Multimedya Temmuz Akanay.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.
*
»Aslında size kızmıyorum. Sizin yanlışlarınız beni doğru bir insan yaptı.«
~
Evrende herkesin bir hesaplaşma günü ve bu günle ilgili farklı çözünmeleri vardı. Bir hesap açılmışsa o mutlaka kapanırdı. Öyle yada böyle. Heves'in hesap kapama şekli ise böyleydi. Yani kendi bildiği.
Genç kızın bindiği araba lükstü. Dillere dolanabilecek kadar lüks. Zengin dedesinin pahalı arabasında sessizlik ölümcül bir tümör gibi büyüyüp giderken bir gitarın teli gibi gergin kaslarını hareket ettirmeye çalıştı genç kız. Yanındaki kişininde en az kendisi kadar gergin olduğunu biliyordu ama kendisinde ilaveten sinir ve hırsta etkiliydi. O buraya gelerek yıllardır mağarasında uyuyan bir ejderi uyandırmıştı. Heves yine benligini konuşturdu ve düşüncelerini eş zamanlı olarak dile getirdi. "Bunca yıldır uyuyan bir ejderi uyandırdın farkında mısın? Ben karanlık mağaramdan çıkıp önüme geleni yıllardır içimde biriktirdiğim ateşimle yakmadan," durdu ve gözlerini pencereden ayırmadan derin bir nefes aldı "Arabayı çekin kenara ineyim." dediklerine karşı yine uzunca bir süre cevap gelmedi. Heves yerinde biraz daha yayılıp umursamaz tavrını ortaya koydu.
"İnince ne yapacaksın?" Bu kez susma sırası kendisindeydi. Bırakacaktı. Bırakacaktı ki duymak istediklerini bir bir söylesin. "Sırra kadem basarsın yine. Bu kez en fazla iki yıl sonra yine yurt dışından bir telefon gelir. Bir bakmışız yerin yine hapishane olmuş. Orda ki iğrenç hayatından memmunmuş gibi bir halin var. " Kız duydukları karşında alaycı bir kahkaha bıraktı dudaklarının arasından ve yavaşca yanında ki kişiye döndü. "İdare ederdi ya," dedi alayla ve devam etti "Senin yine umrunda olmaz demi dede oraya tekrar girmem?" Zaten ağzından çıkan son kelime ile dedesi bütün bu boş direnişi bıraktı. "Kızım..."
"Üstüme alınmam mı gerekiyor?" Sahte bir şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı "Beni çoktan akrabalık mertebesinden çıkartmışsınızdır diye düşünüyordum." Ağzından çıkan her kelime kamçı gibiydi genç kızın. Yaşlı adamın güçsüz nefesini kesiyordu. Bişey diyemedi ve kemikli buruşmuş üzerinde ufak çiller olan elini Heves'in dizine koydu. Elleri titriyordu. "Çok özledim," dedi sessizce, "Hergün senin hasretinle yandım kavruldum kızım. Sensiz hayatım hayat bile değildi ama..."
"Ama alışıktın demi dede?" diye sordu ifadesiz sesiyle "Yokluğuma alışıktın ve," Yutkunmaya çalıştı. Zor oluyordu. Yüzleşmek çok zor oluyordu. "Bir kere bile yanıma gelmedin." Duyan kadar söyleyen içinde zordu kelimeler. Yıllardır bir bir ördüğü duvarları hayatındaki tek umudu olan dedesi ile saniyeler içinde yıkılmıştı. "Gelemedim kızım. Baban böylesinin daha iyi olacağını içerde geçireceğin bir yılın seni biraz olsun düzelteceğine inandı. Elimden birşey gelmezdi, adalet bu. Kesti mi hükmü aksini söylemek mümkün olmuyor. Düzel-"
"Benim düzelmeye filan ihtiyacım yok! Bir baksana yüzüme, artık kocaman bir damga var alnımda. Kirliliğimin damgası ve bu hüküm yıllar boyu kalkmıyor!" Dünyayı bile yıkacak kadar hırçın tavırları dediklerini destekleyecek nitelikte hiç ama hiç değildi. Saman alevi gibi olan öfkesi kendinde kontrol edemediği tek şeydi. "Bunca yıl naptın bilmiyorum ama seni şu dakikadan itibaren bırakmaya hiç niyetim yok." Omuz silkti genç kız. Huysuzdu. Huysuz ve ruhsuz. "Arabanın ilk durduğu yerde kaçarım." Dedesi ona şevkatle gülümsedi ve genç kız daha ne olduğunu anlamadan onu kendisine çekip sarıldı. "Herşey yeni başlıyor." Heves hareket edemedi. Sevgi görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Gerçi dünyada onu seven sadece dedesi vardı. Sevgi görmeyeli dedesi kadar olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Avcıları| SINIRSIZLAR
Random° "Bir gün eğer ölürsem," Kalbinin huzurla dolduğunu hissetti Uzay. Aslında kolay olan şey ölümdü. Zor olan şey ise sevgiydi. Bu yüzden sevgi için ölmeye hazırdı. "Bu senin elinden olacak." "Bir gün eğer yaşarsam," dedi Heves yüzünü yüzüne yaklaştır...