Herkese merhaba, değerli okuyucularım. Bu bölüm benim için en özel bölümlerden birisi. Bölüm parçası olarak yazacağım ismi lütfen bu bölümle mutlaka dinleyip, okuyun. İndirmenizi tavsiye ederim. Medyada ise sonradan anlayacağınız kişiler var :) Onu bölümün sonunda zaten anlayacaksınız. Ama ben yine de yazarım. Şimdi gelelim, bölüm parçasına...
"Zack Hemsey-The Way"
Bu bölüm oldukça uzundur, mutlaka başa alıp, alıp dinleyin. İyi okumalar dilerim.
İki Gün Sonra
~Bulut'un Bakış Açısından ~
"Yok işte yok, yok!"dedim, telefonumu duvara fırlatarak.
"Abiciğim tamam, yola çıkıyoruz zaten!" deyince, Tolga'ya sinirle baktım.
"Bak eğer ona bir zarar gelmişse, kendimi öldürürüm."
"Bir şey olmadı abi! Sakin ol biraz." deyince, kendimi sıktım. Yumruğumu duvara vurarak bağırmaya başladım.
"Haber yok! Bugün ikinci gün. Telefona ulaşılmıyor ve Narin'den de ses yok. Senin de telaş etmen gerek!" dedim, dişlerimi sıkarak.
"Telefonları bozulmuştur ya." deyince, yakasına yapıştım.
"Ne rahatsın lan! Ölüyorum burada ben!"
"Tamam, tamam! Sakin." dedi ve geri çekildi.
"Haberler kötü." deyip, içeri giren Beril'e baktım.
"Ne oldu?!" dedim, telaşla.
"Evde değiller, evde kimse yok. Birisi girmiş sanırım. Kamera kayıtlarında hiçbir şey yok. Silinen bir süre var maalesef."
"Siktir!" dedim, saçımı tutarak. Hızla odama çıktım ve silah çantamı aldım.
Eğer o kişi Doruk'sa onu öyle bir fena yapacağım ki... Onu öldürmem için bana yalvaracak. Bavulumu topladım ve tam bluzlerimi koyarken, araya sıkışmış bir kağıt gördüm. Açıp, okumaya başladım. Pinhan yazmıştı... Okurken gözlerim doldu ve yatağa oturdum.
"Sana bir şey olduysa... "dedim, ayağa kalkarak. Kağıdı katlayıp, cebime koydum.
" Seni bulacağım ve her şey eskisi gibi olacak güzelim. Hep yanımda olacaksın, söz. "
" Bulut, hadi! "deyince, aşağı hızla indim.
Bavulumu Tolga'ya verdim ve diğer çantamı da Beril'e.
İkisi hızla arabaya yerleştirdi eşyaları." Size iyi şanslar! "deyince, Beril'e baktım.
" Sağ ol, her şey için. "dedim, omuzuna dokunarak.
" Bir şey yapmadım say. "dedi, gülümseyerek.
Telefonum çalınca, hızla açtım. Bilmediğim bir numaraydı.
" Alo, Bulut? "
Bu Pinhan'ın sesiydi... Pinhan'ımın. Ellerim titreyince, arabanın kapısını açtım ve oturdum. Yoksa kendimi tutamayabilirdim.
" Pinhan neredesin sen? "dedim, kısılan sesimle.
" Ben İstanbul'dayım. Sana bir adres vereceğim. Not al, tamam mı?" deyince,kalbimin hızını ağzımda hissettim.
" Ne adresi? Neden başka bir yerdesin? "dedim, korkarak.
" Sorun yok, iyiyim. Sadece bir şey sormadan dediğim yere gel. Tamam mı? "deyince, sakin olmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...