"Bu ne biçim bir teşkilat?" dedi Sıla.
Herkes Şilan'ı ve beni dikkatle süzüyordu. Artık ördek programını gizlemenin bir anlamı kalmamıştı. Biz de ne var ne yok anlatmak için okulu kırmıştık.
Eylül ayının bahşettiği güzel bir gündü, Aşıklar tepesindeki çay bahçesinin sakin bir köşesine kurulmuştuk. Şilan ve ben sırayla anlatmıştık olanları. Defter meselesi hariç.
"Mesela Hüseyin Yalın annemin ilk ördeği."
"Hangi Yalın? Şu şarkıcı olan mı?"diye sordu İnci.(aklıma başka biri gelmedi :D)
"Evet evet, ama parlayıp söndü. Stres fazla geldi ona. Sadece beste yapıyor şu aralar."
"Paranın yaptırdıklarına bak amına koyiyim ya." dedi Zeynep.
Kıkırdadım. Doruk birşey söylemeden dinlemişti herşeyi. Gözlerindeki sabırsızlık, başka birşeyleri merak ettiğini anlatıyordu bana. Bir anlık sessizlikten faydalandım. Benimle konuşmasına ihtiyacım vardı. Aramızdaki masa umrumda değildi, dudakları bana doğru hareket etsin, sesi kulaklarıma dolmak için bu kadarcık mesafeyi yararak kat etsin istiyordum.
"Ece'ye neden söyledin Doruk?"
"Hesapsızlık ve şok. Bahanem yok. Sana ulaştı değil mi?"
"Evet. Tehdit etti. Ama Şilan halletti."
"Biz telefonunu alıp, onun numarasını engellemiştik. Ama başka bir telefondan ulaşmış olmalı. Üzgünüm."
"Anladım. Dert değil."
"Peki sen neden bize söylemedin Feda?"
"Korkudan. Kaybetme korkusundan."
"Konserden önce neden bizden kaçtın?"
"Kızgındım, kırgındım. Sen öğrenmiştin ve hiç düşünmeden kızlara anlatmıştın."
"Sana ulaşmak için her türlü şeyi denedim, ne yapacağımı bilemedim o yüzden anlattım. Seni kaybedeceğim diye ödüm koptu benim oğlum!"
Masadaki herkes tenis maçı seyreder gibi bizi izliyordu. Derin bir nefes aldım. Bende de hata vardı.
"Annenler konusunda ne yapacaksın Feda?" Şilan elini omzuna koymuş vücudunu bana döndürmüştü. Evden ayrıldığım gerçeği tekrar gözlerimi takarken, kaşlarımı çattım.
"Bilmiyorum gerçekten."
İnci'nin ağzı bir karış açıldı. "Söyledin mi!?"
"Eve girer girmez." dedim.
"Kovdular mı? Nesrin teyze sana kıyamaz ya." dedi Sıla.
"Kabul edecek gibi durmuyorlardı. Ben terk ettim evi."
"Bize yerleşirsin. Sıkıntı değil." dedi Şilan.
"Size ömrümün sonuna kadar borçlandım. Ödemekle bitiremem Şilan. Çok iyisin gerçekten."
"Hop. Bi'dakika." hepimiz Doruk'a döndük. "Yeterince borçlanmışsın. Daha da borçlanmaya gerek yok. Bende kalıyorsun. İtiraz kabul etmiyorum."
Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyorum. Doruk'la yaşama fikri hem çok güzel hem de fazlasıyla rahatsız ediciydi.
"Ama-" dedim.
"Bana üç ay borçlusun Feda! Hem babamla ikimiz kalıyoruz. Fazladan bir oda var evde. Babam çoğu zaman şehir dışında. Ayrıca mahallede bizimle olursun. Annenlere de yakın olursun." diye konuştuğunda açtığım ağzımı kapatıp, dudaklarımı birbirine bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖRDEK
Teen Fiction"faB.L Serisi" nin 1. kitabıdır. (Ördek 1, Kurbağa 2, Aslan 3) BxB Çirkin Ördek Yavrusu