Tuğra tüm olanları anlatmayı bitirince Sezen derin bir nefes aldı. Abisinin erkeklerden hoşlandığını uzun zamandır biliyordu fakat evleneceği kadının kardeşine tutulmuş olması onu şok etmişti.
"Kendimi çarpık bir aşk hikayesinde gibi hissediyorum." dedi saçlarıyla oynarken. Ona ne demesi gerektiğini bilmiyordu.
Tuğra burnunu çekip hafifçe güldü. "Ben birini sevmenin nasıl olduğunu bilmiyordum. Hiç odak noktam olmamıştı. İlişkilerim oldu ama daha önce birini düşününce mutlu olmadım ya da üzülmedim. Şimdiyse... Şimdiyse onun yokluğu beni bitiriyor." Kafasını kardeşinin karnına koyup gözlerini kapattı. "Tüm hayatımı kurduğum temeli sarsıyor."
Sezen kardeşinin saçlarının arasına daldırdı elini ve hımladı. "Masal'la evliliğiniz anlaşmalı evlilik Tuğra, onunla evlenip Ferman'la beraber olabilirsin." Sonuçta Masal'la aralarında bir şey yoktu, sadece resmi olarak evli olacaklardı.
Tuğra başını olumsuzca salladı. "Ben, babam gibi olmak istemiyorum. Evlenip, çocuk yapıp kendi hayatımı yaşamak çok yanlış geliyor. Ben çocuklarıma, babamın bize göstermediği ilgiyi gösterip gerçek bir aile olmak istiyorum fakat Masal'ın yüzüne kardeşiyle beraber olursam bakamam. Aramızda bir şey olmasa bile bu yanlış."
Sezen kardeşine hak veriyordu. Sonuçta, nereden bakılırsa bakılsın bir yanı oldukça yanlıştı bu ilişkinin. "Masal'la evlenme, yöneticiliği siktir et ve Ferman'la sonsuza dek mutlu yaşa o zaman?"
Tuğra tekrar başını olumsuzca salladı. "Bunu... Bunu istesem de yapamam Sezen. Benim yerime koy kendini. Tüm hayatın boyunca yöneticiliği hayal ediyorsun ve bir anda bundan nasıl vazgeçebilirsin?"
Sezen aklına dolan anıları bir kenara fırlattı. "Eğer gerçekten seviyorsan, onun için her şeyden vazgeçersin Tuğra."
Tuğra, kardeşinin gözlerine baktı uzun uzun. "Sence bunu yapabilir miyim? Sence her şeyi arkamda bırakıp kendime yeni bir hayat kurabilir miyim?" Sezen başını salladı hafifçe. "Eğer sevgi yanındaysa, her şeyi yapabilirsin."
Tuğra gözlerini kapattı ve Ferman'ı hayal etmeye başladı. Yeşil gözlerini düşününce kalbi sıkıştı hafifçe. Dolgun dudakları ve onu öpünce dudaklarına sürten hafif çıkmış sakalları... Tuğra, Ferman'ı sevdiğine emindi fakat kendini, tüm amacını elinin tersiyle itmiş olarak düşünemiyordu.
Kendini şirketin başına geçmemiş olarak hayal edemiyordu.
Sezen alt dudağını ısırıp gözlerini tavana dikti. "Ben... Ben de zamanında birini sevdim fakat o... O benim sevgimi göremedi. O kadar körleşmişti ki." Hafifçe iç çekti. "Ona belki daha fazla hissettirebilirdim bunu. Benim onu nasıl sevdiğimi gösterebilirdim fakat yapmadım ve bunun pişmanlığıyla yaşamak zorundayım çünkü o artık aramızda değil." Gözünden akan bir damla yaşı silip acıyla gülümsedi. "Sen de benim gibi pişmanlıkla dolmak istemiyorsan Ferman'ı bul ve onunla ol."
Tuğra kardeşine sevgiyle bakıp elini sıktı. "Ama o benimle beraber olmak istemiyor Sezen. Beni görmemek için gitti ve konuşmak istemediğini oldukça açık bir şekilde gösterdi. Ben, sonunda ne olacağı belli olmayan bu yola giremem. Ben Ferman'ın peşinden gidersem her şeyi geride bırakıp, onun beni kabul etmeme ihtimali var ve böyle bir şey olursa ben ne yaparım bilmiyorum."
Sezen kardeşinin yanağını okşayıp omzunu silkti. "Sence de, sen bayılınca sana titreyen gözlerle bakan birinin bir anda bunu yapması anormal değil mi? Bilmediğin bir şey olmuş olmalı. Bir anda böyle davranmasının bir sebebi olmalı."
Tuğra iç çekip yutkundu hafifçe. "Ne olmuş olursa olsun, o benden vazgeçti ve ben benden vazgeçmiş biri için her şeyimden vazgeçemem."
"Ben ne dersem diyeyim sen her zaman kendini nasıl güvende hissediyorsan öyle kalacaksın Tuğra. Hiçbir zaman risk alacak kadar cesur olmadın ve senden bunu beklemem hata." Sinirle kardeşinin kafasını ittirip ayağa kalktı. "Bu yüzden seni, acınası ve risksiz hayatınla baş başa bırakacağım ama yine söylüyorum. Bir gün bundan pişman olacaksın ve her şey için çok geç olacak."
Sezen abisine kızgın bir şekilde evden çıktığında Tuğra cenin pozisyonunda kıvrılıp uykuya daldı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Tuğra, kardeşiyle dertleşirken Ferman'sa geldiğinden beri ilk kez otel odasından çıkmıştı. Mini bardaki tüm alkolleri içtiği için paytak adımlarla bara indi ve bir kadeh viskiyi kafasına dikti. Tuğra'yı, Masal'ı ve kalan hiçbir şeyi düşünmek istemiyordu. Bilincini kaybedecek kadar çok içmek ve içmek... Yapmak istediği tek şey buydu.
Aradan bir hafta geçti, Ferman yenilenen mini barı silip süpürüp bara iniyor ve ardından barda bilincini kaybedince çalışanlar tarafından odasına çıkartılıyordu.
Tuğra, başka bir hattan ona defalarca ulaşmaya çalışınca en sonunda hattını kırıp atmıştı. Tuğra, bunu bilmeden durmadan mesaj atmıştı her ne kadar ondan vazgeçenden vazgeçeceğini söylese bile.
Bir hafta daha geçince Tuğra, Ferman'a ulaşabileceği her yerden ulaşmayı denemiş haldeydi. Hiçbir şekilde geri dönüş alamadığı için kaybedişi kabullenmiş duruma gelmişti. Sezen, başta abisini cesaretlendirmek için uğraşmıştı fakat Ferman'ın ısrarla yolları kapatmasıyla bunu yaparak abisini daha çok üzdüğünü fark edip, ona kaybedişi kabullenmesinde destek olmaya başlamıştı.
Bu süre içerisinde Masal'sa Tuğra'nın aramalarına dönmemesi yüzünden oldukça mutsuz bir düğün provası gerçekleştirmişti. Tuğra'nın ne yaşadığını bilmiyordu. Birkaç kez evine gitmiş ama kapı hiçbir zaman açılmamıştı. Şirkete gittiğinde ise Tuğra'nın orada olmadığı söyleniyordu.
Bir yandan da babasına, tehditlerini arttırmamak için Tuğra'yla arasının çok iyi olduğuna inandırmaya çalışıp ona zarar gelmemesi için uğraşıyordu. Yalanlarla dolu, başkaları için ödün verdiği bir hayatla cebelleşir hale gelmişti.
Tuğra, Masal'ı görmekten kaçınıyordu çünkü ona Ferman'ı soracağından korkuyordu. Ona bu haliyle bunu sorarsa yaşananların ortaya çıkacağı bir gerçekti ve bunu kendisi umursamasa bile Ferman'ın bir problemle karşılaşmaması için yapıyordu. Onu hayatından bir anda silen adam için kendi hayatını mahvediyordu.
Arada, her şey iyiymiş gibi görünsün diye şirkete gidip iyiymiş gibi rol yapması dışında genelde evdeydi. Ferman'a ulaşmaya çalışmayı bir hafta önce kesmiş, Ferman'dan ses çıkmayacağını fark etmişti. Depresifliğini evde, bünyesi kaldırmasa da içerek yaşıyordu. Eskiden, arkadaş ortamında arada sırada içtiği sigara, içkisiyle beraber kederine ortak olmuştu.
Sezen, abisinin günden güne daha kötü bir hale geldiğinin farkındaydı. Cengiz, Tuğra'nın tüm gizlemelerine karşın bir sorun olduğunun farkındaydı ama Tuğra o kadar kısa duruyordu ki yanında konuya bir türlü giremiyordu. Günden güne zayıflayan bir vücut, çökmüş bir yü ve morarmış göz altları... Tuğra, hareketleriyle belli etmese de vücudu imdat çığlıkları atar hale gelmişti.
Ardından bir akşam yemeği tüm gidişatı değiştirdi.
🌟
Hi gurls and gays
Bu geçiş bölümünü yazmam gerekiyordu çünkü düğüne yaklaşmamız lazımdı 🎇
Bu akşam yemeğinde ne olacak dersiniz?
Ve üzülerek söylüyorum ki düğümlerin çözülüp finalin gelmesine az kaldı. :")
Ayrıca 30K olmuşuz 💃 💜
Bi'de bazı bölümlerin oy sayısı fazlayken bazıları niye az? OY VERİNCE CEBİNİZDEN PARA MI AZALIYOR AQQQ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rewrite the stars °bxb
ContoTuğra Korhan'ın yirmi yedi yıllık yaşamı, hayattaki tek amacı olan aile şirketini babasından devralmasına hazırlanarak geçti. Amacını gerçekleştirmeye çok az kala, babasının son sürpriziyle hayatının beklediğinden çok daha farklı olacağını asla haya...