3.9

3.7K 220 23
                                    

*Smut var. Önceki bölümü de atlamayınız :)*

****

Ayakkabılarımdan bir çırpıda kurtulup arkamdan gelen Doruk'a bakmak için sırtımı duvara döndüm. Kocaman ve muzip bir gülümsemeyle içeri daldı ve kapıyı kapatıp üzerime doğru geliyordu, bir yandan ayakkabılarının arkasına basarak çıkarmaya çalışıyordu, buna rağmen çoktan kafasını boynuma gömmüştü. Dili kulaklarımın arkasında ve kenarlarında gezinirken, ellerim omuzlarındaki yerlerine yerleşmişti. Var gücümle dudaklarını boynumdan ayırarak odamıza doğru ilerlemeye başladım. Ona gülerek göz kırpıp, sweatshirtümden bir çırpıda kurtuldum. Odaya girdiğim sırada arkamdan yaklaşıp kendini bana dayadı. Enseme ve omuzlarıma öpücükler konduruyordu. Bense keyfini çıkarmak adına öylece duruyordum. Dudaklarının değdiği noktaların alev alıp asla küle dönüşmemek üzere bir yangına dönüşmesini hissetmek istiyordum o an. Ama kendini zorladığını farkettirerek, benden bir kez daha ayırdı bedenini, ışık hızıyla kazağını çıkarıp atarken hemen pantolonuna yöneldi.

"Sen de çıkar, hemen." dedi.

Doruk'un sesinde başka zaman asla duymadığım emir tonunu, sevişirken bile çok nadir duyuyordum. İtaat ederek pantolonumdan hatta baksırımdan da kurtulup önüne çöktüm. Ayak bileklerinde gezdirdim parmak uçlarımı, diz kapaklarında oyalandım ve bacaklarının içine doğru hafifçe dişlerimi geçirerek ıslak öpücükler bıraktım. Burnuma dolan yoğun tatlı baharat kokusuyla hafifçe inledim ve sonunda parmaklarımı sertleşmiş olarak beni bekleyen penisine sardım. Dudaklarımı penisinin başına yasladığımda Doruk derin bir sesle inledi ve saçlarımı kavradı. Beni kendine bastırıyordu. Yukarı baktığımda kafasını geriye doğru savurduğunu gördüm. Adem elması yutkunurken hareket edince, ağırdan almaktan vazgeçtim. Doruk'un iyiden iyiye sertleşen ve gerilen aletini ağzıma alıp dilimle oynamaya başladım. Bu tada asla doymayacaktım. Asla. Birkaç sefer git gel yaptıktan sonra saçımı kavrayan eller beni yukarı çekti ve ben de ayağa kalktım.

"Çok özledim seni." dedi bana hırıltılı sesiyle. Belime doladığı elleriyle beni yönlendirerek yatağa uzanmamı sağladı. Üzerime gelip sesli ve ateşli bir öpüşme seansı başlattığında bir elimi ensesine, diğer elimi ise yine kalınlığını kavrama açlığıyla kasıklarına doğru kaydırdım. Dudaklarını benden ayırdığında kendi eline tükürüp parmaklarını yalamasını izlerken kendimden geçmek üzereydim. Özlem ve arzu tüm hücrelerimi ele geçirmişti. Oyalanmadan iki parmağını birden içime soktuğunda açlıkla inledim. Kendimi durdurmaya çalışmayacaktım, ki durduramazdım da. Benim inlememe karşılık tekrar dudaklarımızı birleştirdi ve beni yan çevirdi. Dizlerinin üzerine doğrulup boştaki eliyle popomu tuttu ve içimde gezinen parmakları için kendine daha fazla yer açtı. Gözlerimden başlayıp tüm bedenimde gezintiye çıkan gözleri, içime girip çıkan parmaklarında kaldı. Onun beni bu şekilde seyretmesini seviyordum. Belki fazla seviyordum.

"İçime gir artık!" diye bağırdım. Dudaklarının kenarları, yer çekimine karşı koyuşunu milyonuncu defa kazanırken, sıcacık gülümsedi bana ve aniden çekti parmaklarını içimden. Yan dönmüş pozisyonum yüzünden ona başımı çevirerek bakmak zorunda kalıyordum. Sol bacağımı sağ omzuna alırken kıvrımları ortaya çıkan belime eğildi. Ne yapacağını çok iyi biliyordum. Bel boşluğumu ısırdı ve öptü. Elini tekrar tükürüğüne bularken, bu sefer krem kullanmayacağımızı anladım. Umrumda değildi. Aletini sıvarken ellerini izledim. Omzundaki bacağımı iyice açtırarak bana doğru yaklaştı ve boştaki eliyle popomu sıkıca kavrayıp deliğime hizaladı kendini.

Yavaş yavaş içimi doldururken bir şeyler mırıldanıyordu ama ben duymuyordum. Tamamen, birleşmemizi hissetmeye odaklamıştım kendimi ve bir de kasılmamaya çalışıyordum. Birden bire durduğunda baygın bakışlarımla odağımı bulmaya çalıştım.

ÖRDEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin