FİNAL

293 24 106
                                    

Nasıl başlanır ilk defa bilmiyorum arkadaşlar, sadece duyguluyum.

Burada bulunan ve bulunacak olan herkese merhaba. Her veda bir merhabayla başlar ve biter. Güzel finalimizin vedası benden size bir merhabayla başladı.

Uğraştım, biliyorum seveceksiniz ve tek istediğim şey bana kızmayın. Bırakın gereken olsun. Sonunda görüşmek üzere.

İyi okumalar.

~

»Beni cenazene davet etmeyecek misin Heves? Kalbimde yalnız ölmek sana bile yakışmaz kara sevdam... «

*

Kendi varlığında yok olmak nedir en iyi Heves biliyordu.

Hayat onları pervasızca oradan oraya çekiştiriyordu.

Senin seçimin olmuyordu, senin seçme şansın yoktu.

Hayatta her şeyi verdiğin kadar alıyordun.

Verdiğin kadar sevgi,
Verdiğin kadar nefret.

Verdiğin kadar mutluluk,
Verdiğin kadar acı.

Bir o kadar iyilik,
Ve bir o kadar da kötülük.

Bu sisteme göre zaten çoktan kaybetmişti Akanaylar. Sevdikleri için sevdiklerinden vazgeçmek tedavisi zor bir hastalık gibiydi. Seni neyin beklediğini bilip elinden hiçbir şey gelmemesiydi.

Ölüm. Ölüm bekliyordu.

"Böyle daha zor olacak biliyorsun." Biliyordu. Zaten daha önce ne kolay olmuştu ki, canından vazgeçmek kolay olsun.

Bana hiç istediğimi vermediler, diye düşündü. Ben hep kendim aldım. Şimdi istesemde alamıyorum.

"Hayat çok kıskanç kuzen," Hüzünle soluklandı. "Hele bir sevmeyi gör yerden yere çarpar seni. Hangi sevda huzurla kazanılır ki? Tarih en çokta mutlu sonla biten hikâyeleri sevmez."

Sevda. Sevdadan vazgeçmek kalbini söküp atmak gibiydi. Onsuz yapamazdı ama kimse önüne onunla yaşama hakkı sunmuyordu. Heves, Uzay'ı istiyordu. Daha önce hiç kimseyi böylesine istememişti. Kaburga kemiklerinin içine saklamak isterdi, her güne onunla uyanmak. Tadını almak isterdi onun güzel kokusunun.

"Hayatımda ilk defa böyle hissediyorum Temmuz," Yaşaran gözlerini güneşli gökyüzüne çevirdi. Kimsenin, kimsenin derdinden haberi yoktu. Burada kalbi kan ağlarken güneş nasıl da güzel gülümsüyordu sanki gökyüzüne. Heves'in ruhu ölüyorken yan taraftan sarhoşların kahkahaları yükseliyordu. "Aşk acıtır derlerdi ama inanmazdım. Zaten yalanmış, acıtmakla kalmıyormuş aynı zamanda öldürüyormuşta."

"Onun için canını feda edersin değil mi?" Kafasını salladı usulca. "Ama," Buruk bir tebessüm baş gösterdi Temmuz'un yüzünde. Yavaş yavaş oda sonuna yaklaşıyordu bunu gayet iyi biliyordu. "Ama başkasının canını feda edemiyorsun. Nasıl, nasıl ufakta olsa bir umut varken bile bırakırız yaşamın peşini? O bizim dedemiz." Konuşmadı. Zaten ne denirdi bilmiyordu bile. Yaşanacakları düşünüyordu. Uzay kendisinden nefret edecekti.

"Her şey hazır mı?" diye sordu cılız sesiyle Temmuz'a. O yeterince kötüydü. En baştan beri Heves burada kalıcı değildi defedilmeye alışıktı ama kuzeni nasıl yapardı nasıl ayak uydururdu dünyanın başka bucağında yaşama hiç bilmiyordu. "Hazır." Usulca kafa salladı. Ahenk sanki bu günün son günü olduğunu biliyormuşcasına sessizdi. İnfazını bekleyen mahkûm gibiydi. Cellatları bizzat sahipleriydi.

"Onunla son anımı yaşamak istiyorum son kez dokunsun bana uzansın yatsın yanıma, dönsün uyusun bir gecem geçsin onunla, ömrüm onun olsun." Anlayışla kafasını salladı kuzeni. Hak vermek zorundaydı daha önce hiç sevmemişti zaten.

Umut Avcıları| SINIRSIZLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin