Multimedya İkizler. Muhteşemler biliyorum.
Okurken tavsiye, Colonel Bagshot - Six Days War
(Egemen)
(Efehan)
Öncelikle merhabalar. Destek için vote verilmediği sürece bölüm yayınlamayı düşünmüyorum. Okuyorsunuz ama vote vermiyorsunuz ayıp yani. Bu kitabı yazmak için diğer kitabı bıraktım dönersem ona dönerim.
Teşekkürler. İyi okumalar.
*
»Ahenk kimseye ait değil. Ha eğer bir yere ait olacaksa bırak bu İstanbul olsun.«
~
Heves, beyninde cirit atan binlerce düşünceyi gerilere, geçmişin tozlu raflarına kaldırdı ve üzerine giydiği ince kazağa lanet edip gözüne kestirdiği kafeye doğru olan adımlarını hızlandı. Sertçe esen rüzgarla titredi ve sonunda yine kendini orda buldu.
Tam bir haftadır her akşam üstü bu kafeye geliyor, sıcak çayını içip etrafı inceliyordu. Aslında incelediği etraf değil, birbirinden farklı ama bir o kadarda aynı olan ikizlerdi. Onları görüpte onlara doğru çekilmeyen insan yoktur diye düşündü genç kız. Kesinlikle farklı bir auraları vardı ve insanlardan nefret ettiği halde kendini bu kafede bulmaktan çekemiyordu.
Yavaşca cam kapıyı itekledi ve sımsıcacık kahve kokan kafenin içine ilk adımını attı. Kafeyi saran camlar buğulanmış güzelliğine güzellik katmıştı içerinin. Tek tük olan insanlar içeri girince kafalarını kendisine doğru çevirdi. Sanki hepsi onun tamda şu dakikada buraya geleceğinden emin gibiydi. Heves umursamada en köşede ki L şeklinde ki koltuklu masaya ilerledi. Orası en köşeydi ve biraz karanlık kaldığı için kimse orayı tercih etmiyordu. Sadece orada koltuk vardı ve Heves kendisi için özel yapıldığını bile düşünmüştü. Sonunda oturunca derin bir nefes alıp iyice yayıldı. Beş dakika sonra garson yanına gelmişti. "Ben-" Heves kafasını kaldırınca ona bakan kişiyle şaşırsada hemen kendini toparladı. "Sen ince belli bardakta çay istiyorsun." İkizlerden dalgalı saçlı olan ona bakarken kafasını salladı. Sipariş için ilk defa ikizlerden biri geliyordu. Ciddi anlamda ikizlerden birinin ona sipariş için geleceğini tahmin etmemişti. Bunun nedeni bir hafta boyunca kendi masası hariç her masaya sipariş götürmeleriydi. Onların bu masanın lanetine inandıklarını bile düşünmüştü. Aslında lanetli olan masa değil kendisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Avcıları| SINIRSIZLAR
Diversos° "Bir gün eğer ölürsem," Kalbinin huzurla dolduğunu hissetti Uzay. Aslında kolay olan şey ölümdü. Zor olan şey ise sevgiydi. Bu yüzden sevgi için ölmeye hazırdı. "Bu senin elinden olacak." "Bir gün eğer yaşarsam," dedi Heves yüzünü yüzüne yaklaştır...