Pencereden gelen ışıkla gözlerimi açtım. Yanımda değildi, hafifçe döndüm yatakta ve bıkkınlıkla doğruldum. Belim ve kalçam dün gecenin imzası üzerlerine kazınmış gibi sızlıyordu.
Aklıma dolan görüntülerle hafifçe titredim. Kasıklarımda mutlu bir kasılma hissettiğimde Doruk'u ayak ucundaki sofada yan oturmuş olarak gördüm. Gülerek birşeye bakıyordu.
"Neden yanımda değilsin?" dedim.
"Sabah odaya Pakize Abla geldi. Geldiği gibi gitti gerçi ama gerildim." dedi.
Üzerime baktım. Pikeyle örtünmüştüm ama çıplaktım. Çıplak uyumuştuk.
"Hasss.." dedim.
"Bu arada günaydın Feda'm." dedi ve elinde tuttuğu şeyi ben göremeden koltuğa bırakıp yanıma geldi.
"Günaydın." dedim, yüzüm yanmaya başlamıştı, utanıyordum.
"Vücudun nasıl?" diye sordu.
"Sızlıyor." dedim sessizce.
"Kalkabilecek misin? Duşa sokalım seni."
"Höh?" dedim. Üzerimdeki ince örtüyü aşağı doğru çekti. Karnımda ve göğsümde kurumuş, hafifçe parlayan izler vardı.
"Höh!" dedim bir daha. Doruk kahkaha atmaya başladığında benim kafatasım utançtan tavana fırlayacakmış gibiydi."Gülmesene ya." dedim çocuk gibi.
"Tamam tamam." deyip elini uzattı. Yavaş hareketlerle çıktım yataktan. Çırılçıplak dikiliyordum karşısında, hem utanıyordum hem de kalçamın ağrısından dolayı mutlu hissediyordum. Kolunu belime sardığında, kalbim çoktan odanın içinde tura çıkmıştı. Acele etmeden banyoya gittik. Yan bakışlarla beni süzdüğünü görebiliyordum.
Beni duşa sokup suyu ayarlamak için şofben ucunu eline aldı. Bacaklarıma değen ılık suyla irkildim.
"Sen yıkanmayacak mısın?"
"Sen uyurken yıkandım. Sadece seninle ilgilenmek istiyorum şu an." dedi. Elimi duvara yaslayarak destek aldım, her hareketi ve her söylediği vurgun etkisi yaratıyordu. Aşağıdan yukarı doğru tuttuğu suyla tamamen ıslandığımda önce saçlarımı şampuanlayıp duruladı. Duş bezini alıp sabunumla köpürttükten sonra, boynumdan başlayarak, okşar gibi bedenime sürmeye başladı. Hareketlerini izliyordum. Dün akşam adımın döküldüğü, doyasıya içtiğim dudakları, işine konsantre olduğu için hafifçe büzüşmüştü. Karnıma doğru indirdiği köpüklü bezi kasıklarıma çektiğinde titrek bir nefes bıraktım. Bezi bacak arama soktuğunda "Biraz aralasana bacaklarını." dedi oyuncu bir tonda.
Hipnotize olmuş gibi dediğini yaptım. Özenle yıkadı ve durularken arkamı dönmemi istedi. Ilık suyun bel çukuruma ve arkama masaj yapmasını sağladı. Utançtan öldürecekti beni.
Sonunda suyu kapattığında yüzünde zafer kazanmış bir ifade vardı. Havlumla gövdemi kuruladıktan sonra belime sardı.
"Hadi gel bakalım." dedi diğer eline baş havlumu alarak. Odama geri döndüğümüzde beni sofaya oturttu ve başımı eğerek saçlarımı kurulamaya başladı. Yanımda kalan boşlukta, beraber uyuduğumuz ilk geceyi çizdiğim resim vardı. Resimlerimi karıştırmıştı, gülümseyerek baktığı şey buydu.
"Rüya görüyor gibiyim." dedim.
"Hm? Yeterince gerçek durmuyor muyum?" dedi.
Güldüm. Fazlasıyla gerçekti ama öylesine mutluydum ki, beynim sulanmak üzereydi.
"Ben şimdi senin miyim?" dedim.
"Senin olduğum kadar hem de." dedi.
"Kalbime geldi lan, az yavaş." dediğimde kıkırdadı. Dolaptan birkaç parça kıyafet çıkardı. Çekmeceden bir de baksır çıkardığında nefesim kesildi. Dün akşam ne yapmıştı o? Baksırımı yırtmıştı. Evet evet yırtmıştı. Avuçlarım terledi birden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖRDEK
Teen Fiction"faB.L Serisi" nin 1. kitabıdır. (Ördek 1, Kurbağa 2, Aslan 3) BxB Çirkin Ördek Yavrusu