da, benden nefret etse de bunu yapmalıyım. Beni affet, Bulut'um..."Bu kadar mı?" dedi, sessizce. Ağlamamaya çalışarak, kafamı salladım. Gülmeye başladı. Ve sonra da, bana sertçe baktı.
"Sen bu kadar mısın? Kişiliğin ve sevgin bu mu?" dedi, gülerek. Yanıma yaklaşıp, kulağıma eğildi.
"Canımı yakana kadar sev beni demiştim sana. Sen gerçekten haddinden fazla yaktın. Acılarım dindi. Eski acılarımı dindirdin, bu hepsine göre daha fazla acıttı. Annemin ölümüyle eş değer bir acı... Teşekkür ederim, sözünde durduğun için."dedi ve yüzüme baktı.
"Sıra bende. Ben karşılıklı yaparım her şeyi... Şimdi de ben, canını yakana kadar seveceğim seni. Bir fark olacak sadece arada." dedi, sol gözünden yaş akarak.
"Ben uzakta olacağım." dedi, küçük bir çocuk gibi çenesi büzülerek. Ağlıyordu... Ah benim karanlıktaki Bulut'um...
Benim de canım yanıyor. Sensiz ne yapacağım ben?"Gidiyorum. Bütün her şey senin olsun. Sen kokan her şey benden uzak olsun. İstemiyorum seni!" dedi, göz yaşlarını silerek.
O böyle söyleyince, kalbim sızlamıştı. Doruk... Her şey senin yüzünden. Her şey! Mahvettin her şeyi...
"Yazıklar olsun." dedi ve yanımdan hızla gitti. Gitme adam. Bırakma beni,bu karanlığa.
"Bulut!" dedim, sesimin cılızlığına aldırmadan. O ise durdu, ama bana bakmadı. Sadece durdu.
"Bulut..."dedim,bana bakmasını isteyerek. Fakat dönmedi bana. Ne yapıyorum ben? Gitmesi lazım... Onu bir daha görmemem lazım. Yavaşça yürümeye başladı. Bir daha dönmemek üzere. Telefonuma gelen mesajla irkildim. Cebimden çıkardım ve okudum.
Doruk;
" Ne acı ama... Ne büyük aşk, gülücükler bebeğim."
Pislik! Hayır, hayır! Olmaz. Bunu yapamam. Ona söylemeliyim. Anlatmalıyım. Tam Bulut'a bağıracakken, bana döndü ve sakince baktı. Tekrar yanıma doğru geldi.
"Pinhan. Sen ciddi değilsin. Biliyorum. Hadi anlat... Son kez söylüyorum, hadi." deyince, ellerini tuttum.
"Yalan söyledim! Söylemek zorundaydım. Zorladı beni. Allah'ın belası biri, başından beridir beni rahat bırakmıyor. Her şeyi o başlattı. Beni tehdit ediyor. Otel odasına gitmezsem, seni öldüreceğini söyledi. O çok korkunç biri."
"Ne diyorsun sen Pinhan?" dedi, şaşkınca yüzüme bakarak.
"Peşimde psikopat bir adam var diyorum!"
"Kim bu?" dedi, dudağını ısırarak.
"Tanımıyorum, sadece..." dedim, nefesimi kontrol ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...