2.8

4.3K 315 22
                                    

Carrie Hanım çekimleri iptal etmişti. Hastaneden beni ayırmaları mümkün olmamıştı. Doruk'un yanında Atilla Amca kalıyordu, koridordaki bekleme koltuğunda yatmıştım. Yanına girip kırılmış bedenini görmekten korkmuyordum ama yüzüne de bakacak halim yoktu. Belim ve boynum ağrıyordu ama umrumda değildi. Çok fazla uyuyamadığım için kendimi kantine attım. Sabahın ilk ışıklarıyla aydınlanmıştı hava.

Doruk'a yapılan vahşiliğin altından kim çıkarsa çıksın, sorumlusu bendim. Yediği darbeleri düşündükçe bedenimden elektrik akımı geçiyordu. Titrememi durduramıyordum, kaşıntı isteğime dahi engel olmayı bırakmıştım.

"Kes şunu artık." derken biri kolumu tuttu. Yanımdaki sandalyeye bir elinde kahvesiyle Faruk oturmuştu.

"Senin ne işin var burada?" dedim.

"Senden uzak duruyor olmam etrafında olup bitenleri bilmediğim anlamına gelmiyor Feda."

"Tabi."

"Yanlış anlama, sana olan hislerimi gömdüm. Gerçekten. Ama şu durumda susarsam eğer kötü biri olurum. Doruk'a olanlar hakkında tahminlerim var."

Dikleştim. Kaşlarım çatılmıştı.

"Anlat?" dedim.

"Kerem benim çocukluk arkadaşım. Aile içi şiddetin olduğu bir aileden geliyor."

"Kerem? Bu kadar ileri gidebilir mi?"

"Bence kurban oldu. Birkaç kez Ece'yle konuştuğunu gördüm. Umursamadım gerçekten. Dün buluşmak için sözleşmiştik. Kahvaltı falan edecektik grupça. Dövüş kulübüne gitmek için ekti bizi. Akşam Doruk'un başına gelenleri duyunca iyice şüphelendim."

"Öğleden sonra oradaydım. Kerem yoktu?"

Ne olursa olsun Kerem sadece laftan ibaret biriydi. Çok tanımadığım gerçeği de vardı ortada. Böyle organize bir işe karışabileceğine inanmak zordu.

"Arkadaşımdan şüphelenmek benim için de zor. Dediğim gibi sadece tahmin."dedi.

Sessizce kahvelerimizi bitirdik. Konuşmadan oturduğu süre boyunca kollarımı kaşımama sürekli engel oldu. Şilan ve babası masaya oturana kadar onları da görmedim.

" Ne buldunuz?" dedim selamsız sabahsız.

Harun Amca, "Öncelikle bana hiçbirşey borçlu değilsin çünkü noktaları birleştiren ben değilim." dedi.

Şilan'a döndüm. Gözleri kırmızıydı.

"Ece'nin işi hepsi. İnstagram hesabını hacklettim. Kerem'in yorumundan sonra ona ulaşmış. Flirt havasında yaklaşmış sonra da bir sürü homofobik konuşma dönmüş aralarında. Birkaç gün sonra da gaza getirici bir konuşma yapmış. Beraber dövüş kulübüne gitmek için sözleşmişler."

Dünden beri inatla çalışmamaya ant içmiş olan beynimin çarkları dönmeye başladığında başıma ağrı girdi. Nejdet'in sorusu çınlıyordu kulağımda.

"Tuzak kurmuşlar. Neden ben değil de Doruk? Neden bana saldırmadılar?"

"O da muhtemelen Ece'nin fikriydi. O kısımdan emin değilim." dedi Şilan.

"Tahminlerim doğruymuş yani." dedi Faruk. Tüm konuşma boyunca sesi çıkmamıştı.

"Buradan sonrasını ben devralıyorum. Buraya geldim çünkü saçma bir şey yapıp intikam almaya kalkarsın diye düşündüm." dedi Harun Amca.

