İçimi, yanıp yanıp tekrar acıtan bir bölüme geldik. Gerçekten her okuduğumda, ilk gündeki gibi üzülüyorum. Her söz beni benden alıyor. Bu bölümü, Evgeny Grinko'dan Field parçasını dinleyerek okumanızı isterim. Hem de kesinlikle açmanızı isterim. Keyifli okumalar :)
~Pinhan'ın Bakış Açısından~
Bulut ve Tolga Doruk'u arabaya bindirdi. Tolga, Doruk' un yanındaydı. Ben ve Bulut ise odadaydık. Hala şoku atlatamamıştım. Resmen Bulut'un annesi gelmişti ve bununla da kalmayıp, karşımızda intihar etmişti. Evet, normal bir şey değil. Asla...
Ama aniden yaşadık her şeyi. Sanki bir tür kabus gibi. Bana yine dua etmek kalıyor...
"Güzelim, ben her şeyi halledeceğim. Sen Tolga'nın yanına git. Beni merak etme." deyince, elini tuttum.
"Ben de seninle kalayım, lütfen. Seni böyle yalnız bırakmak istemiyorum."
"Sen benim içimdesin zaten. Beni istesen de yalnız bırakamazsın." deyince, gözlerine iyice baktım.
"Öyle olsun. İyi misin biraz da olsa?"
"Bir şey söylemesem daha iyi..." dedi ve buruk bir şekilde gülümsedi.
Aslında biliyorum ben buradan çıkınca kendi ile yüzleşecek. Çok kötü hissedecek, ağlayacak. Ama benim görmemi engelleyecek.
"Ben gidiyorum o halde. Ne zaman geleceksin?" dedim, elini bırakarak.
"Ben seni ararım güzelim. Beni merak etme. Tolga ile beraber gidiyorsun, Narin'den haber yok. Ona bakacaksınız.Tolga zaten Doruk'a ne yapacağını biliyor." deyince, bir an çöktüm.
"Ona sıktı. Bunu size söyleyemedim. O ortamda bir şey diyemedim doğru düzgün."
"Gördün yani?"
"Evet. Bana eğer dışarı çıkarsam, telefonumla ambulansı arayabileceğimi söyledi." dedim, o anı hatırlayarak.
"Aradın mı peki?"
"Hayır, aratmadı. Telefonumu da alıp arabadan dışarı fırlattı." dedim, sinirle. O ise kaşlarını çattı ve bana sertçe baktı.
"Haddini aşmış, hem de fazlasıyla." dedi ve arkasını döndü.
"Ben gidiyorum." dedim, bana bakmasını sağlayarak.
"Tolga'nın yanından ayrılma tamam mı?" dedi, yüzümü tutarak.
"Tamam ayrılmam."
"Ve lütfen, Narin'e bir şey olsa da olmasa da buna fazla tepki gösterme. Bebeğimizin iyiliğini düşün, olur mu?"
"Ama o benim dostum." dedim, ağlamamaya çalışarak.
"Biliyorum biliyorum güzelim. Fakat ağır bir dönemden geçiyoruz. Her şeye dayanmak zorundayız. Tıpkı arkamda annemin cesedi varken, hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam eden ben gibi..." deyince, kafamı salladım.
O güçlüydü ve ben ondan güç alıyordum.
" Görüşürüz Bulut. "dedim, sarılarak.
O ise sımsıkı sarıldı ve boynuma gömüldü. Dudaklarını boynumda hissedince, hafifçe gülümsedim. Fakat bunu görmedi. Sarılmayı bırakıp, yüzüme baktı.
"Ömrümü sana feda edeceğime söz vermiştim. Ve bu sözümü hep tutacağım Pinhan.Çünkü sen ,yemin ederim ki bu dünyadaki en değerli şeysin. Senin için her şeyi yaparım." deyince, dolan gözlerimle ona bakmaya devam ettim.
"Başıma bir sürü dert salsan da sana aşığım ve seni asla bırakmayacağım." dedim, titreyen sesimle.
Bulut yanıma yaklaştı ve alnıma bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...
