Merhaba sevgili okurlar. Sizin destekleriniz sayesinde gün geçtikçe artarak ilerliyoruz.
Önemli bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
Selim Çelikkol Multimedya da.
☆
»Tüm bu yakılış ve yıkılış senin gelmenle başlamıştı zaten Akanay«
*
Nerede olduğunu bilmiyordu Heves.
Neredeydi?
Ne Ritimin girişine benziyordu olduğu yer nede Mimoza'nın kasvetli lobisine. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerdeydi. Kokusu başkaydı, aurası başka, çalan müzikleri başkaydı. İnsanları dönüp kendisine bakıyorlardı, bakışları başkaydı. Garson gelip kendisine geniş tepside viski uzatmıştı alıp içtiğinde tadı başkaydı.
Kafatasından başlayarak yana yana aşşağı doğru inmişti acı tad. Neresiydi burası hangi bardı bilmiyordu ama Ahenke girmişti. Uğruna çok şey feda edebileceği Ahenke. Burayı seviyordu, insanlar burada eğleniyordu ve her şey birbiriyle bağlantılıydı. Mimoza, Barakayı tamamlardı Akrep bar, gizemli olanı. Peki ya Ritim'in neden bir parçası yoktu?
Ritim eşsizdi. Tıpkı Ahenk gibi.
"Gizemli bara hoş geldiniz." Kafasını çevirince kendisine kocaman sırıtan bir adamla karşılaştı. Onu tanımıyordu, jokerleri andıran görünüşe sahipti. "Be-ben Ahenke girmiştim. Bu bara nasıl geldim anlamadım."
"Buraya kimse nasıl geldiğini anlamaz efendim." Durakladığında adam eliyle kendisini ilerideki locaya yönlendirmişti. Şaşkındı. "İyi de Ahenk...Yandı! Nasıl böyle toparlanabildi bu bar?"
"Asla toparlanamayacaksınız efendim," Kendisine neden efendim dediğini anlayamıyordu. Kafasıyla hemen yanlarında dikildikleri kişileri gösterdi. Yüzleri gözükmüyordu. "Onlar var oldukça asla toparlanamayacaksınız."
"Onlar kim?" Çok tedirgindi. Burada kuralları Heves yazmıyordu çünkü. "Ters Tarafın liderleri." Kaşlarını çatarak oturan kişilere döndüğünde gördüğü yüzlerle afalladı. Artık kişiler netleşmişti. Bunlar kendi arkadaşlarıydı. Kafasını kendisini yönlendiren adama çevirdiğinde ise Temmuzla karşılaştı. "Kuzen?"
"Onlara anlattım." Olduğu yerde sallandı vücudu. Bu olamazdı. "Senin Sıfır olduğunu hapishaneye o kimlikle işlediğin bir suçla girdiğini anlattım."
"Bize neden yalan söyledin Heves?" Güven sessizce sorunca irkilerek ona döndü. Uzayda dahil hepsi kendine tiksinerek bakıyorlardı. Temmuz bunu yapmış olamazdı daha gelip kendisine sormadan anlatmış olamazdı. "Bize neden anlatmadın?" Ebrar ve ikizlere şok içinde bakarken elleri titremeye başlamıştı.
"Bize neden Sıfır olduğunu söylemedin?"
Sıçrayarak yataktan fırladığında kaçan soluklarını kontrol altına almaya çalıştı Heves. En çok neyden korkarsa bu rüyasına giriyordu. Saat sabaha karşı beşti. Neredeyse o günden 59 saat geçmişti. Ahenk'in, bu şehrin şaşalı sokağının yanmasının üzerinden tam 59 saat geçmişti. Heves ilk gördüğü günden sonra oraya girmeye bir daha cesaret edemedi. Yanmıştı, hayatları alev almıştı.
Bu işi kimin yaptığı zaten belliydi, Akrep ortalardan öyle bir kaybolmuştuki Uzay bile bulamamıştı. Ters tarafın lanet sahiplerine sığındığını düşünüyorlardı. Öyle ya da böyle artık kendi caddelerinde o adama yer kalmamıştı. Heves ise bu durumdan bir hayli etkilenmişti, günleridir kapalı perdelerin arasında, odasındaydı. Ebrar ve diğerleri sık sık telkinlerde bulunsalarda odasından çıkmayı düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Avcıları| SINIRSIZLAR
Random° "Bir gün eğer ölürsem," Kalbinin huzurla dolduğunu hissetti Uzay. Aslında kolay olan şey ölümdü. Zor olan şey ise sevgiydi. Bu yüzden sevgi için ölmeye hazırdı. "Bu senin elinden olacak." "Bir gün eğer yaşarsam," dedi Heves yüzünü yüzüne yaklaştır...