"Doğru, o yüzden sizinle geleceğim." dedim.

"Feda, olmaz oğlum." dedi, yanan gözlerimle, gözlerinin içine bakıyordum. Yüzüme baktıktan sonra, dudaklarını birbirine bastırdı. İfadem onu zorluyordu.

"Geleceğim, yalnız başıma bir işe kalkışmaktansa yanınızda olmam daha iyi değil mi?" dedim.

"Ya saçmalama Feda, sen hassas adamsın bak." dedi Faruk.

"Faruk'a katılıyorum." dedi Şilan."Babam varken sen ne yapabilirsin ki."

"Benim ne kadar hassas olduğumu antrenmanlarımı izleseydin bilirdin Şilan. Benim kalbim yatıyor içeride. Hassas olmaktan çok uzağım. Ben Doruk'a aşık olduğum gün kendimi karşıma aldım, şimdi kim geçse karşıma ezebilecek durumdayım. Engel olmayın buna. Canım yanıyor, lütfen." dedim.

"Peki, yürü bakalım Feda." dedi Harun Amca.

Telefonumu çantama atıp Şilan'a teslim ettim. Ağızları bir karış açık halde gidişimi izlediler.

****

Boş bir inşaat alanındaydık. Karacaören taraflarında, etrafı boş, terk edilmişti. Dövüş kulübünden iki çocuk paket edilmiş bir halde, sandalyeye bağlıydılar. Harun Amca, peşinde benimle beraber adamların olduğu yere girince, adamlarından iki tanesi, bağlı olan iki adamın başından aşağı birer kova su boca ettiler.

"Ne öğrendiniz?" diye sordu adamlara.

"Kerem diye bi'lavuk bunlara Feda'nın eşcinsel olduğunu, dövüş salonunun soyunma odasında insanların çamaşırlarıyla kendini tatmin ettiğini söylemiş."

"Bu kadar kibar mı söylemiş?" dedi Harun Amca.

"Feda Bey burada diye biraz çevirdim lafları." dedi adam.

"Neden Feda'ya değil de Doruk'a saldırmışlar?"

"Kerem'in fikriymiş."

"Hiç sanmıyorum." dedi Harun Amca,"Erkeklerin kafası düz çalışır. Kerem'i bulamadınız mı?"

"Evinde. Kapının önünde nöbet tutuyorlar. Bi'çıksın, anında burada olur Harun Bey."

Adamların beni nereden tanıdığını sorgulamadım. Sonuçta devlet bağlantılı bir mafyadan söz ediyorduk. Aklımdaki imaja tam olarak uydukları söylenemezdi. Harun Amca dışında takım elbise giyen kimse yoktu mesela. Yaş aralıkları da değişkendi. Gençler de vardı, göbekli amcalar da.

Ben ceketimi çıkarırken yanımda genç olanlardan biri bitiverdi. Ceketimi alırken boynundaki renkli marihuana kolyesi çarptı gözüme. Bana gülümsedi.

"Geldiğini duyunca fazla hırpalamadık." dedi.

Kollarımı sıvarken, "Ne kadar da düşüncelisiniz." dedim, sırıtıyordum.

İnsani tüm duygularımı kapatmıştım. Sandalyede ıslak bir şekilde titreyen ikiliye ağır adımlarla yaklaştıkça, gözlerinde büyüyen korku bedenimi uyuşturuyordu. Doruk da onlara böyle bakmış mıydı? Peki onlar, benim sevdiğim ruha kirli elleriyle vururken tereddüt etmişler miydi? Hiç sanmıyorum.

Soru sormadan sadece gözlerine baktım. Yumruklarımı sıkıp, hafifçe zıplamaya başladım. Onlar sadece birer kum torbasıydı. İlk yumruğu attıktan sonra beynimin tamamen kararmasına izin verdim.

****

Avenger Feda.❤

ÖRDEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin