36- Gizli Plan

3.7K 410 327
                                    

Tuğra, Sezen'e Volkan'ın tehdidini anlattığında Sezen çıldırmak üzereydi. Ayağını yere sertçe vururken dudaklarını kemirmeye başladı. "Göt herif! Yapabileceğimiz bir şey yok mu?"

Tuğra başını olumsuzca salladı. "Göze alamam, sana zarar verirse onu öldürürüm." Tuğra kardeşinin elini tuttuğunda Sezen gülümsemesini gizleyemedi. Bundan birkaç ay önce abisiyle böyle olacağını biri söylese kahkaha atardı büyük ihtimalle.

"Ayrıca Masal'ın babası da Masal'ı Ferman'a zarar vermekle tehdit ediyor. Evlenmek zorundayız. Hem Ferman zaten beni sildi, Masal'la evlensem de evlenmesem de bir şey değişmeyecek." Tuğra dolu gözlerine rağmen hafifçe gülümsedi. "En azından şirketteki yolsuzlukları durdurdum ve Cansu'yla Cengiz Abi'ye rahat nefes aldırıyorum. Ben, zaten mutluluğu kaybettim ama en azından birileri benim sayemde mutlu olabilecek."

Sezen, abisinin elini sıkı sıkı tuttu. "Sen tanıdığım en iyi kalpli insansın Tuğra fakat kendini de düşünmelisin." Tuğra omzunu silkti. "Kendimi düşünebilecek konumda değilim Sezen. Evlensem de mutsuz olacağım, evlenmesem de fakat evlenirsem size bir şey olmayacak."

Sezen, sessiz kaldı. Abisine diyebileceği bir şey yoktu fakat aklında bir plan kurmaya başlamıştı. Belki bu evliliği durduramayacaktı lakin, babasını alaşağı edecek bir yol bulabilirdi.

Sezen, Tuğra'dan ayrıldıktan sonra ne yapabileceğini düşünmeye başladı. Babasını sonsuza dek susturmalıydı fakat bunu yapmak kolay olmayacaktı. Aklına gelen planı iyice düşünüp zaferle gülümsedi.

Yarın, bunun için ilk adımı atacaktı.

Ertesi gün, planı Tuğra'ya anlatmakla anlatmamak arasında kalmıştı. Tuğra'nın üzerinde zaten yeterince yük vardı ve bunu söylerse, kendisi için ekstra endişeleneceğinin farkındaydı. Gizli tutacaktı ve zamanı gelince bombayı ortaya bırakacaktı.

Bunun için abisinin şirketten gitmesini beklemesi lazımdı. Şoförünü atlattığında mutlulukla gülümsedi. Volkan'ın bu denli bilgi sahibi olmasının sebebi, çalışanlarına verdiği talimatlar olduğunu düşünüyordu ve Sezen'e en yakın çalışanı şoförüydü. Onu atlattıktan sonra şirketin önüne gelmişti.

Hayatında ilk kez geliyordu buraya. Ailesiyle oldukça mesafeli olması ve şirketle bir bağının bulunmaması yüzünden daha önce gelmesi için bir neden olmamıştı. Şimdiyse, şirketin girişini gözetliyor ve abisinin çıkmasını bekliyordu.

Birkaç saat sıkıntıyla geçmişti ve şansına abisi, bir adamla beraber şirketten çıktı. Yanındaki kişinin dün anlattığı Cengiz Abi olduğunu varsaydı ve zafer gülümsemesiyle uzaklaşmalarını bekledi.

Beş dakika sonra şirkete girdi ve resepsiyona doğru ilerledi. Resepsiyonist Sezen'e baktığında "Tuğra Korhan ile görüşecektim." dedi düz bir sesle.

"Kendisi şu an burada değil, geldiğinizi haber ederim." Kadın, Sezen'e bakmaya bile tenezzül etmeden elindeki telefonla uğraşırken cevap verdi.

Sezen gözlerini devirip "Kendisinin burada olmadığını biliyorum. Cengiz Bey'le dışarıya çıktı ve bana odasında beklememi söyledi." dediğinde resepsiyonist kadın göz ucuyla Sezen'e baktı. "Bunu onaylatmam gerekiyor, isminiz?"

Sezen yüzünde gıcık bir gülümsemeyle kadına doğru eğildi ve başını iki yana salladı. "Ah, onaylatmana gerek yok. Ayrıca adım Sezen, Sezen Korhan ve ben Tuğra'nın kardeşiyim."

Kadın şok olmuş bir ifadeyle Sezen'e bakarken Sezen saçını savurup turnikelere doğru ilerledi. "Eğer boş boş bakmayı kesersen yukarıya çıkacağım."

Kadın, ayağa kalkıp Sezen'e bir kart verirken mahçupça gülümsedi. "Kusura bakmayın Sezen Hanım, buyrun kartunız."

Sezen, aşağılayıcı bir bakış atıp turnikeden geçti ve asansöre bindi. Tuğra'nın katında inince masada belgelerle ilgilenen sarışın kadına baktı ve "Bingo!" dedi. Cansu'yu bulduğuna göre, yapacağı tek bir şey kalmıştı.

Sezen, gizli planını gerçekleştirirken Tuğra ise Cengiz'e yaşadığı her şeyi anlattı, Ferman'la yakınlaşmasından, babasının dün söylediklerine kadar.

Cengiz, şaşkınlıkla dinlemişti tüm olanları. Tuğra'nın aşkı sorgulaması, Inferno'da garip davranışları, ona soruları... Hepsinin nedeni belli olmuştu şimdi.

İç çekip başını salladı yavaşça. "Tuğra, şu an için babandan korkuyormuş gibi davranmalısın. O zafer sarhoşluğuyla bir açık verdiğinde ise vuracaksın. Masal da eminim bir şeyler planlıyordur kendi hayatı için. Uygun bir an bulduğunuz zaman ise onlara hak ettikleri şeyi vermelisin."

Tuğra da iç çekti. "İnan ne babamı ne evliliği ne de yöneticiliği umursuyorum Cengiz Abi. Ferman gittiğinden beri hiçbir şey anlamlı gelmiyor bana. Aşkın, sevginin mutluluk verici kısmını uzun yaşamadım fakat acısını anlayabiliyorum. Artık edebiyatta aşkın büyük yer kaplamasının nedenini biliyorum. Mutluluğunun ayrı bir güzelliği var keza acısının da."

Cengiz Tuğra'yla ilk konuşmalarını hatırlayıp omzuna elini koydu. "Yaşamadan anlamıyorsun işte, aşkı sorgularken söylediklerinle şimdi düşündüklerin ne kadar farklı değil mi?" Tuğra gözlerini kapatıp başınaı salladı. "Hissetmeden, onu tatmadan anlaşılmıyormuş abi. Biliyorum ki, Ferman'a ne kadar kızgın ve kırgın olsam da, şimdi karşıma çıksa affederim. Sanırım birini sevmenin cezası da bu oluyor. Ne kadar kırılırsan kırıl, onu görünce her şeyi bir kenara atıyorsun."

Cengiz kahvesinden bir yudum aldı. "Öyle kardeşim, gururunu da çiğnersin kırgınlıklarını da görmezden gelirsin. Aşkın lanetidir bu. Seni yok etse bile istemeye devam edersin."

Tuğra gülmeden edemedi. "Şu an paramparça olmama rağmen, geçmişe gidebilme şansım olsa yine Ferman'ı öpmeyi seçerdim. Pişmanlığım bu değil. Pişmanlığım zamanında değerini anlayamamak... Belki, daha farklı davransaydım şu an Ferman benden vazgeçmemiş olurdu ama sanırım o beni, benim onu sevdiğim kadar sevmiyormuş ve düğünde onu görünce ne yaparım bilmiyorum. Bir yanım onu ölesiye dövmek isterken bir yanımda sarılıp bir daha bırakmamak ama sanırım o, beni sadece görmezden gelecek." Tuğra'nın omuzları düşerken Cengiz, sırtını sıvazladı. Tuğra'nın çökmüş halini düzeltmenin yolu neydi bilmiyordu.

"Zaman her şeyin ilacıdır Tuğra, zamanla bir şekilde düzelecek her şey." dedi, bir nebze içini ferahlatmak için ama Tuğra başını iki yana salladı. Buna kesinlikle inanmıyordu.

Cengiz, konuyu değiştirmek için "Hanım hala seni bekliyor Tuğra, Ahmet de durmadan seni soruyor." dedi. Tuğra Ahmet'i düşünüp güldü hafifçe. "Abi bende akıl mı kaldı? Söz geleceğim, şu işleri biraz yoluna koyayım."

Tuğra ve Cengiz dertleşirken Sezen, Cansu'ya sarılıp asansöre binmişti bile. Yüzünde memnun bir ifadeyle şirketten çıktı. Sonunda Volkan'ın işini bitirebilecekti. Sadece biraz daha beklemesi gerekiyordu.

🌟

Hellö.

Çalışıyom ve deli yoruluyom.

Bölüm yazmam zor oluyor.

Kısa oldu ama napalım djdhdjd

Sezen sizce ne planlıyor?

Bi de önceki bölümde Masal'ın planını anlamamışsınız ama bir ya da iki bölüm önce zaten bunu açıkladım. Evlendikten sonra bir şekilde babasıyla abisinin kuyusunu kazıp şirketi Tuğra'nın üzerine geçirecek.

Siz hala kıza sinsi demeye devam edin .s

rewrite the stars °bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin