ÖRDEK

2.4

Şilan: Çekim kaçta bitiyor?(14:46)

Şilan: Feda.. Sakin ol birşey söyleyeceğim.

Şilan: Ortalık fena karıştı.

Şilan: Sıla Ece'yi kıstırmış olayla alakasını öğrenmek için.

Görüldü.(14:54)

Feda: Süper gerçekten. Harika!

Şilan: Ece kışkırtmış sanırım Sıla'yı. Zeynep ve Doruk'un da dahil olduğu bir arbede olmuş.

Feda: Bir gün gelmiyorum okula olana bak.

Şilan: İnci benim yanımdaydı. Çok sonra haberimiz oldu.

Feda: Şilan bak elim ağayıpm birbirine girdiö. Birine bişey mi oldy?

Şilan: Yok. İki gün uzaklaştırma almışlar.

Feda: Of!

Şilan: Tamam sakin. Çekimin kaçta bitiyor?

Feda: İki konbin daha var. Bir saat falan sürer sanırım.

Şilan: Tamamdır. Öptüm hadi

Görüldü.

****

Sabahtan beri süren çekimler beni oldukça yormuştu. Derslerden geri kalıyor olmak canımı ayrı sıkıyordu ama Şilan sayesinde açığı kapatıyordum. Kafam yine arabanın camında sekerken, kaşınmamak için ellerimi sıkıca birbirine kenetlemiştim. Sonunda vardığımızda tek istediğim olayın ayrıntılarını öğrenmekti.

İçeri girdiğimde sohbet sesleri duydum. Carrie Hanım'ın yine misafirleri vardı herhalde. Hızlıca Şilan'ın odasına çıktım orada yoktu. Mutfağı denemek için tekrar aşağıya indim. Salona girmek istemiyordum, her seferinde Carrie Hanım'a zerre benzemeyen orta yaşlı kadınların gözleriyle beni taciz etmesi canımdan bezdiriyordu.

Mutfağa girdiğim sırada Pakize Sultan, fırına bir tepsi atıyordu. Beni gören diğer hizmetliler kıkırdamaya başladılar. Yine.

"Feda Bey?"

"Pakize Sultan, Şilan nerede?"

"Salonda? Görmediniz mi?"

"Ben Carrie Hanım'ın misafirleri var sandım."

"Hayır hayır. Küçük hanım da sizi bekliyordu zaten."

"Tamam. Sağol, Pakize Sultan."

İçimde yükselen merak duygusuyla salona geçtim. Gördüğüm manzara karşısında ellerim şaşkınlıktan ağzımın üstüne kapanmıştı. Doruk, gözleri beni bulduğu an, yerinden kalkmış bana doğru gelmeye başlamıştı bile. Arkasında kalan koltuklarda kızlar bana kocaman gülerek bakıyorlardı.

Nefesimi kesen kollar arasında kaldım. Dünyayla bağlantım kesildi, her gözeneğimle bu adamı koklamak, dokunmak istiyordum. Cehennemime esen bir meltem gibi geldi. Birkaç saniye kollarının arasında sıkıştıktan sonra, ben de onun bedenini sardım. Burnumu kulağının hemen yanına gömdüm, gerçekliği tatlı baharat kokan teniyle benliğime işlesin diye. Sarılmamız, ilk anki hasretin agresifliğini daha yumuşak bir atmosfere bırakırken, titrek bir nefes saldım. Alnımı Doruk'un alnına dayadım.