Şokla açılan gözlerimi Atilla Amca'ya çevirdim, gayet düzgün durmalarına rağmen gözlüklerimi düzelttim ve Doruk'a tekrar çevirdim bakışlarımı.
"Aa, teşekkür ederim. Ben-"
"Unuttun değil mi?" dedi.
"Evet, tamamen." dedim. Şu an Doruk'un dudaklarına kapanmak istiyordum ama Atilla Amca'nın koltuktan bizi izliyor olması buna engeldi. Hala ruhumda izini taşıdığım, birkaç saat önceki şiddet tufanının Doruk'un kollarında silinip kayıplara karışmasını hissetmem gerekiyordu.
"Şilan ve Faruk geldi. Olanları anlattılar bize. Ellerinin farkında değilim sanma, onun hesabını sonra soracağım." dedi. Bandajlı elime geçirdiği parmaklarını incelemeye başladım. Babasının karşısında böyle durabildiğimizi düşündükçe içimde kuyruklu yıldızlar geziyordu. Kalbimden sekip tekrar tura başlıyorlardı. Aklımın kenarında tuttuğum, düşünmemek için özel çaba sarf ettiğim annemin ve babamın aklıma dolmasına izin verdim.
"Atilla Amca, babamlarla görüştün mü hiç?"
"Evet. Baban nuh diyor peygamber demiyor. Annen için aynı şeyi söyleyemem."
"Nasıl yani?"
"Annen sana kendi ulaşaktır Fedacığım. Fazlasını anlatmak bana düşer mi emin değilim." dedi.
"Neden ki?" dedim."Sen de ailem sayılırsın. " bunu söylerken sesim bir nevi içime kaçsa da, Doruk'un yüzündeki geniş gülümseme söylediğim şeyin duyulabildiğini anlatıyordu bana. Gözlerimi zorlayarak Atilla Amcaya çevirdim. Duygu yüklü olduğu her halinden belliydi.
"Of be Feda. Sağol, sen de benim oğlumsun. Yine de annenin sana ulaşmasını beklemen daha iyi olur."
"Anladım."
****
Yatağım, Doruk tarafından işgal edilmişti. Kızlar ve ben yerde oturuyorduk. Sırtım yatağa yaslı bir şekilde oturuyordum ve Doruk'un saçlarımı okşaması beni mayıştırıyordu.
Herkes ortadaki, yere yaydığımız yiyeceklerden otlatırken sohbet ediyordu, en çok rağbeti gören sarmaydı elbette.
"...Sonra Feda efelendi bildiğin, kalkıp gitti işte. Biz de Faruk'la öylece kaldık." diye anlatmasını bitirdi Şilan. İnci'yle yapışık ikiz gibi omuzlarını birbirlerine yaslamışlardı.
Herkes toplanalı yarım saat olmamıştı, bu yüzden olaylardan geri kalan kızları Şilan dataya boğuyordu.
"O kısımdan sonrasını ben de merak ediyorum." Doruk halihazırda kafamda olan elini saçımı hafifçe çekmek için kullandı.
"Yaptığımdan gurur duymuyorum. Bir noktada beni rahatsız bile ediyor ama rahatlatıcıydı." dedim ona dönerek.
"Bilirim de, yine de seni öyle düşünemiyorum."
"Bence hiçbirimiz düşünemiyoruzdur." diye destek çıktı Zeynep.
"Benim de o sıra düşündüğüm söylenemez. Sonuç olarak Kerem herşeyi anlattı."
"Kerem'i mi dövdün?!" diye hareketlenen İnci'ye baktım.
"Hayır. Sadece Doruk'a dokunan ellerin iki sahibine. Kerem onların halini görünce dökülüverdi." dedim, rahatsızca omuzlarımı silktim.
"Eee?" diye devamını istediler.
"Ece işte. Yılanın başı o. Bilmediğimiz şey değil. Harun Amca ifade vermesi için karakola gönderdi. Sonrasından haberim yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖRDEK
Teen Fiction"faB.L Serisi" nin 1. kitabıdır. (Ördek 1, Kurbağa 2, Aslan 3) BxB Çirkin Ördek Yavrusu