Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Smtheresmtthere: Süründüm ama değdi (*-*) <3 @Dodogndz @incimtoprak two out of five!
#friends #gettogether #whataday
5890 beğeni - 3840 yorum
****
Amaçsızca dolanmaktan sıkılsa da İnci, dün gece Doruk ve benim aramızda uyuduğu için enerjisiyle göz kamaştırıyordu.
"Bros before hoes!"(manitadan önce kankalar gelir gibisinden) diyerek uyanmış, Doruk'la beraber kahvaltı hazırlamış, giyinip süslenmiş ve bizi sürükleyerek dışarı çıkarmıştı. Sadece belimin ağrısıydı beni zorlayan. Bir de Şilan geldiğinde İnci'nin tekrar dağılmasını izleyeceğim diye diken üzerindeydim. Ara sıra birbirimize değen bakışlarımızdan, Doruk'un da endişeli olduğunu anlıyordum.
Opera tarihi hakkında önünü alamadığımız bir şekilde konuşurken, prenses karakterine aykırı pozlar vererek sürekli fotoğraf çektirmekten de geri durmuyordu bizimki. Fotoğrafı çekip, ısrarı üzerine kendi profilimde paylaştıktan sonra Şilan'ın geleceği kafeye geçtik. Bir türlü punduna getirip İnci'nin açısından dinleyememiştik durumu. Ama inatçı ve baskıcı prenses karakterini Şilan'ın üzerinde kullandığından emindim. İstediklerini bir şekilde yaptırırdı, sevimliliğini de kullanmaktan çekinmezdi. Gülse bile gözlerinin içindeki hüznü hissedebiliyordum, Şilan'ın geleceğini söylediğimde havada oksitlemişti cümlelerimi ama düşünmekten kaçtığı çok barizdi. Ben ve Doruk kahve içerken, o, tercihini güllü yeşilçaydan yana kullanmıştı.
"Prenses." dedim usulca, çayını yudumlamak için susmasından yararlanmıştım. "Artık bir konuşsan?"
"Konuşuyorum ya iki saattir." dedi, ama ne demek istediğimi gayet iyi biliyordu, kaşlarımı kaldırıp kafamı yana eğdim.
"Anlat hadi güzelim." dedi Doruk da. "Bak sabahtan beri şekilden şekle girdik. Konuş bizimle."
Derin bir nefes çekip uzunca bir of salarken omuzları çöktü.
"Bir şeyler olur dedim hep. Sabrettim, uğraştım, istemediği hiçbir şeyi yapmadım. Ama, nasıl diyeyim, daha açılmadan battı gemim. Güzel bir sürü anıyı, bir telefon konuşmasında yaktı işte. Olmaz bizden, olmazdı hiç dedi. Özür falan geveledi. Suratına kapattım." dedi, gözleri dolmaya başlamıştı bile.
"Sana hiç umut verdi mi peki?" diye sordu Doruk.
"Verdi bazen, bazen vermedi. Sadece beni kırmak istemediğini söylerdi hep. Değişik bir şeysin derdi. Ben, o dediğini kafamda seviyorum dedi, olarak algıladım. Onun bana vermediği umudu da kendi kendime verdim sanırım."
"Kendi kendine gelin güvey oldun yani, öyle mi İnci?" dedim.
"Belki, ama öpüşürken hiç de kendi kendime gelin güvey oluyormuşum gibi hissetmiyordum. Hissettirmiyordu." dedi.
