Bu bölümü, Röyksoop-Here She Comes Again parçası ile dinleminizi tavsiye ederim. Dinledikten sonra da, mutlaka Türkçe çevirisine bakmayı unutmayın :)
Uzun sürmeyen bir uçuştan sonra İzmir'e gelmiştim. Havası bile farklı memleketimin. Daha kimseye haber vermemiştim. Haber vermeyi zaten düşünmüyorum. Sürpriz gibi bir şey olsun.
Evime yaklaşmıştım, biraz heyecanlı hissediyordum. O süslü, cadı ablamı bile özlemiştim.
Taksici, evimin önünde durmuştu sonunda. Bende parayı verip, indim taksiden. Evime şöyle bir baktım. Dışarıdan izledim bir süre. Özlemişim. Bana neler hatırlatıyor neler...
Yavaş yavaş ilerledim kapıya doğru. Derin bir nefes aldım ve zili çaldım. Kapıyı açan Nurdan Teyze'ye gülümsedim. O ise elindeki örtüyü yere attı ve bana hızlıca sarıldı."Ah,kızım! Nereden çıktın sen? Neden haber vermedin?"
"Sürpriz olsun dedim."
"Ay, ay!" deyip, yüzüme baktı. Sonra da merdivene doğru baktı.
"Elis,Aysel Hanım! Pinhan geldi, koşun!" dedi, bağırarak. Ben ise içeriye girmiştim. Ayakkabılarımı çıkardım ve onları bekledim.
"Aaa! Kızım, nereden geldin sen?" dedi, annem ağlamaya başlayarak.
"İstanbul'dan geldim anne..." dedim, ağlamasını anlamsız bularak.
Gelip, hemen bana sarıldı. Sonra da ablam sımsıkı sarıldı.
"Ezdiniz ama sakin olun." dedim, gülerek. Onlar da gülünce, odaya geçtik. Hepimiz oturduk ve sakince sustuk. Üçü de bana tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Ne oldu? Sürpriz yaptım ama korkmuş gibisiniz."
"Korktuk, çünkü bir şey oldu sandık deli." dedi, Elis faresi.
"Bir şey olmadı. Habersiz olsun dedim sadece."
"Anladım kızım. Bulut nerede?" deyince, anneme yalandan bir gülüş attım.
"İşleri var onun anne. Gelemedi."
"İyi, iyi. Aranızda bir şey olmasın da." dedi, gülümseyerek.
"Merak etme, bir şey yok. Birkaç hafta burada kalmayı planlıyorum."
"Kal tabi, kızım. Ne demek! Senin evin burası,nasıl istersen." dedi, gülümseyerek. Ben de aynı şekilde gülümsedim.
"Hem sana çok iyi haberlerim var kızım. Bende bugün seni arayacaktım, konuşmak için."
"Ne oldu?" dedim, merakla.
"Akşam yemeğinde konuşalım bunları. Kafamız rahatken, olur mu?" deyince, kafamı salladım.
"Bavulun nerede senin?" dedi, Elis bana bakarak.
"Hiç sorma ya! Çalındı, Allah kahretsin ki." dedim, numara yaparak. Ablam da hiçbir şey söylemedi.
"Aaa! Nasıl oldu böyle bir şey?" dedi, annem bağırarak.
"Çok uzun hikaye. Ben odama çıkayım biraz. Hem özledim odamı, sonra da duş alırım."
"Tamam kızım. Nasıl istersen."deyince, merdivene doğru yürüdüm.
Odama gelince, çok garip hissettim. On yedi ve on sekiz yaşlarındaki Pinhan'ı görmüştüm sanki. Çok duygulandım...
Yatağıma oturdum ve etrafa baktım. Bulut ile ilk konuştuğumuz tarihi yazmıştım lambamın üzerine. Onu görünce, gülümsedim. Çekmeceden kalem aldım ve tekrar bir tarih yazdım.
Tam yazıyı yapıştıracakken, ablam odaya girdi."Hala aynısın ya! Kapı çalınır, kapı!" dedim, sinirlenerek.
"Kusura bakma, alışkanlık işte." deyip, karşımdaki sandalyede oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Koruyucu Kız 2-Karanlık
RomanceBulutların üstüne geldiğimde,hiç düşmeyeceğimi sanan bir yağmurdum. Gelinliğimi giyindiğimde,her şeyin daha mükemmel olacağına inanmıştım. Sahi ,insan hep inanınca mı kaybeder? "Sen çok asi ve bir o kadar da güçlü bir kadınsın." "Sen içindeki cehen...